1baltayasap

Durum: 114 - 0 - 0 - 0 - 13.08.2014 16:48

Puan: 1796 - Sözlük Kezbanı

12 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Yok öyle kararlı şeyler
  • /
  • 6

aşık olunan kişinin uzakta olması

"biz bu kadar severken, hem de aynı şehirde olursak diğerlerine haksızlık olurdu" demek ardından olmayan sevgilime ağlamak istediğim başlık.

çocukken hayal edilen tanrı şekli

benimki yüzde doksan oranında ak gandalf stilinde bir şeydi. sesinin de hep barış manço gibi olduğunu düşündüm. beyaz uçan karo taşların olduğu büyük bir alanda büyük bir koltukta oturuyordu. etrafımızı çepe çevre bulutlar sarmış şekilde hayal ederdim.

ayı sözlük yazarlarının maaşları

"bursum var, sayılır mı" demek istediğim başlık.

kavgaya senin saçını başını yolarım diye başlamak

"kızım seni yolarım" diyeni de görmüşlüğüm vardır. iyi bir gösterinin başlayacağının kanıtı niteliğinde bir sözdür.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

chinawoman, party girl. intihara gidiyom da ben yardımcı oluyo biraz.

ayı sözlük yazarlarının yaşları

an ititbaryıle ruhen bir milyon sekiz yüz altmış beş bin yedi yüz yirmi sekiz. gerçekte de on dokuz galiba.

agatha christie

neredeyse tüm kitapları e-kütüphanemde olan ve kusursuz cinayet olayına karşı baya baya yatkınlığımı sağlayan kurgu harikası eşsiz bir kadındır. bir çok kitabının filmi de çekilmiştir. polisiye romanların kraliçesidir. diğer polisiyelerden farklı olarak cinayete psikolojik olarak da çok iyi değinmektedir.

ygs

önümüzdeki pazar yani ayın 24ünde gireceğim allahın belası bir sınavdır. tam açılımı yüksek öğretime geçiş sınavı'dır. bu yıl dördüncüsü düzenlenmektedir. konuyla ilgili şahsım olarak tüm ayı sözlük yazarlarının dualarını beklemekteyim.

kendisine sorulmayan soruya atlayıp cevap veren insan

her geniş yelpazeli ortamda bir tane ablak suratlı, herkesin nefret ettiği ama kimsenin kavga etmedi, götümüzün dibinden de ayırmadığımız halde bir yere gidince derhal arkasından konuşulan kişinin esas özelliklerinden biridir.

ayı sözlük birinci istanbul fasıl zirvesi

rakının diyarından rakıyı temsilen gelmeyi çok istediğim zirvee.

ümit karan

şike olaylarından sonra tahtı sallanmış fakat bahtı bilinçaltımda kazınmış olan, galatasaraylı yağız türk delikanlısı.

aşkın gözü kördür

her ayrılıktan sonra kendimi teselli etmekte kullandığım sözdür. sonuçta yalnız değilim mantığı çok rahatlatıcı oluyor.

ayı sözlük birinci istanbul fasıl zirvesi

muhtemelen ilk defa katılacağım ayısözlük zirvesi olacak.

ayı sözlük yazarlarının penise verdikleri isimler

aşk

evrimsel süreçte kimin götünden çıktıysa terk edilince gelsin o teselli bizi. olmaz olsun böyle ata. hiç kimseyi siklemeyen genlerden istiyorum ben.

ayı sözlük yazarlarının sahip olmak istedikleri olağanüstü güçler

isteği doğrultusunda ereksiyon olmuş penisini söndürebilmek. bir de tüy dökme şeysi de olabilir.

o son birayı içmeyecektik

genelde yürüyemezken sadece kendim söylüyorum sandığım cümleydi. demek ki herkes yer çekimini hissetmeyince aynı şeyi düşünüyormuş.

endüstri mühendisliği

diğer mühendisliklere göre biraz light bir mühendislik bölümüdür. işin mutfağından daha uzak fakat tüm mühendisliklere de genel hatlarıyla hakim olan bir eğitim alırlar. işin içinde işletme tarafı biraz daha ağır basabiliyor. zaten bölümden mezun olanlar da bu tarz pozisyonlarda görev alıyorlar. ekonomi masterıyla ilaheleşebilecek biri akademik kariyere sahip olunabilinir. aynı şekilde lisans eğitimi sonrası diğer mühendisliklere de yönelindiğinde o alanda çok yetkin bir akademik kariyerleri olunabilinir. okuması zor, aynı zamanda geliştirilmeye müsait, ve ileride rahatı sürülecek bir üniversite bölümü de olduğunu düşünmekteyim.

