pişmanlık

yapılan ve geri dönüşü olmayan bir hatanın ardından hissedilenlerdir.
bazılarında mastürbasyon sonrası bile ortaya çıkar bu duygu.
film şeridi gibi akıp giden hayatın hata olarak görülen belirli kesitlerini makaslama çabasına iten duygu.
biri de şunu der,

"sevdiğime hiç pişman olmadım."
her ne olursa olsun bu zamana kadar yaptığım fedakarlıklardan ötürü kendimi harap etmediğim, yaşamadığım duygudur. sevdiysem yine yaparım bu değişmez bir gerçektir. ama bu davranışları başka taraflardan yorumlayanların karşımda eninde sonunda bu duyguyu yaşayacaklarını bilirim. *
oda havalansın diye camı açıp içeri yanık kokusu girince hissedilen hadiselerden birisidir.
asla hissetmediğim ve hissetmeyeceğim his.
biz eşcinsellerin yaşadığı en büyük problemlerden biridir. her seferinde duygularımızı sorgulatan bir olgudur. bunun en net sebebi toplumda kabul görmeyen, yadırganan bir ilişki olmasıdır. açıklamasını tam anlamıyla kendi aramızda bile yapamazken, bunu hissetmeyenlere nasıl anlatacağını bilememekten kaynaklanır. kuytularda yaşamaya iter. ardından arayışlar neticesinde her seferinde birileri ile birlikte olunduğunda ve o kişinin * yollu olduğunu anladığımızda hep hisedilen duygudur.
şu an içinde bulunduğum durumdur. anlamadan, dinlemeden fevri davranınca böyle oluyor.
asla son pişmanlığı yaşamayacağımdan neye yarar olduğunu bilemeyeceğim kavramdır
kimileri de sezen abla gibi der;

yolun kabasını almıştım ben
tanıştığımız zaman
sen dalgalanmaktaydın duman duman
o yüzden anlayamadım
tam olarak olup biteni
hala aklımda çınlıyor o şen kahkahalar

haberin yoktu henüz cilvesinden aşkın
sarsılmıyordun hiç ay tutulmasından
o kadar gamsızdın o kadar açtın ki
düşmek
düşmek kaçınılmazdı arzın ortasından

pişman olduğun zaman
huzur bulduğun zaman
zevke doyduğun zaman
dönebilirsin

ben yine burda olacağım
yaralarını saracağım
seni anlayacağım

ben yine burda olacağım
yaralarını saracağım
halinden anlayacağım

http://www.youtube.com/watch?v=xHrxj4kNM...
jean-paul sartrea göre en büyük günahtır, bana kalırsa da kişinin kendine eziyetidir.
kaybettiğini geç de olsa anlamaktır, zamanı geriye alma isteğinin bir diğer ifadesi. öyle bir günah çıkarma ki; paramparça olmuş bir vazoyu tekrar eski haline getirme çabası gibi. insanı çürüten en büyük duygulardan biri, pişmanlıklar akla geldikçe insanı derin bir hüzün kaplar kendisinden uzaklaştırır. suçluluk hissi ile beraber masumiyetten uzaklaşıldığına işaret, geri dönüşü olmayan durumlarda kapanmayan bir yara gibidir kabuk bağlasa da izi geçmez, kaşıdıkça acı verir.
insana özgü, insan olunduğunun göstergesi.