2015 istanbul lgbti onur haftası ve gay pride

bu yıl 22- 28 haziran 2015 tarihleri arasında 23.'sü yapılacak olan etkinlikler dizini. bu çerçevede 11.’si yapılacak olan hormonlu domates ödülleri dağıtım töreni ve 28 haziran pazar günü 17.00’da gerçekleşecek ve onur yürüyüşü( gay pride) ilginizi çekebilir.

hafta boyunca paneller, atölyeler, film gösterimleri, tiyatro oyunları, piknik, yerel lgbti örgütleri buluşması da var.

bir önceki:
(bkz: 2014 istanbul lgbt onur haftası ve gay pride)
sürekli yıllık izinime denk gelmesiyle sinirleniyorum. bir yolunu bulup en azından hormonlu domates ödülleri törenine ve gay pride a katılmayı planlıyorum.
istanbul'dakine katılamayacağım ama kendi ilimdekine katılablirim.
bu sene çok fazla eğleneceğimi düşündüğüm 22 - 28 haziran arası sürecek olan gey etkinliği... (l) ife (g) ets (b) etter (t)ogether (i) mpeccably...
bu yıl ilk kez katılacağım ve heyecanla beklediğim yürüyüş. geç bile kaldım biliyorum ama kısmet bu yılaymış. herkesi, hepinizi görmek, hepinizle tanışmak için can atıyorum. program şöyle: cumartesi sabah istanbul'da olunacak, gezici arkadaşlarla gezi parkı ziyaret edilecek, gece kusana kadar içilip eğlenilecek, pazar sabahı zirveye katılınacak, hep birlikte yürüyüşe gidilecek ve aynı akşam ankara'ya dönülecek. nasıl?
bu sene yeterince tanıtımı yapılmadı mı yoksa ben mi çok uzakta kaldım diye düşündüğüm etkinlik. geçen senelerde aylar öncesinden tanıtım videoları vs. çıkardı bu sene herhangi bir tanıtım görememek şaşırtıcı oldu benim için. yinde de bu muhteşem hafta boyunca istanbulda olacağım ve katılabileceğim kadar çok etkinliğe katılacağım için şanslıyım.
bu seneki hastag # onurduyuyoruz, onur haftasıyla ilgili paylaşımlarda, sosyal medyada kullanmak isteyenlere.
onur haftası programı açıklanmış, hepsine katılmak istiyorum ama yalnız çekilmez. kendim gibi bir manyak bulmam lazım önce.

22 haziran pazartesi

atölye: akran zorbalığı­ beden eğitimi dersine queer bir bakış
saat: 14:30 – 16:30 yer: maçka parkı
okulda, sınıfta, teneffüste, mahallemizde, oyun alanlarımızda varoluşumuzdan dolayı akranlarımız tarafından maruz kaldığımız onur kırıcı davranışlar hakkında ne hissettiğimizi, karşılaştığımız bu durumla ne şekilde baş edebileceğimizi, haklarımızı konuşacağımız 'akran zorbalığı’ atölyesine katılımınızı bekliyoruz.
*katılımcılara rahat kıyafetlerle gelmeleri önerilir.

atölye: yaratıcı direniş
saat 15:00 – 17:00 yer: şiddetsizlik eğitim ve araştırma merkezi
yaşadığımız her gün içinde bulunduğumuz bu çarpık sistemle bireysel ya da örgütlü mücadele içine giriyoruz. mücadelemiz için kampanyalar, eylemler yapıyoruz. peki ama sözümüzü yeterince ulaştırabiliyor muyuz, istediğimiz değişimi yaratabiliyor muyuz? hayal ettiğimiz dünyayı direnişlerimize de yansıtabiliyor muyuz? sanat, kültür ve yaratıcılık yaptığımız çalışmalarda tarzımızı etkili biçimde dönüştürebilir ve çalışmalarımızın etkisini ciddi biçimde arttırabilir. biz de şiddetsizlik merkezi olarak bu atölye çalışmasında çeşitli yaratıcı taktik ve stratejileri konuşarak bunların mücadelelerimizde nasıl kullanılabileceği üzerine çalışacağız.
katılım 20 kişi ile sınırlıdır. katılmak için lütfen office@nvrc­sarm.org adresine mail atınız.
şiddetsizlik eğitim ve araştırma merkezi (www.sarm­nvrc.org)