yanlış anlaşılan şarkı sözleri

"yak bütün fotoğrafları ona ait güneşyağları"

doğrusunu yazmasam da olur galiba.

kısa boylulardaki uzun boy kompleksi

o kadar kompleks yapmışımdır ki uzun erkekleri hep kasılarak yürürmüş gibi görürüm. arkadaşlarımla birlikteysem karşıdaki gruptan ilk uzun boylu olanla dalga geçerim. sokak kavgasında ilk uzun boyluya sandalye fırlatmışlığım vardır. uzun boylu öğretmene yıl boyuca laf sokarım. bir yetmiş beşimdir ama hep bir yetmiş altı derim. sanki bir santimle nba'dan teklif gelcekmiş gibi. aslında hoşlanacağım tarz için hiç geçerli bir kirter olmasa da uzun boylu erkek sevmem derim hep. kompleksin allahıyım. allahım şöyle bir on santim daha verseydin kesin ben jigolo olurdum bu boyla anca mühendis olcam.

(edit) bu boyle mühendis de olamadım amk
  • /
  • 6
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 114

ayrılık

kolay incelenmesi açısından dönemlere ayrılır.

1. yıldız tilbe dönemi
sürekli bir dertlenme kederlenme evresidir. götüme takmayayım derken sürekli kafanda dönüp durur.

2. demet akalın dönemi
amaaaan elimi sallasam ellisi, unuttum çoktan, kendi kaybetti, hayvan, pislik, 'kötü çocuk pezevenk' dönemleridir.

3. orhan gencebay dönemi
demetten sonra birden bire anden gelir. bir sabah uyanırsın ve ben insan değil miyim, ben kulun değil miyim diye uyanırsın, bir dönem de böyle gider.

4. serdar ortaç dönemi
tıpkı sanatçının sarkıları gibi alakasız ve çelişkilisindir. bir an özlerken bir dönem sonra aman umrumda değil, hemen ardından bir dönse diye düşündüğün sonra yüzüne bakmam dediğin, nakaratın daha eğlenceli geçtiği dönemdir.

5. ilhan şeşen dönemi
artık atıp tuttuğunuz, içten içe atarlandığınız, durup özlediğiniz, dönüp sevdiğiniz dönem geride kalmıştır. artık çok daha olgun ve ilişkiye doğru bir bakış açısıyla yaklaşırsınız. artık dönse de bilirsiniz hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.

böylelikle bir ilişkinin daha sonuna gelmişsiniz demektir.

fransa'dan sonra ingiltere'nin de eşcinsel evliliğe evet demesi

bir gün türkiye de evet diyecek ve benim o zaman bile düzenli bir ilişkim olmayacak diye tasasına şimdiden düştüğüm bir haber.

yanlış anlaşılan şarkı sözleri

"yak bütün fotoğrafları ona ait güneşyağları"

doğrusunu yazmasam da olur galiba.

hetero görünümlü gay

"gay gibi görünen gay" nedir bir onu da düşünmek lazım. eflatun fluarıyla gezinen belden oturtmalı bir pantalon mu düşünmek gerekir yoksa günün her saati karşılaştığımız sıradan insanlar da gay olabiliyor mu? cinsel yönelimini görüntüsüyle sivrilten bir birey ne kadar sağlıklı? görüntümüzü oluşturan etkenler cinsel tercihlerimiz mi örtüşmeli? her şeyi cinselliğe bu kadar bağlamak mı gerekli? herkes daha rahat sevişebilmek için mi giyiniyor, imaj ediniyor? eşcinsel bir bireyin ufkunun daha geniş olması gerektiğini düşünürüm, çünkü farklılıkları açısından kendini aşmaya çok daha yatkındır. kişinin tamamen kendi kararına bağlı olan şeyleri topluma yaranmak, konumu stabilleştirmek ya da yaşadığı ülkeye bağlamak çok sığ bir düşünce olmaz mı bu anlamda. eşcinsel birey kendinin kabul görmesini isterken toplumun her kesimi için de bunu istemezse fikirleri içinde ne kadar dürüst sayılabilir? bir insanın görünmek istediği şeklin her zaman bir amacı olmak zorunda olmamalı, ya da bir amaca dayatılmamalı diye düşünüyorum. yaşadığımız hayat sadece yattığımı kişinin cinsiyetinden ibaret değil. bunu biraz daha sindirmek gerek.

