yoğun yazıp heveslendirip çat diye susan sonra yeniden yazan insan
eğer karşı taraf çok ateşliyse ne yapacağını bilemediğin bir moda girersin. işte orda whatsapptaki emojiler devreye giriyor. hiç kullanmadığın saçma sapan suratları göndermeye başlıyorsun. genelde de olmuyor, hevesinin götüne kaçtığıyla kalıyorsun.
yetim
kendisine acıdığında, götüne koyan kişinin unvanı.
alttaki yazara soracaklarım var
tabi ki lord of the rings serisi. daha iyi bir şey olmadığı için öneremiyorum.
balzac dışında (mission completed) en beğendiğin klasiklerden bir kitap sorabilir miyim ben de?
karpuz
anadoluda tecavüz edinilen meyve.
türk erkeğinin yatakta en çok söylediği sözler
ayı sözlük yazarlarının ilk aşkları
8 temmuz 2014 brezilya almanya maçı
brezilyanın asya ülkelerinin penis ortalamasını kadar golu yarım saatte yeyip kendi dünya rekorlarını kırmaya çalıştıkları bir maç izlenimi vermektedir
iron and wine
yalnız akşamların adamlarıdır. dondurma yenir, kahve-sigara içilir, kitap okunur, güney amerika botanik bilimiyle ilgili deneyimlemelerde bulunulabilinir. yalnızlığın ilahileri olan bayıldığım bir müzik grubu.
türk kızlarının yatakta en çok söylediği sözler
kesha
çok olağanüstü bir ses yeteneği olmasa da tarzını çok iyi oturtmuş ayrıca kariyerindeki yükselişi de birçok yönden ilham verici bir şarkıcı. istikrarın örneği niteliğinde, her şeyin en başından gelmiş ve ilk albümüyle özellikle tik-tok'taki çıkışı farklılığı onun tanınmasını, yerini garantilemesini sağladı.
gossip girl
dizi newyork'un en önemli olgularından biri haline gelmiştir. öyle ki newyorkta yılın bir günü resmi olarak gossip girl olarak ilan edilmiştir. gossip girl isminde gezi turları düzenlenmektedir. obama bile bir konuşmasında gossip girlden bahsetmiştir. beklentilerin çok çok üzerinde biryapımla altı yıl boyunca eleştiri ve senarist grevlerine rağmen ayakta kalmış ve bir çok alanda televizyon tarihinin en iyi dizileri arasında yer almıştır.
blair waldorf'un düğünü televizyon tarihinin en görkemli düğünü olarak lanse edilmiştir.
son bölümünde ağlasam mı gülsem mi bilemediğim, dizi bitti diye kahrımdan ölürken bu kadar güzel ve anlamlı bittiği için de ağzımın 45 dakika boyunca açık kaldığı bir bölümle veda etti. 6 sene sonra bitince kolumu bacağımı kaybetmiş gibi hissettim.
gaylerden gaylere tavsiyeler
eşcinsel egosu denen bir olay var, geriyosun, kasıyosun. yapma.
my mad fat diary
tumblr gençliği tarafından da fazlaca sevilen, şahsen tapındığım harika bir dizi. biri sana aşıksa böyle aşık olmalı deyip hiç bir zaman azla yetinilemeyeceğini aşılayan bir duygusallıkta. finn boyutu var bir de işin. dizinin esas oğlanı da kayısılı turtanın insan şekline bürünmüş hali.
tanınmayan biri canım dediğinde verilen tepkiler
aa merhaba canım (ah bu defa kesin oldu bu iş, saçları da çok güzel)
durakta beğendiğin adamla aynı otobüse bindiğini fark ettiğin an
allahım nolur gay olsun diye yakarışlarıma romantik komedilerde gördüğüm tanışma biçimlerinin eşlik ettiği bir yolculuğun başlangıcıdır. günün birinde gözlerim şaşı olacak diye de korkmuyorum değil.
erkek güzeli
babyface'in türkçe uyarlaması gibidir anlam olarak. hayalleriyle yaşanılan erkek tipidir.
sap
yalnızlığı kronikleşmiş, ilişkilerdeki başarısızlığı tüm arkadaş meclisince onaylanmış kimsedir.
o da beni seviyor
bir türlü bitirilemeyen, yıkım getiren ilişki öncesi söylenen ya da düşünülen sözdür.
hetero görünümlü gay
"gay gibi görünen gay" nedir bir onu da düşünmek lazım. eflatun fluarıyla gezinen belden oturtmalı bir pantalon mu düşünmek gerekir yoksa günün her saati karşılaştığımız sıradan insanlar da gay olabiliyor mu? cinsel yönelimini görüntüsüyle sivrilten bir birey ne kadar sağlıklı? görüntümüzü oluşturan etkenler cinsel tercihlerimiz mi örtüşmeli? her şeyi cinselliğe bu kadar bağlamak mı gerekli? herkes daha rahat sevişebilmek için mi giyiniyor, imaj ediniyor? eşcinsel bir bireyin ufkunun daha geniş olması gerektiğini düşünürüm, çünkü farklılıkları açısından kendini aşmaya çok daha yatkındır. kişinin tamamen kendi kararına bağlı olan şeyleri topluma yaranmak, konumu stabilleştirmek ya da yaşadığı ülkeye bağlamak çok sığ bir düşünce olmaz mı bu anlamda. eşcinsel birey kendinin kabul görmesini isterken toplumun her kesimi için de bunu istemezse fikirleri içinde ne kadar dürüst sayılabilir? bir insanın görünmek istediği şeklin her zaman bir amacı olmak zorunda olmamalı, ya da bir amaca dayatılmamalı diye düşünüyorum. yaşadığımız hayat sadece yattığımı kişinin cinsiyetinden ibaret değil. bunu biraz daha sindirmek gerek.
aşık olduktan sonra söylenen ilk sözler
bu defa kesin elimde tutmam lazım.