sunum ve atölye: lgbtiqa+ bireyler / hareket ve cinsel şiddet
cinsel şiddetle mücadele derneği; hilal esmer, nurgül özz, özge özgüner
saat 18:00 – 20:00 yer: cezayir toplantı salonu
ilk bölümünde lgbtiqa+ bireylere yönelik cinsel şiddet biçimlerini, bazı kavramları, mitleri ve gerçekleri konuşacağımız atölyenin ikinci bölümünü lgbtiqa+ bireyler arasında – ayrıca örgüt içi / örgütler arası yaşanan cinsel şiddetle mücadele yöntemlerini tartışmaya ayıracağız.
hepimiz cinsel şiddete maruz bırakılabileceğimiz gibi, cinsel şiddetin faili de olabiliriz. lgbtiqa+ bireyler ya da örgütler arasında, içinde yaşanan şiddet biçimleri örgütlenmelerde kördüğüm olmaya, canımızı acıtmaya, bizleri yormaya ve yıldırmaya devam ediyor. yaşadığımız ve yaşattığımız şiddet biçimleriyle yüzleşebilmeye, çeşitli somut adımlar atmaya ihtiyaç duyuyoruz. bu konuda çeşitli önergeler hazırlıyor, bazen ifşa yoluna gidiyor, bazen linç ya da yalnızlaştırma yaşatabiliyoruz. cinsel şiddetle ilgili bizi hareketsiz bırakan baskı biçimleri, kimi zaman mağduriyetin şiddete dönüşmesi ve dokunmaya korktuğumuz başka bazı başlıkları gelin birlikte tartışalım. çözüme dair o zor ilk adımları beraber atalım!

tek kişilik gösteri: ben senin bildiğin erkeklerden değilim
saat: 20:30 yer: d22
kendini olumsuzu, “değil”i üzerinden tanımlayan insan zihni, evrenin çeşitliliğini anlamak için ne kadar yeterlidir? kadınlar, erkekler, sokaklar atfedilen cinsiyet değişince nasıl değişir? bir trans erkek günlük hayatında, özel hayatında, açılma sürecinde neler yaşar? açılmamak tercih olabildiğinde, cinsiyet geçiş süreci bittiğinde trans kimlik unutulur gider mi?
trans erkeklik, erkekliği dönüştürmek imkanına sahip midir? gibi sorularının cevaplarını berk inan’ın kişisel hikayesinin satır aralarında arayan bu tek kişilik performans, toplumsal cinsiyet meselesini ötekiliğin şeffaf yüzleri, trans erkeklerin gözünden ele almayı deniyor.

23 haziran salı

atölye: içimizdeki önyargılarla yüzleşiyoruz!
saat 14:00 – 16:00 yer: cezayir toplantı salonu
onur haftası’nın bu seneki teması “normal” ve biz de dedik ki ruh sağlığı çalışanları ve öğrencileri olarak yüz yıllık hastalık, aşağılama ve yok sayma tarihiyle yine ve yeniden yüzleşmeliyiz ve ne kadar “normal” karşılıyoruzu konuşmak, tartışmak istedik. bizler ruh sağlığı çalışanları ve öğrencileri (psikoloji, psikiyatri, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, sosyal hizmet) olarak lgbti’lere yönelik ayrımcılıkla mücadele ederken öncelikli olarak kendi önyargılarımızla yüzleşmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. sizleri kendi hazırladığımız tabu oyunu ile içimizdeki homofobi, transfobi ve bifobiyle eğlenceli bir şekilde yüzleşmeye ve sonrasında lgbti’lere yönelik mitleri tartışacağımız atölyemize olmaya çağırıyoruz. gelin “normal”,”anormal” kavramlarını, ön yargılarımızı birlikte konuşalım!