yanlış anlaşılan şarkı sözleri

"yak bütün fotoğrafları ona ait güneşyağları"

doğrusunu yazmasam da olur galiba.

fransa'dan sonra ingiltere'nin de eşcinsel evliliğe evet demesi

bir gün türkiye de evet diyecek ve benim o zaman bile düzenli bir ilişkim olmayacak diye tasasına şimdiden düştüğüm bir haber.

hetero görünümlü gay

"gay gibi görünen gay" nedir bir onu da düşünmek lazım. eflatun fluarıyla gezinen belden oturtmalı bir pantalon mu düşünmek gerekir yoksa günün her saati karşılaştığımız sıradan insanlar da gay olabiliyor mu? cinsel yönelimini görüntüsüyle sivrilten bir birey ne kadar sağlıklı? görüntümüzü oluşturan etkenler cinsel tercihlerimiz mi örtüşmeli? her şeyi cinselliğe bu kadar bağlamak mı gerekli? herkes daha rahat sevişebilmek için mi giyiniyor, imaj ediniyor? eşcinsel bir bireyin ufkunun daha geniş olması gerektiğini düşünürüm, çünkü farklılıkları açısından kendini aşmaya çok daha yatkındır. kişinin tamamen kendi kararına bağlı olan şeyleri topluma yaranmak, konumu stabilleştirmek ya da yaşadığı ülkeye bağlamak çok sığ bir düşünce olmaz mı bu anlamda. eşcinsel birey kendinin kabul görmesini isterken toplumun her kesimi için de bunu istemezse fikirleri içinde ne kadar dürüst sayılabilir? bir insanın görünmek istediği şeklin her zaman bir amacı olmak zorunda olmamalı, ya da bir amaca dayatılmamalı diye düşünüyorum. yaşadığımız hayat sadece yattığımı kişinin cinsiyetinden ibaret değil. bunu biraz daha sindirmek gerek.

kısa boylulardaki uzun boy kompleksi

o kadar kompleks yapmışımdır ki uzun erkekleri hep kasılarak yürürmüş gibi görürüm. arkadaşlarımla birlikteysem karşıdaki gruptan ilk uzun boylu olanla dalga geçerim. sokak kavgasında ilk uzun boyluya sandalye fırlatmışlığım vardır. uzun boylu öğretmene yıl boyuca laf sokarım. bir yetmiş beşimdir ama hep bir yetmiş altı derim. sanki bir santimle nba'dan teklif gelcekmiş gibi. aslında hoşlanacağım tarz için hiç geçerli bir kirter olmasa da uzun boylu erkek sevmem derim hep. kompleksin allahıyım. allahım şöyle bir on santim daha verseydin kesin ben jigolo olurdum bu boyla anca mühendis olcam.

(edit) bu boyle mühendis de olamadım amk

öfkeyle kalkan penis

türkiye'de gaylerin antimilitarist bile olamaması

ordu ve askerlik kavramlarının yönelimle alakalı oluşumlar olarak gösterildiği ve girilen entryler karşısında dehşete düştüğüm başlıktır. eşcinsel diretmesi midir nedir çözememekle birlikte nevrozlu ergenliğin sebebi olarak böylesine önemli bir mesleği, olguyu yönelim gerekçesiyle 'ahh mallar, nasıl da ses çıkarmıyorlar' diye lanse etmek nasıl bir dar bakış açısıdır anlayamıyorum.

bir insanın eşcinsel olması asker olmak istemeyeceği anlamına mı gelir? imkanım olsaydı orduda görev yapmaktan onur duyardım. herkes de böyle düşünmeli diye düşünüyorum. eşcinseller evde saklanarak geçirecekleri bir devletin üzerine ayak basmıyorlar. kim olursa olsun, eşcinsel veya değil, nefes almanın hakkınız olabilmesi için ölen insanların torunlarıysak; yapmamız gereken şeyler sadece askerlik bile değil.

bu işi seven ve yapmak isteyenleri bu şekilde ağır bir dille eleştiremezsiniz.

ağlayan sevgili

ağlayan erkek iticiliğiyle yarışacak çok az şey vardır. vardı öyle bir tane, zır zır. sinirden stressten saçlarım dökülcekti genç yaşımda. evlerden ırak ağlak sevgililer.