ben hep yakın arkadışlarıma söylemeyi tercih ettim eşcinsel olduğumu çünkü lise olsun üniversite olsun gününüzün önemli kısmını geçirdiğiniz bir yerde sizi anlayan, konuşabileceğiniz, yanlarında rahat olabileceğiniz insanların olması önemli. tabi ben 3 kişiye söylediysem 10 kişi duydu. bana beni desteklediğini söyleyen insanların bir başka eşcinsel birey gördüklerinde "dönme herhalde bu ehuehueh" tarzı sohbetlere girdiklerine tanık oldum. yüzüme hiçbir şey diyemedilerse de arkamdan söylenenler kulağıma geldi hep. başkalarının hakkımdaki düşüncelerini pek umursamadığımdan insanların öğrenmesi rahatsız etmese de cinsel yönelimimin dedikodu malzemesi olarak kullanılması hep üzdü. tabi tüm arkadaşlarımı bir bir tutmam yanlış olur. zaten psikolojimi derinden sarsacak şeyler de yaşamadım ancak okullarda homofobi vardır, evet. bana, sana yapmıyor olabilerler ama gücü yetenlere yapıyorlar.
keşke okullar bazılarına hayata başka pencereleden bakmayı da öğretebilse.
ilkokulda zaten sırf hetero olduğumdan ve de gey gibi benzeri kelimeleri hiiiç duymadığımı varsayarsak liseden başlayabiliriz. ilk seneyi es geçiyoruz çünkü geyliğini belli eden biri değildim, onu örten başka şeylerim vardı eziklik, şişmanlık gibi. son sınıfa kadar 10 kişilik bir kız grubuyla takılıyordum ama "ciddi" anlamda bir lafa maruz kalmamıştım. son sene zaten sınıftaki erkeklerin birbirleriyle olan aşırı samimiyetinden dolayı bromance'e, orgylere kayan hallerinden dolayı zaten ben daha az gey gibi duruyordum. toplasan zihnime kazınmış iki olay vardır ve onları sayamayız bile. yan tarafta bulunan ilkokuldaki sümüklü çocukların 10 tane kızın yanında yürüyen tek erkek olmamdan dolayı laf atışları; diğeri ise göğüs kıllarımı "jiletle" kesmem sonucu gerizekalı birinin bunu garipseyip bir şeyler gevelemesi. her iki olayda da kızlar savurmuştur bunları falan. yani öyle dümdüz, olaysız, sıradan, biraz ezikçe, utangaç, kıllı, şişman, kısa boylu geçmiştir lıse yıllarım.
aman üniversiteyi kim takar. bitiyo işte.