atölye: lezbiyenler için cinsel sağlık; mitler ve gerçekler
saat: 18:00 – 20:00 yer: salt galata
kolaylaştırıcılar: efsun sert – nurgül özz
heteronormatif sağlık sistemi farklı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerden bireylerin koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkını görmezden gelmektedir.
lezbiyenlerin sağlık hakkına erişimleri noktasında bu atölyenin; lezbiyen cinsel sağlığı ile ilgili mitlerin ve kalıp düşüncelerin değişmesine, lezbiyenlerin bedensel ve cinsel sağlığı koruyucu davranışları edinmeleri, uygulamaları ve yaşamlarına yerleştirmelerine, koruyucu sağlık hizmeti taleplerinin artmasına ve sağlık uzmanları ile ilişkilenirken kendilerine daha güvenli bir duruş sergilemelerine katkı sunmasını diliyoruz.
atölye, lezbiyen cinselliği ile ilgili mitler ve gerçekler, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, gebeliği önleyici yöntemler, kegel egzersizi, meme ve rahim ağzı kanserleri ile ilgili bilgi aktarımı şeklinde yürütülecektir. lezbiyen görünürlüğü açısından bu başlığı kullanmış olsak da, atölyeye kadınlardan etkilenen kadınlar, kendini lezbiyen, biseksüel, butch, fem, androjen, queer, genderqueer, agender, transgender olarak tanımlayanlar ya da bu tanımlamaların hiçbirini sahiplenmeyip atölyedeki bilgileri yaşamında kullanabileceğini düşünenler katılabilir.
** katılım kontenjanla sınırlı olduğundan kayıt yaptırılması gerekmektedir:
[email protected]

film gösterimi: kadrajda intikam ve dayanışma! – kuir belgeseller
saat: 18:00 – 20:00 yer: salt beyoğlu
pembe hayat kuirfest, festivalin 4. yılında 23. istanbul lgbti onur haftası’na katılıyor. lgbti tarihini “şanlayan” bu belgesel seçkisinde thatcher’ın baskıcı rejimine direnen genç gey ve lezbiyen aktivistlerin video projesi “kadrajdaki gençlik: genç sapkınların intikamı”; lezbiyen ve geyler madencilerle dayanışıyor (lgsm) aktivistlerinin ilmek ilmek ördükleri (ve bu yıl çok konuşulan “pride” filmine de konu olan) dayanışmayı aktardıkları “herkes açılsın! dulais’de dans” ve son olarak amerika’daki intikamcı lezbiyenler (lesbian avengers) grubunun 1992’deki çığır açan ilk gösterilerinden, beyaz saray önünde ateş yuttukları muhteşem dyke yürüyüşü’ne kadar pek çok etkinlik ve eylemlerini belgeleselleştirdikleri “intikamcı lezbiyenler ateşi de yutarlar’’ yer alıyor.

panel: duvarın ardındakiler
saat: 18:30 – 20:30 yer: cezayir toplantı salonu
hapiste lgbti olmak konulu “voltaçark” kitabında yer alan insanların hapiste yaşadıkları hak ihlalleri deneyimeleri sizlerle paylaşıyoruz. kitap ekseninde ihtiyaçlar ve sorunlarla beraber çözüm önerileri tartışıyoruz. 2017 yılında inşası bitecek “özel” lgbti hapishanesi bizlere ne getirecek ne götüreceği tartışacağız. kitabı konuşuyoruz… kitabı okuyoruz….. kitabı dağıtıyoruz….
moderatör: rosida koyucu(lgbti aktivisti)
konuya dair:mustafa eren(cisst)
bakanlığın konuya bakışı:doç.dr.ipek merçil (galatasaray üniversitesinde sosyoloji bölümü öğretim üyesi)
not: kitapta hikayesi olan arkadaşlar da panele katılacak. onlarla hikayelerini birebir sohbet etme fırsatı bulacaksınız

