lisede felsefe dersleri

genelde ezbere kaçan, gerektiği gibi işlenmeyen derslerdir. genel akımları, kimlerin neyi temsil ettiği, kimin ne yazdığını, kimin kime hocalık ettiğini bir nesil ezberlemeye çalıştı. buna rağmen kitaptan rasgele alınan cümlelerle, onlara uygun bağlaçları bulmak için kafa patlatmaya çalıştı sınavda *. şimdi düşünüyorum da kimin hangi akımda olduğunu ezberlemektense, adam gibi 2-3 şey tartışsak belki de toplum olarak genel kalıplara sıkışmış olmaz, daha anlayışlı davranabilirdik birbirimize.

ha bi de şimdi aklıma geldi, lise felsefe kitabında immanuel kant'ı i. kant diye yazmaları ise bir nesilin immanuel kant'ı i(birinci). kant olarak tanımasına sebebiyet vardı***. sonra suat kılıç'ın olimpos'un türkiye'de bulunduğunu söylemesine gülüyoruz, bir nesil bu trajediyi yaşadı sevgili sözlük.