sürekli bir müzisyeni dinlemek

benim teenage zamanlarımda yaptığım şeydi. bir müzisyene/şarkıcıya/gruba sardırır, aylarca sabahtan akşama kadar onu dinlerdim. aynı şarkıları, döne döne, arka arkaya, yatıp kalkıp, allah ne verdiyse. mesela böyle bir abba dönemim vardı, uzunca bir süre etrafımdaki herkesin kafasını siktim bunların şarkılarıyla. neyse sonra yıllllaaaaaardır başıma gelmedi bu durum ya, öyle çok sevip de kafayı yedirtecek kimse çıkmadıydı bin yıldır. günümüzün streaming ve playlistification dünyasında zaten o kadar kolay ki başka birinin şarkısına geçmek, sıkılınca başka başka diyarlara yelken açmak, çok kimsenin de yaptığını zannetmiyorum.

öte yandan gel gör ki, aradan yıllar sonra bu sene taylor swift'i keşfettim (evet mağaramda internet çekmiyordu). "kimmiş lan bu kadın herkesin dilinde öööle, bir-iki şarkısını dinleyeyim bakayım" diye başladığım yolculuk sonucunda son 6 aydır falan bu kadını dinliyorum. iyice ergen genç kızlara bağladım. yakında pencereden çıkıp "teylııııııırrr, gel bul beni gıııızzzz" diye bağıracak noktaya gelicem. büyülü müdür nedir, nasıl şarkılar lan bunlar. daha 4. albümüne geçtim hem, hiç dinlemediğim bir sürü albümü var daha. vallahi bu kadının stadyumları neden doldurduğunu anladım.
comfort zone'dan çıkamayanlar derneği...

özenle playlist'ler yapılır; sporda dinlenecekler, temizlik/yemek yaparken dinlenecekler, yürüyüşte dinlenecekler, arabada dinlenecekler... sonra duruma göre listelerden biri açılır; bir iki şarkı dinlenir, üçüncüden sonra skip'lemeler başlar, bi' süreden sonra da "amaan öf" denerek her zamanki mass stream ettiğin sanatçı açılır.

ben periyotlar halinde düşüyorum buna. böyle kümülüs bulutu gibi geliyor ve bir süre geçmiyor. çok da şikayetçi sayılmam gerçi, konfor dizilerimle kitaplarımla müziklerimle mutluyum. sadece bazen bazı sanatçıların tüm kataloğu beynimden silinse de tekrar keşfetsem dediğim oluyor. tüketim toplumundayız her şeyi hızlı tüketiyoruz, müzik ve sanatçılar da bundan nasibini alıyor.

yeni ve küçük sanatçıları keşfetmeyi seviyorum, arkadaşlarımın playlist'lerini açmayı seviyorum. sevdiğim insanlarla ortak liste yapmayı seviyorum. bu biraz yardımcı oluyor. eskiden yüzümü çevirdiğim türleri dinlemek de bu alışkanlığımı bir nebze kırdı, tavsiye ederim. "türk sanat müziği ne ya gıy gıy" diyen ben bir ara musiki musiki diye akıyordum ortalıkta.
benim devamlı sezen aksu dinleyen arkadaşım vardı. sonra toplanıp kendisini dövdük. şimdi yıldırım gürses dinliyor. mecburen yine döveceğiz.