gurbet elde hasta düşmek gibidir. bir kaşık çorba vereniniz olmaz.

olur da bir gun cikarilirsa isim sorunu yasamayacak olan mecmua.
her ay ayri isimle cikar la.

(bkz: ocak ayı)
(bkz: şubat ayı)
(bkz: mart ayı)
...
...
...
(bkz: ramazan ayı özel)

gurbet elde hasta düşmek gibidir. bir kaşık çorba vereniniz olmaz.

açık kalmış musluk gibidir.
kapatırsın ama fatura çoktan göte girmiştir.

birisi beni dar görüşlülükle ve geri kafalılıkla itham ettiğinde söylediğim söz öbeği.
tabii ben bunu söyleyince bunlar bir afallamalar, bir pişman olmalar falan sorma.

değil içinde böcek olması, parasının yahudilere gitmesi isterse içince götümü siksinler yine de mantının yanında içmeden duramam.

ortalik mali gibi gezerler piyasada.
sorsan saatleri orijinaldir ama 500 t kokar alayi.
hani herkes zengin olacak diye bi kanun yok biliyorum. benim de soy adim sabanci degil ama bu lavuklardaki "la vörlt iz mayn amk" tripleri beni cok gulduruyo.

tuvalette beynin pancar motoru gibi çalışması yüzünden illa ki yapılması gerekir.
bence deli fikirler ve ufuk açan teoriler çıkacaktır ortaya.
misal ben geçen sıçıyorum, allah sizi inandırsın hayatın sırrına ermek üzereydim ki kapıyı tıklattılar.
zirve saati ve günü belli olsun önce kanalizasyonun, sonra hayatın anlamının amına koyalım la.

gurbet elde hasta düşmek gibidir. bir kaşık çorba vereniniz olmaz.

askerliğimi yaptığım sarıyer birinci heteroseksüel taburu ile defalarca operasyona gittiğimiz yaman dağ.
istiklal caddesi'nin batısında idi. nice heteroseksüel kardeşim can verdi yolunda.
her taraftan oluk oluk gay üstümüze geldi. sağ taşağımı orada yaptığımız bir ağız dalaşında kaybetmiştim.
vatan sağolsun.

birgün bir kutup sözlük homoseksüeli* ile ayı sözlük homoseksüeli karşılaşıp sohbet ediyorlarmış.
ayı sözlük ibnesi* kutup sözlük ibnesinin boynundaki ve yüzündeki morlukları sorunca anlatmış kutup ibnesi.
"sorma ayıcıım, hem bizi alıp götürüyolar, önce sikiyolar, sonra dövüyolar, sonra bi daha sikip bi daha dövüyolar" demiş.
ayı ibnesi şaşırmış tabii.
"kutup, öyle şey mi olur. kaççıncı yüzyıldayız amk!" demiş hiddetli hiddetli.
"niye sizin sözlükte öyle değil mi amk?" demiş kutup ibnesi.
"yoo. hiç öyle olur mu be! önce alıyolar evimizden, sonra yemeğe çıkıyoruz. sonra dans ve eğlence. en son tatlı sözler... ve en sonunda sevişiyoruz. hatta seviştikten sonra bize küçük hediyeler bile veriyolar" demiş ayı ibnesi.
kutup ibnesi şaşırmış tabii.
"vay amk! ulan bu sosyal imkanlar bizim sözlükte olsa bütün kutup sözlük ibne olurdu be" demiş.

bu benim ilk viral reklam denemem la. mazur görün amk.