şirk

kraldan çok kralcı kesilenlerin, evrensel yaratıcılığın hükümranlığını insani bir hırsla karıştıranların ve allahın gücüne öykünerek onun adına egemen olmak için çırpınanların icat ettiği, kendileri gibi olmayanlara yönelik asılsız suçlamasıdır.
hem hristiyanlığın en karanlık dönemlerinde (engizisyon koşulları) hem de islamın halen devam eden sonsuz karanlığının tavan yaptığı zihinlerde, mekanlarda ve koşullarda hep aynı terane kullanılmıştır: "kendinizi allah'ın yerine koyamazsınız; bu çok büyük bir günahtır ve ölmeniz gerekir!" derler...

bu suçlamanın en çok yöneltildiği insanlara baktığımızda ise, böyle bir suçlamaya en yakın olabilecek unvanları ve iktidarları göremezsiniz!!
hükümdarlar, imparatorlar, krallar, padişahlar, hanlar,...vb güç ve unvan sahipleri, hiç böyle bir suçlamaya maruz kalmazlar!
ulan adamların el hareketi, nefesi, bir sözü veya harfi bile kanun sayılırken, güçlerinden ve hikmetinden sual olunamazken, nasıl olur da kendilerini bir yaratıcının yerine koymadıkları veya bu gücü, bir yaratıcıymışçasına istediğinin canını alarak kötüye kullanmamış oldukları ileri sürülebilir????? kim bu iktidar sahiplerinin bu günahı işlemediğini savunabilir?
akılsızlar veya o makamların yalakası ahlaksızlar tabi ki!

peki, şirk suçlaması monarşi sahiplerine hiç yönelmezken kimlere yönelmiştir her zaman dersiniz???
sanatçılara ve bilim adamlarına tabi ki! hak yemeyen, can almayan, insanlığın geneline katkılar sağlayan bu insanlar, her farklı adım attıklarında cadılıkla, büyücülükle, şirk koşmakla veya benzeri boklarla suçlanmıştır hep.
ama, batı uygarlığı, bu pisliği aşabilmeyi başarmışken, 2015 yılında böylesi aşağılık, iğrenç, anlamsız, haksız, yersiz, mesnetsiz, hadsiz, yüzsüz ve edepsiz suçlamaları yapmak, islamı temsil eden zihinlere ve dillere düşmüştür...

hadronlara gelesiceler!!

4 Entry Daha