atölye: 1973’ten bugüne; hastalık söyleminin ötesine geçmek
saat: 19:30 – 21:30 yer: lambdaistanbul kültür merkezi
bizler ruh sağlığı çalışanları ve bu alanlarda okuyan öğrenciler olarak lgbti varoluş biçimlerinin hastalık olmadığının farkındayız. belki terapi yaparken homofobik davranmıyoruz, sosyal hizmet uzmanı olarak ayrımcılık yapmıyoruz, psikiyatrist olarak başvuran kişileri damgalamıyoruz veya psikolojik danışman/rehber öğretmen olarak danışanlara/öğrencilere suçlayıcı tutumlar sergilemiyoruz. fakat bunları meslek hayatımızın sadece küçük bir bölümünde uygulamak yeterli mi? cinsel yönelimler ve cinsiyet kimlikleri söz konusu olduğunda, akla ilk gelen meslek alanlarında çalışmakta veya öğrenim görmekteyiz. bu yüzden lgbti politikası üretmenin ve bunu meslek hayatımızın tümüne, hatta sosyal hayatımıza taşımanın hepimizin sorumluluğu olduğuna inanıyoruz. peki, “eşcinsel, biseksüel, trans ve interseks varoluş biçimleri hasta değildir”den öte nasıl bir söylem üretebiliriz? bu konuyu tartışmak üzere toplumsal dayanışma için psikologlar derneği (todap) ve lambdaistanbul ruh sağlığı komisyonu olarak birlikte gerçekleştireceğimiz atölyeye hepinizi bekliyoruz.

tiyatro: 80’lerde lubunya olmak
saat: 20:30 yer: emek sahnesi
en genci bugün 50 yaşında olan dört trans birey bize türkiye’de lubunya olmanın genel ve özel tarihini anlatıyorlar. oyunda deneyimlerini paylaşan dört trans birey bize kendi hikayelerini anlatıyorlar ve parklarda, üçüncü sınıf otellerde, randevuevlerinde, gece kulüplerinde, pürtelaş’ta, bayram sokak’ta, dolapdere’de, sokaklarda, karakollarda, kışlalarda yaşamak için direnen, hayata delicesine tutunan ve çoğu zaman birbirlerinden başka sarılacak kimsesi olmayan lubunya bireylerin gözünden bu ülkenin korkunç bir döneminin korkunç hikayesini gözler önüne seriyorlar.
izmir’de faaliyet gösteren siyah pembe üçgen derneği’nin 2012 yılında yayınladığı aynı adlı kitaptan uyarlanan oyun, ufuk tan altunkaya tarafından sahneye uyarlandı. tamamen, gerçekleştirilen söyleşilerden oluşan metinde, hiç bir değişikliğe gidilmeden, trans bireylerin kendi kelimeleri ile sahne uyarlaması gerçekleştirildi.
metin: siyah pembe üçgen derneği izmir
uyarlama/yönetim: ufuk tan altunkaya , proje koordinasyon:didem kaplan ,
proje danışmanı:ozan ünlükoç , proje asistanı:ömer kaan aydın
tema müzik:emre akad
oyuncular: ayşe gülerman, burcu şeyben, elit çam, neşem akhan
oyuncular: ayşe gülerman, burcu şeyben, elit çam, neşem akhan
oyun süresi: 70 dk

parti: kadıköy sokak partisi
saat: 20:00 – 22:30 yer: piriçavuş sokak, kadıköy
salı akşamı kadıköy piriçavuş sokak’ta heteronormative ile derdi olanlar olarak; bizleri evlere hapsetmek isteyenlere, kendilerini hayatın olduğu gibi sokakların da sahibi sanan heteroseksüellere, yap ama evde yap kimseler görmesin diyenlere, ve daha nicesine inat buluşuyor, dans ediyor, taciz edilme, yalnız kalma korkusu olmadan, tedirgin değil güçlü hissederek eğleniyoruz!

