parfüm

zamanında fransızların gerçek anlamda bok götüren sokaklarındaki iğrenç kokuları bastırmak için icat edilen, kapitalist sistemde tüketim toplumunun objesi haline getirilen, ozonu delici kokular.
kendi gider kokusu kalır yadigarın nesnesi.
kokusu güzel ama tadı kötüdür
latince profumo( tüten) kökünden türemiştir. ortaçağ da özellikle din adamları arasında yaygın bir inanca göre fahişelerin ( seks işçisi ) vücutlarından farklı bir salgı çıktığına ve farklı koktuklarına inanılırmış. aslında patrick süskind in das parfum romanı nda da benzer bir tema vardır.

parfümün yaygınlaşması da yine ortaçağ avrupası nda hastalık kapma endişesiyle sudan, yıkanmaktan kaçınınca vücutta ortaya çıkan ağır kokuların bastırılması için özellikle yüksek tabaka arasında talep görmesiyle olmuştur. ilk zamanlar çok pahalı bir maddeydi zaten. aslında günümüzde de doğal esanslardan elde edilenleri pahalıdır.

terre hermes kralıdır geri kalanı çöpe atın
çağdaş anlamda ilk parfüm 14yy'da macarlar tarafından yapılmıştır. fakat asıl anlamda yaygınlaşması 16yy'da olmuştur.bu dönemde en çok üreten ve tüketen ülke fransa dır. fransızların kullanma amacı pis kokularını maskelemektir.
deyince dururum, düşünürüm öyle zamanlarım olduki parfüm aldığım için eve dönecek param bile kalmadığı oldu. burberry londan, azzaro chrome, tom ford black orchid, lacoste red vaz geçilmezlerim arasında givenchy pure home unutmamak lazım
zaman makinesidir aslında, kullandığın her parfüm kokusu insanı zamanda geriye götürüyor, kah güldürüyor, kah adamın amına koyuyor.
an itibariyle hem seksi olup hem zengin olan (bkz: 212 sexy vip )
patrick suskind' in türkçe' ye "koku" diye çevirilen orijinal adı "das parfum" olan romanıdır
pekala "parfüm" diye de çevrilebilirdi çok da iyi olurdu kanımca
ayrıca 2006 yılında "perfume: the story of a murderer" adıyla tom tykwer sinemaya uyarlamıştır tadından da yenmez
türkçe' ye yine "koku: bir katilin hikayesi" diye çevrilmiştir
her "koku" yu parfüm sanmak diye bir atasözü çıkartılabilir ki vasat parfüm kullananlar için gayet de kullanılabilir
temizken yayılan doğal beden kokularının önemini piç eden paracı üçkağıtçı.

ayak kokusuna bile pis dedirtti namussuz. oysa ayakta yaşayan dost mantarlar ve gram bakteriler. örn. bravibakteri... bravibakteri adlı canlı, limburger, bel paese, port du salut ve muenster gibi ülkemizde tanınmasalar de, batıda yaygın olarak tüketilen lüks peynirlerde bulunuyor!

hayır, ayak fetişisti değilim; evet, ben de koklayamıyorum. burnum mühürlü olsa da yaygın kültürle, gözlerim kör değil.
parfümün ana maddesi denatüre alkol ve aromatik kimyasallarıdır. bundan sonrası gereksiz diyebilirim. insan neden denatüre alkol ve aromatik kimyasallara bu kadar para bayılır, anlamak güç.
özellikle citrus bazlı ve odunsu kokulara bayılırım. tek bir parfümüm de yoktur. gününe, o an ki psikolojine her şeye bağlı değişebilir. teninin o günkü reaksiyonlarına göre bile teninizle buluşan parfüm farklı kokabilir.
zdfneo yapımı, 6 bölümlük suç ve dram dizisi. patrick süskind'in romanı ve tom tykwer'in filminden esinlenenilmistir. kurgusuyla dikkat çekicidir.
hayatta fiyatına bakmadan milyonları bile verebilirim. kokulara karşı eşsiz bir hobim var. ucuz parfümlere, çakma yada imitasyonlarına gebersem zırnık koklatmam.