en genç profesör ünvanını * alan bilim adamımız diye nam salmış sinanoğlu sessiz sedasız göçüp gitti. bir ara türkçe ile kafayı bozmuştu ama türkçe bizim neyimize tabi. esin afşar'ın da ağabeyiydi rahmetli. bazı buluşları, bilime filan katkıları da varmış ama survivor turabi filan daha önemli... şimdi kim takar bilim adamını bu ülkede...

ancelina culi... yok be kardeşim ne jolie'si harbi harbi culi işte... yoksa ciguli mi? rahmet istedi sanırım.

ya da çikolatalı kek...

itiraf kısmı resmi çikolatalı kek bloğu gibi oldu. olsun.

bay vanilya ile evlenirler sanırım. bayan başağrısı da nikah şahidi olur gibi geliyor bana.

ben de bayan ceren the secret olarak arka sıralardan alkış tutarak fondaki nikah müziğini içimden söylerim.

87 seçimlerindeki 'limon gibi sıkma' esprisinden sonra sağlam bir şey yakalanmış gibi duruyor. reklam gurularının bazılarının tehlikeli olduğunu söylemesine rağmen iyi bir slogan oldugu konusunda hemfikir olduklarını söylemem lazım. umarım beklenen 2-3 puanı getirir.

sandıklarda durdum. nüfus sayımı dahi yaptım... şimdi iktidardan biri çıkıp 'biz şimdi yüzde 47'yiz ama 50'yi buluruz' diyor. vallahi bulurlar bunlar. oy çalınıyor filan demeyin boşuna. gözlerimle gördüm işte bu millet gidip veriyor oyunu bunlara. neyse hadi bakalım, hâlâ şaşırmayı bekliyorum.

bırakın bir eşcinseli bir hetero için bile zor bir durum askerlik. ben (kısa dönem yapmıştım) uzun dönemlerin isyandan 'ibne deseydim de kurtulsaydım' dediklerini çok duymuşumdur. cidden türlü türlü beyin ve karakterle karşılaşıyorsunuz. ne olacağı, neler başa geleceği çok belli değil. elbette hayat da böyle ama oradaki durum daha kontrol dışı. pembe tezkere ise işin sanırım efsanesi gibi. sonuçta ortada bir heyet ve onun verdiği rapor var. gerçi genel bilgiler ortada artık. yanlış yönlendirme yapmak istemem. kolaylıklar dilerim, cidden zor işler bunlar.

böyle bir adam izmir urla'da nasıl unutuldu bilemiyorum. orada da ölüp gitmişti. tamam şarkıları belki cover'dı ama ses ve duruş cidden türkiye'nin ötesindeydi. alkol ve şan şöhret ikilisinin mahvettiği kişilerdendi diye hatırlıyorum hep. ama şimdi tanju baba da rakısız hiç ayrı düşünülecek bir adam değildi. ruhu şad olsun.

ötekileştirme mezheplere inmişti de bu kadar inmemişti garip ülkemde. ayrıca nasıl bir ayrımdan ya da ayrıştırmadan rahatsız olmuş bu hastalıklı ruh merak ettim.

tamam iktidar kanalı oldun, ama en azından gecenin bir yarısı filan gösterseydin de yarın öbür gün kurallara uyduk filan diye yalan atabilirdin. chp neden diye sorduğunda da abuk subuk bir rapor sunmuşlar. devlet kurumları hiç bu kadar kokuşmamıştı.

hayır diyemediğim ama 2 aydır uğramadığım marka. 2 menü bir aradalardan sonraki tüm kilolarımın sebebi. bu sefer sağlam inat ettim. uzunca süre uğramayacağım.

bir zamanlar bedelli askerliğin yapıldığı memleketti. hani şu 1 aylık filan yapılandan. devamlı küçülen de bir gölü vardır. antalya'ya giderken bir de üniversitelerini görmeye başladım yol üstünde. veterinerlik fakültesinin bahşesinde kocaman bir inek var diye hatırlıyorum. dost da görsün düşman da görsün diye yapıp oraya koymuşlar.

anladığım kadarıyla iki yöntemi var. birincisinden bypass ediliyor mide; diğerinde ise midenin bir kısmı alınıyor.

malum ayı sözlük'teyiz ya belki olmak isteyen olan filan vardır diye açayım dedim konuyu. son olarak fatih ürek olmuş da hastaneye kalkmış dediler. devlet karşılarken tüm masrafları şimdi oradan da elini ayağını çekti.

sanki bir moda gibi yaptırıyor yine de millet. hızlıca kilo verenler de gezinip duruyor tv'lerde. ne kadar sağlıklıdır bilemiyorum ama dediğim gibi bir moda gibi duruyor şu an için.

yüzüne bakıyorum. kendime göre bir standardım var sanırım bu konuda. ve ne yazık ki biz çok güzel bir topluluk değiliz. basın eksiyi.

seçilenlerin olduğu söylenen, seçenlerin devamlı memnun olmadığı dört duvar ve çatıdan oluşan mekan.

