yoksulluk

insanoğlunun en iğrenç, en ironik ve çözümsüz bıraktığı en büyük sorunlarından biridir.
milattan önce de var olan ama yaşamakta olduğumuz kapitalizm döneminde daha da azgınlaşan bir sorun olan gelir dağılımı dengesizliğinin sonucudur.
sınıflararası çatışmanın, zayıflar aleyhine sonuçlanmasının hem nedeni hem de sonucudur.

bir sosyoloji hocasının kitabında anlattığı gibi, nöbetleşe yoksulluktur artık 3. dünyanın kaderi.
ama eksik anlatılmıştır orada. sadece, fiziksel yaşam koşulları ve dar gelirlilik odağında tanımlanmıştır.
oysa, manevi değerlerdeki korkunç erozyonun sonucu ortaya çıkan ahlak, şeref, vicdan ve namus eksikliği veya yokluğu da bir tür yoksulluk olarak tanımlanmalıdır.

" yoksulluk sınırı" olarak tanımlanan kavram da önemlidir.