24 haziran çarşamba

forum: istanbul lgbti onur haftası sergisi… nerdeen nereye
saat: 14:30 – 16:30 yer: salt galata
istanbul lgbti onur haftası kapsamında gerçekleştirilen nerdeen nereye sergisi paralelinde, sergi sanatçılarının iş ve portfolyolarının da incelenebildiği sanat forumu hem queer sanatın imkanlarını konuşmamıza hem de türkiye’de homoerotik, gey ve lezbiyen ve queer sanatın temsiliyeti ve kültür sanat kurumları ile sanatçıların ilişkileri üzerine tartışabilmemize olanak sağlacak. forum tüm katılımcılara açık olup seçici kurulumuzun üyeleri, sergi küratörü ve sergi komisyonunun da katılımı ile 2015 nerdeen nereye sergi sanatçıları ile gerçekleştirilecektir.

belgesel gösterimi “les invisibles”
2012, yönetmen: sébastien lifshitz , türkçe altyazılı. giriş: ücretsiz
16.30­18.30 yer: fransız kültür merkezi
iki savaş arasındaki dönemde doğmuş kadın ve erkekler bunlar. homoseksüel olup toplumun varlıklarını reddettiği bir dönemde açık bir şekilde yaşıyor olmaktan başka ortak noktaları yoktu. sevdiler, kavga ettiler, arzuladılar ve seviştiler. bugün, geçmişte başka insanlar gibi arzuladıkları özgür yaşamı, büyüterek, geliştirerek yarattıkları özgürlüğü, asi hayatı konuşuyorlar. hiç bir şey onları korkutamazdı…

film gösterimi: eastern boys
2013, yönetmen: robin campillo, türkçe altyazılı. giriş: 10 tl
19:00 – 21:00 yer: fransız kültür merkezi
daniel paris tren garında göçmen bir ailenin oğlu marek adlı gençle tanışır. daniel ona para karşılığında kendisiyle birlikte olmasını teklif eder ve daniel’in evine giderler. marek bu davette tek başına olmayacaktır. kendisine doğu avrupa’dan çetesi eşlik eder. filmde daniel’in hayatının mahvolmasını ve marek’le olan yakınlaşmasına tanık oluyoruz.
not: giriş gelirleri fransız kültür merkezi’ne aittir. telif haklarını fkm karşılamaktadır.

bombalara karşı sofralar + atölye: aşkın tahakkümünü konuşuyoruz!
saat: (sofra) 19.00 – atölye: 20.00 yer: tenefus sanat cafe
heteroseksist ve ikili cinsiyet sistemi içinde “özel alan”a sıkıştırılan aşk ilişkilerimizde sınırlar nasıl konuyor? sahiplenirken nesneleştiriyor muyuz, baskılıyor muyuz? toplumsal cinsiyet, bedenlerimize ve ilişkilerimize konu aşk ve tutku olunca nasıl yansıyor? tekeşli / çokeşli / çokaşklı ilişkiler yaşamaya nasıl karar veriyoruz? kıskanmayı nasıl ele almalı? karşılıklı öğrenmeli, keşfetmeli, paylaşmalı bir atölye olması dileğiyle. özgürlük aşkına!
kolaylaştırıcı: özge & güray

hormonlu domates ödül töreni
saat: 19:30 – 22: 30 yer: şişli belediyesi kent kültür merkezi
istanbul onur haftası’nın vazgeçilmez etkinliği hormonlu domates ödülleri bu yıl 11. kez gerçekleştiriliyor. yıl boyunca homofobi ve transfobide birbirleriyle yarışmış adaylar onur haftası boyunca oylanıyor, kazananlar ise ödül gecesinde belli oluyor! domatesleri fırlatmaya herkesi bekleriz.

