söylediklerimi en doğru şekilde söyleme, anlatma, algılatma gücü. kendimde olduğunu düşündüğüm belkide sandığımdır. ileriyi düşünmeden hareket edemememden kaynaklanır zaten. ama sırf bu sebepten hak etmediğimi düşündüğüm ve yanlış anlaşıldığım için nahoş sıfatlara layık görüldüğüm için sitemim var. hakkıma gasp edilmesi ve bahane yağmuruna maruz kalmak canıma tak etti. böyle bir güç benim içime su serpecek.
zamanı durdurabilmeyi isterdim. sabah o gerizekali alarm iş için beni uyandırdığında ciyak ciyak, zamanı durdurur 4 saat daha uyurdum. sırf bunun için bile yeterdi.
düşünceleri okumak insanı diğer insanların düşüncelerine göre hareket etmeye iter gibime geldiği için istemeyeceğim bi güçtür sanırım. ışınlanabilmek de güzel olurdu be abi.
istediğim kişiyi kendime aşık edebilmek isterdim __ ki o zaman gerçek aşkı bulma ihtimalim olmazdı.
çok zeki olmak, her şeyi analiz edebilmek isterdim__ ki o zaman insanların hayvanlardan farkı kalmazdı benim için.
görünmez olup, istediğim her mekanda olmak isterdim__ ki o zaman ben diye bi şey olmazdı, bi hiç olurdum.
insanların düşüncelerini okumak isterdim__ ki ona gerek yok herkes düşüncesi tüm patavatsızlığıyla söyleyebiliyor zaten
sadece en normal en olağan olmak ve bardağın daha çok dolu kısmını görmek isterdim.
o kadar yalan bir dünya da yaşıyoruz ki, inanmak çok zor. kaç kişi yazmış; düşüncelerini okumak. ben de aynısını isterdim. kandırılmaktan bıktım. işe yarardı belki de. ya da kahpeler o kadar çok ki, işe yaramayabilirdi.
asla unutmayan güçlü bir hafıza isterdim. belki biraz kincilik yapabilirdi ama okuduğum her şey beynimde olur; istediğim her dili konuşabilir; kitapların her satırını yutabilirdim. gördüğüm, duyduğum, okuduğum her şeyi istediğim an arşivden çekip kullanmak isterdim..
uzaktan elleyebilme gücüm olsun isterdim. fantastik 4lüdeki elastik adam gibi elimi kolumu uzatıp değil, dokunmadan zihin gücüyle elleyebilmek isterdim. hatta öyle ki mesafeler önemli değil buradan taa ispanyadaki jose luis garcia perez i ellemek mesela.