the leftovers

3 Entry Daha
2. sezonunu az önce bitirdiğim dizi.
14 ekim 2011'de dünya nüfusunun rastgele %2'sinin birden bire ortadan kaybolmasıyla yaşananları anlatıyor. konu itibariyle baya esrarengiz ve gizemli olmasına rağmen türlerinden ayrılarak "neden?" sorusuna asla cevap vermiyor. ekran başında ağzınız açık kalıyorsunuz sadece. bunun üzerine sorularıma cevap bulma istediğimi terk edip sadece mükemmel yazılan bu karakterleri takdir etmeye başlayınca diziden daha çok keyif aldım.
ilk iki sezon arasında anlatış tarzı olarak belirgin farklılıklar var. dizi kitaptaki hikayeyle ne kadar uyumludur bilmiyorum ama belki de ilk sezon uyarlama olduğundan bana dizi izlemekten çok kitap okuyormuşum havası verdi. mekanlar, diyaloglar ve karakterler çok başarılı sahnelenseler de edebiyat sınırları içerisinde kaldılar. ikinci sezonda bu değişti. müzikler çeşitlendi, çekimler hareketlendi ve diyaloglar günlük konuşma havasına yaklaştı. bunu yaparken o kendine has garipliğini kaybetmedi ama dizi. iki sezonu izlerken de "the leftovers'ı izliyorum" diyebildim.
dizinin en güzel yanlarından biri karaktere has bölümleridir herhalde. bazen bir bölüm boyunca sadece bir karaktere odaklanıyor. bu yöntem hem dizinin monotonluğunu kırıyor, hem karakter gelişimi açısından diziye katkı sağlıyor. özellikle ilk sezonda nora'nın bölümüne bayıldım ben.

--- spoiler ---

kalıplaşmış bazı replikleri var bir de dizinin, çok basitler ama kalbinizden vuruyorlar bazen.
(bkz: it's okay)

--- spoiler ---
1 Entry Daha