25 haziran perşembe

atölye: normallik ve sağlamlılığın eşiğinde sakatlık ve lgbti çalışma alanı
saat: 13:00 – 15:00 yer: salt galata
birbirinden kopuk gibi duran sakatlık ve lgbti hareketlerinin aslında nasıl kesiştiğini ve bu kesişim noktasını deneyimleyen bireylerin yaşadığı çifte ayrımcılığı konuşmaya, projelerimizden haberdar olmaya ne dersiniz? gelin tanışalım, lgbti temalı kitapları seslendirmek, işaret dili öğrenmek gibi bu iki hareketin kesişimini sağlayan bilimum etkinliği birlikte gerçekleştirelim, hareketleri büyütelim!
etkinlikte işaret dili çeviri olacaktır. atölye mekanında engelli erişimi vardır

forum: türkiye’deki lgbti örgütlenmeleri buluşması
saat: 15:30 yer: salt galata
türkiye’de sayıları gittikçe artan lgbti oluşumlardan katılımcılarla, kendi şehirlerindeki deneyimlerinin ve türkiye lgbti hareketin dinamiklerinin konuşulacağı bir forum gerçekleştireceğiz.

panel: seks işçiliği özelinde lgbti hakları ve şiddet
saat: 17:00 – 19:00 yer: fransız kültür merkezi
moderasyon: ferhat yıldız, kırmızı şemsiye cinsel sağlık ve insan hakları derneği
konuşmacılar: mağduriyetten hak talebine bir lgbti gerçekliği olarak seks işçiliği: kemal ördek, kırmızı şemsiye cinsel sağlık ve insan hakları derneği,
şiddet mağduru trans kadın seks işçilerine yönelik hak temelli hukuki destek: av. sinem
hun / av. nihan erdoğan, kırmızı şemsiye cinsel sağlık ve insan hakları derneği,
şiddetin sınadığı hayatlar: bir trans kadın seks işçisinin şiddet deneyimleri, bihter karal, kırmızı şemsiye cinsel sağlık ve insan hakları derneği
bu panel, seks işçiliği ve lgbti tartışmaları ekseninde geliştirilmiştir. panel özelinde, lgbti’leri seks işçiliği üzerinden çevreleyen hak ihlalleri, seks işçiliği tartışmaları ekseninde nasıl bir lgbti politikasına ihtiyaç duyulduğu, seks işçileri hareketi ile lgbti hareketinin geçişkenliği veya 'ayrılığı’ üzerinden yürütülen tartışmalar gibi konulara odaklanmaktadır.
panele, 'orospufobinizi dışarda bırakarak’ girebilirsiniz.
*bu panel kırmızı şemsiye cinsel sağlık ve insan hakları derneği’nin finansal desteği ile gerçekleştirilmektedir.

atölye: koli bulmak
saat: 20:30 – 22:30 yer: mail yoluyla bildirilecek
partner bulmak, koli kaldırmak için kullandığımız uygulamadan beğendiğimiz birine “slm” yazdık. eee sonra? eve gelmesine kadar geçen sürede ne yapılır, nasıl hazırlanılır ? kahve içmek için nerelere gidilir? eve nasıl davet edilir? hepsi ve daha fazlası uygulamalı olarak bu atölyede. sınırlı sayıda katılım gerektiren bir etkinlik olduğu için katılmak için istanbulpride@gmail adresine mail atmanız gerekmektedir. mekan katılımcılara mail yoluyla bildirilecektir.

26 haziran cuma

panel: protrans: avrupa’da translara yönelik şiddetin izlenmesi ve öneriler
saat: 13:00 – 15:00 yer: salt galata
moderasyon: zeynep bilginsoy, lgbtinews turkey
konuşmacılar: boglarka fedorko, transgender europe; jelena vidic, gayten serbia; kemal ördek, kırmızı şemsiye
transgender europe’un (tgeu), türkiye’den kırmızı şemsiye cinsel sağlık ve insan hakları derneği’nin işbirliği ile yürüttüğü protrans: doğu avrupa’da transları şiddetten korumak başlıklı proje kapsamında 5 farklı ülkede translara yönelik ayrımcılık ve şiddet vakalarını izledi. bu panel kapsamında, kırmızı şemsiye türkiye’de translara yönelik hak ihlallerine dair izleme faaliyetlerinin sonuçlarını aktaracak ve çözüm önerilerini sunacak. transgender europe, proje partnerlerinin gerçekleştirdiği izleme faaliyetleri ve mağdurlara sundukları destek kapsamında neler yaptıkları üzerinden avrupa’da translara yönelik ayrımcılık ve şiddetin genel bir tablosunu çizecek. sırbistan’dan gayten – lgbt de sırbistan özelinde translara yönelen şiddete dair verilerini paylaşacak.
*bu panel kırmızı şemsiye cinsel sağlık ve insan hakları derneği’nin finansal desteği ile gerçekleştirilmektedir.

