sevgililer günü

sevgilisi olan için güzel bir gündür olmayan için buruk bir gündür. kimisine saçma kimisine göre masraf yapıldığına inanılan bir gündür ama dilerim o gün bütün herkes mutlu olur.
sevgilisi olmayanların masraf yapmadıkları ve saçma sapan zoraki romantizm triplerine maruz kalmadıkları için şükretmeleri gereken gündür.
harcama kültürünün sevgililere kurduğu tuzak. bir de bunu içselleştirenler vardır, hediye babında bir hareket görmedi mi sevgili gözlerinden düşer. işte o zaman sittir lan mendebur tipsiz insansı yaratık diye atıldığım gibi sahneye, ne romeo ne de mecnun kalır ortamda. herkes haddini bilsin. domuzlaşmanın anlamı yok. biz sevdik mi harbiden severiz. gözümüzde sevgilinin kıymetli yüzü, kulağımızda onun kadife sesi ve tenimizde de ipek dokunuşları her daim vardır. yok illa bir gün istiyorsak da tanıştığımız, sevgililik muhabbetinin o ilk heyecanlı gününü belirleriz hediyeleşmeler o gün olur. bir yemek, bir kazak ne bileyim güzel bir bileklik ya da kolye... on dört şubatmış. bırak allasen...

(bkz: dağılın lan)
hayatımda ilk defa benim için bir anlamı olacak gündür. * *
bu tarz günleri genelde es geçtiğimizden üzerimizde baskı oluşturmayan gün.. deliye her gün bayram misali.
böyle günlere gerek kalmadan sevgililer her an bu gün gibi yaşayabilmelidir. saçma.
yalnızlığın tavan yapmış olduğunu daha da bir anlamlı hissettiren o gün.
bir doğum günü veya ilişkiye başlama yıldönümü özelliği taşımayan gereksiz gün. merak ediyorum, gerçekten sevgililer gününde yalnız olunca bunalıma giren, ne kadar yalnız bir insan olduğunu düşünen insanlar var mı? hayatında bir sevgiliden çok daha önemli şeyler var, ailen ve dostların gibi. sevgili gelip geçici bir şey, çok da büyütmemek lazım yani.
pazarlama tekniklerinden biri daha. ortaya bir "sevgililer günü" atılır, sat satabildiğin kadar ürün. bence sevgililere hergün sevgililer günü. öküzün biri 364 gün çiçek almayıp sadece 14 şubatta alıyorsa anlamsız. ayrıca çiçek, takı gibi hediyeler oldukça saçma, gerzekçe ve kandırmacadır. aşkını, sevgini sembolleştirmek kadar saçma bir şey yok. sembolleşemez çünkü o. * *
klasikleştiği üzere yalnız geçireceğim gündür. keşke sevgilim olsa da bütün pazarlama tekniklerini yutsam da hediye alsam güzel bir sürpriz yapsam
kim ne derse desin kapitalizmin icadıda olsa ufacık bi hediye dahi hoşuna gider insanın.. * *
28 senelik ömrümde ilk kez kutlama şerefine eriştiğim gün. sevgilim yokken çok anlamsız ve kapitalizme hizmet eden bir gün gibi gelirdi bana, ama bunların hepsi yalnızlığımı bastırmak için beynimin bana oynadığı bir oyunmuş... sevgilim yokken nasıl farkına varabilirdim ki bu güzel günün... evet kapitalizme katkıda az da olsa katkıda bulunarak sevgilime ufak bir hediye aldım... neyse sevgilisi olsun olmasın mutlaka birileri için atan bir kalbi olan tüm yazarların sevgililer günü kutlu olsun...
aziz valantin in bize yadigar bıraktığı sevgililere sevişme bahanesi, yalnızlara hiçlik prangası bir gündür. popüler kültürün alışveriş manyaklığına hizmet etmesi en çok karşı çıkılan konular arasındadır ama o gün geldiğinde alışverişe çıkan sevgililerin bolluğuna anlam verilemeyen gündür.

alternatif etkinlik şöyledir:
sevgilisi olmayanlar için saçma gelen, ama sevgilisi olduğu andan itibaren beklenti içine girilen gündür. gece 12 den itibaren beklersiniz. ta ki o ilk cümlelerle sizi tebessüm ettirene kadar. sevgililer günü, özeldir. her gün sevgililer günü değildir. 14 şubat daha anlamlıdır. o gün umursamak ve umursanmak istenir. benim gibi.
tamam biliyorum tamamen ticari bir gün ancak önemli olan milyonlarca insanın aşkı sevgiyi beraber kutlaması.
illa hediye alınancak diye bir şart yok sonuçta şahsen harika bir sofra hazırlayarak kutluyorum..
sevişmek için bir bahane sayılacak gündür.
çok garip ama önemsensin önemsenmesin bu gün sevgilisi olmayanlar için sinir bozucu bir gündür. hediye almayı, kutlamayı geçin, kapitalizmin yarattığı bir tüketim çılgınlığı oluşunu da ama ne olursa olsun yalnızların keşke sevgilim olsa, bu günü/geceyi yalnız geçirmesem düşüncelerini sarfetmesine vesiledir. arkadaş ortamında '' aman benimki yine çiçek göndermiş '', '' vallahi biz hiç kutlamıyoruz '', '' benimki kesin yer ayırtmıştır '' gibi serzenişlerden sonra mikrofon size döndüğünde '' ben bu tür günlerin yüceltilmesine karşıyım '' demekle yetinirsiniz eşlik eden yutkunmalarla beraber. sevgilim olsaydı da en azından evde birlikte yemek yiyerek alternatif üretseydik diye düşünür insan. bu hayıflanma yılbaşında da yaşanır. hani anneler gününü çok gözünde büyütmeyenler bile annesini kaybettiğinde daha hassas olur ya işte o hesap.
her şeye rağmen özel bişeyler yapılarak * hatırlanası bir gün olabilir.
(bkz: sana hediye alınınca öyle demiyodun ama)
(bkz: deliye her gün bayram)
zaten sevmediğim* halde şu videoyla beraber iyi ki kutlamadım dediğim gündür.

(bkz: queen of vagina)
bu yıl yalnız kutladığım gündür, bu zengin şirket sahiplerinin insanları kandırmak için, elinden geleni yaptığı gündür. yine de insanın içine yer ediyor..
  • /
  • 4