ırkçı görünmemek için hikayeyi sansürleyerek aktarayım ki siz de bilirsiniz: filanca ülkede filanca kişiyi kral yapmışlar; önce annesini babasını kesmiş derler. şimdi bu tarz adamlara * azıcık ilgi alaka gösterip, mikrofon uzatırsanız yarın öbür gün yatak odanıza girip bana yok mu der. evet bu cüreti gösterir bunlar.

hiçbir dönem yoktur ki bu kadar avane ve yalaka bir arada olsun. bela bile okumak istemiyorum ama onlar yine de üzerilerine alınabilirler.

gelelim mevzuya; söz müzik hasan celal güzel'inmiş. dinlemedim. bugün bir yerde coşkuyla çalıp beşlik simit şeklinde dinlemişler. bekle uyuyan ülke daha neler göreceksin bakalım.


iki bin yirmi üç, yüz yaşındayız
hedefimiz yine büyük türkiye
küresel güç olma yarışındayız
kızıl elmamızdır yeni türkiye
liderimiz recep tayyip erdoğan
gücümüz daima allah'tan alan
ikibin yetmiş bir, bin yaşındayız
süper güç olmanın uğraşındayız
yurtta sulh cihanda sulhu sağlarız
kızıl elmamızdır yeni türkiye
liderimiz recep tayyip erdoğan
gücünü daima milletten alan
atilla, oğuzhan, gazi alparslan
osman gazi, fatih, yavuz, süleyman
bir de cennetmekan abdülhamid han
gazi atatürk'tür devleti kuran
milletin adamı tayyip erdoğan
gücünü daima halkından alan
bu yüzyıl türklerin asrı olacak
allah'ın adını biz yayacağız
peygamber yolundan hiç ayrılmadan
yeni türkiye'yi biz kuracağız
liderimiz recep tayyip erdoğan
gücünü daima milletten alan
demokrasi kuran şehit menderes
çağ atlattı bize turgut özalım
altın silsilenin son halkasıdır
türk milleti sana bağlı erdoğan
başkanımız recep tayyip erdoğan
gücünü daima yarinden alan
tek millet, tek bayrak, tek vatan bizim
tek devlet türkiye milletimizin
kardeşlik, hürriyet, eşitlik için
hedefimiz yeni büyük türkiye
başkanımız recep tayyip erdoğan
gücünü daima allah'tan alan.

işte memlekete girmiş sinsi bir ecnebi adeti daha. cuma öğleden sonraları adet olduğu üzere envai çeşit * içki çerez vs alınır ve içilip sıçılır. o sırada tabi işler aksamış sarkmış kimin umurunda. sorumluluk sahibi olan içki manyakları ah ulan iş vardı diye mesaiye kalırlar ve cumalarını siker atarlar. diğerleri de ortamdaki karı kıza sarkmaya devam eder.

zahireci mi yoksa büyük tüccar mıydı bilemiyorum bir amca vardı. babamla gider ticaretimizi görürdük kendisiyle. önünde de hep bu takvimden olurdu. yakın gözlüklerini takar ve her sayfası daha alındıktan sonra doldurulmuş gibi duran bu takvime göz atardı. güzel bir hatırlatıcıdır aslında. peder de çok kullandı bunu. haydi gençler cep telefonlarını atalım bunlardan alalım.

tövbe yarabbim aklıma neler geliyor. pekala bir havacılık aksiyonu gibi durmakta cümle. halbuki ereksiyon sonrası bir pipi nidası da olabilir. ki ben onu düşünüp burayı doldurdum.

hemen hemen her küvet teknesinin bir köşesinde duran taş. genelde kirden ya da nemden bir ucu simsiyah olur. sanırım öyle ayakta durmalı bir işim olmadığı için daha topuklarda bir numara yok. ama annelerimizin olmazsa olmazı olduğunu çok iyi biliyorum. bütün gün onca ev işinden sonra insanda ne ayak kalır ev topuk. saygı ulan!