my life without me

senelerden 2003. isabel coixet adında güzel bir kadının yazdığı ve yönettiği bir film gösterime giriyor. pek iç acıcı, pek sevimli, pek umutlu ve bilhassa pek mutlu bir film değil.

arka fonda müzikler çalıyor arada ve bir kadın bir nehir kenarına gidip akıntıyı izliyor.
film bitiyor. şehr-i baran'da, şehr-i şehir'desin o zamanlar. boğaz'a vuruyorsun kendini. kulaklarına en sevdiğin müzikler çalınıyor ve şehr-i baran "eee?" diye soruyor yağdırdığı onca yağmurla.

üstteki paragraf çok gudik oldu; farkındayım.

---- film ile ilgili biraz spoiler vereyim şimdi -----
ann ( sarah polley) mutlu bir kadın. çok sevdiği bir eşi; don ( scott speedman), birbirinden güzel iki kızı; patsy (kenya jo kennedy) ve penny (jessica amlee) var. annesinin arka bahçesindeki bir karavanda yaşıyorlar mutlu mesut. bir temizlik şirketinde çalışıyor ann. kocası ise evde (karavanda) çocuklara bakıyor.

bir gün rahatsızlanıyor. hastaneye gidiyor. orda, işte, çaresizliğin ne olduğunu hem ann, hem de izleyici anlıyor. "kansersin" diyor doktor "ve çok az vaktin kaldı". çarezilik. ann'in dudaklarından üç harflik bir nida yükseliyor belli belirsiz: "wow!"

doktoruyla konuşuyor; kanser olduğundan ve dahi kısacık bir vakti kaldığından kimsenin haberi olmayacak. eğer doktoru bunu kabul ederse, o da hastane randevularına aksatmadan devam edecek.

bir liste yapıyor kendine ann. hayatı boyunca yapmak isteyip de yapamadığı ve anneliğin, evliliğin vermiş olduğu yüklerle hasır altı yapmak zorunda kaldığı şeyler listesi. mesela bir erkek bulup, onu kendine âşık etmek. işte bu seçenekte lee ( mark ruffalo) çıkıyor karşısına. lee de gayet çaresiz bir vaziyette. dünya üzerinde milyarlarca insan olmasına rağmen, hüzünleri, acıları bir şekilde ortak olan iki insan, kalkar hep birbirlerini bulurlar.

ann'in listesinde iki güzel kızı için de bir şey var: ikisinin de 18. yaşgünlerine kadar her doğumgünlerinde annelerinden dinleyecekleri kasetler dolduruyor.

çok sevdiği don'u da unutmuyor: ann gittiğinde, don'u ann kadar sevebilecek ve elbette ki kızlarına da ann kadar iyi bakabilecek bir kadın bulmalı. onu da ikinci denemesinde şak diye buluyor.

artık mutlu ve huzurlu bir şekilde ayrılabilir bu diyarlardan.
ve sonra ann gidiyor.
---- gudik spoiler'in sonu ----


birsürü film izledim. sinemayla aram iyidir hani. en sevdiğim filmler listesi yapsam, bu sadist film top 10'un gediklilerinden biri olur evvela.

demem o ki;
muazzam film. mideye yumruklar atıyor, boğazınızda kocaman kocaman gözyaşı ve hayat yumruları oluşmasına neden oluyor. ziyadesiyle güzel, ziyadesiyle harika bir şey.

illa ki izleyin.


eklemeyi unutmuşum..

filmin fragmanı.
1 Entry Daha