renkli kalem kullanan erkek

40küsürlük stabilo seti varsa ve hepsini yanında taşıyıp kullanıyorsa eşcinsel olması muhtemel erkek. zira bir gün yoklama listesinde mor kalem ile imza atıp hoca tarafından kimmiş ya bu böyle gibisinden dalga konusu olmuşluğum da vardır
işte size renkli bir kişilik *

eldeki metnin zorluk derecesine bağlı olarak cümlelerin altı çizildiği gibi benim yarım saat önce yaptığım bir çalışmada boy gösteren misalde izlenileceği üzere kelimelerin bir gelin andırırcasına boyandığı da ilmelyakindir. nedir, öğrencidir. *

öğrenci olmakla yetinmeyip üstüne bir de inek öğrencidir.
bayıla bayıla ve tüm tutucu görüşlerin ve bakışların inadına, zevkle ve şevkle kullanırım...
kağıdıma renk ve işlerime zevk katar...
çok heveslensem de hiçbir zaman dahil olamadığım erkek grubudur. o kadar üşeniyorum ki bir yazı yazarken kalem değiştirmeye... birinci sınıftaki defterlerimden başlasa biri incelemeye bu çocuğun sorunları mı var diye düşünebilir.* cidden tek bir renk bile yok hiçbirinde.
ne kötülüğü olduğunu anlamadığım erkek. üniversitenin ilk yılında ben de pembe kalem kullanıyordum.* belki renkleri seviyordur, ve renksiz olan hayatına bir şekilde renk katmaya çalışıyordur?
renkler öğrenme konusunda iyidir ve farklı renkler ile organize olunarak konu ne olursa olsun daha iyi verim alınabilir, en azından görsel hafızanızı çalıştırır diye düşünüyorum (dedi üniversitede bütün notları 7 renk fosforlu kalem ile baştan aşağıya boyayan çocuk).
benim o beeenn. hatta hem ekonomik olsun hem de hepsi yanımda kolayca bulunsun diye şunlardan kullanırdım http://m.miniinthebox.com/tr/karikatur-d...
ilkokul hayatımdan bu yana ve devam eden üniverite öğrencilik hayatım boyunca sadece kırmızı kurşun kalem kullanabildim. ne kalemler aldım ama olmadı, olamadı. üniversiteye başlayınca kırmızı kurşun kalemi terk edip siyah-mavi pilot kullanmaya başladım o kadar dattebayo.
ilk entry'yi okuyunca üniversite anılarım canlandı.

üniversitenin ikinci haftası, klinisyenlerle tanıştık artık cerrahlar dersimize girip kendilerini tanıtıyor. ve oryantasyon haftasında bile imzaya önem veren bir hoca dersimize girdi. ortada imza kağıdı dönüyor, herkes iddia kuponu doldurmaya yarayan sarı kalemin mavisi renginde imzalarını çakmış. bi' benimki arada sırıtıyor; dolma kalemle atılmış ve mürekkebi diamine'ın amazing amethyst'i... farklı olacağım ya illa...

dersin sonunda hocanın eline imza kağıdı geçiyor. herkes gergin soru kime sorulacak diye. o an hissediyorum "oğlum efemerid şimdi boku yedin" diye... hemen tak ismimi söylüyor tabii. hangi aristokratmış bu imzayı atan bir görelim diyor. birkaç soru cevap faslından sonra çıkışta beni yakalıyor. meğer kendisinin de dolma kalem mürekkep koleksiyonu varmış. konu oradan açılıyor ve ben hayatımda hala idol olarak aldığım, okulda teorik derslerden kaçıp kaçıp ameliyatlarına katıldığım, hala görüştüğüm ve arkadaş olduğum kişiyle böylece tanışıyorum.

çok zorbalandığım da oldu tabii ama hiç kulak asmadım. lisede de ellerim renkli renkli mürekkep izleriyle dolu gezerdim, hala da öyle.