panel: komşu ülke ermenistan’da lgbti mücadelesi
saat: 15:00 – 17:00 yer: fransız kültür merkezi
konuşmacılar: nvard mafaryan / pink armenia proje koordinatörü; meltem naz / ultrech üniversitesi, cinsel ve etnik kimlik çalışmaları; karin karakaşlı / gazeteci­yazar
türkiye’deki homofobi ve transfobiye karşı verilen mücadele dört bir koldan güçlenerek devam etmekte. fakat daha alınacak çok yolumuz var. peki türkiye’de durum buyken komşu ülkemiz ermenistan’daki durum ne? orda ki lgbti hakları mücadelesi nasıl bir yol ve seyir izlemekte ve türkiye de ki hareketle nerde benzeşip ayrışmakta? ne yazık ki ermenistan’da ki durum da pek iç açıçı değil. ilga­avrupa’nın yıllık raporlarına göre lgbti bireylere yaşam alanı tanıma da avrupa’da ki 49 ülke arasında sondan 3. olarak 46.sırada (türkiye 44. sırada). buna bağlı olarak bır çok lgbti birey daha özgür olabilecekleri ülkelere göç etmekte.
soykırımın 100. yılı 2015’te türkiyeli lgbtiler olarak ermenistan’daki lgbti hak ve mücadelesine hem omuz hem de kulak veriyoruz.

panel: türkiye’de lgbti bireylerin sosyal ve ekonomik sorunları
saat: 15:30 – 17:00 yer: salt galata
konuşmacılar: dr. volkan yılmaz, spod ve istanbul bilgi üniversitesi; dr. ipek göçmen,
boğaziçi üniversitesi
bu oturumda “türkiye’de lgbti bireylerin sosyal ve ekonomik sorunları” başlıklı araştırmanın sonuçları paylaşılacak ve tartışmaya açılacak. araştırma 2014 yılında spod ve boğaziçi üniversitesi sosyal politika forumu’nun ortaklığında ve boğaziçi üniversitesi
öğretim üyesi prof. dr. ayşe buğra’nın danışmanlığında gerçekleştirildi. araştırmanın anket bölümüne 2875 kişi katıldı ve 11 şehirde 200’ü aşkın kişinin katıldığı odak grup görüşmeleri gerçekleştirildi. araştırma sonuçları, türkiye’de lgbti bireylerin sosyal ve ekonomik sorunlarına ilişkin kapsamlı bilgiler sunuyor.

tema forumu: “normal”
saat: 18:00 – 20:00 yer: salt beyoğlu
23. istanbul lgbti onur haftası’nın bu yılki teması olan “normal”i konuşacağımız forumda, ikili cinsiyet sistemine dayanan, heteronormatif olarak yapılanmış toplumda lgbti bireyler ne tür normlarla karşılaşıyor, içselleştiriyor ve gündelik hayatını şekillendiriyor, homonormativite, transnormativite nedir, ne değildir hep birlikte konuşuyoruz.

panel: yerel yönetimler ve lgbti
saat: 19:00 – 21:00 yer: barış manço kültür merkezi, kadıköy
yaşadığımız yerlerde ne kadar görünür olabiliyoruz? ya da hakikaten istediğimiz gibi yaşayabiliyor muyuz? belediyeler, partiler, kurumlar ,meclis bizlerden haberdar mi? yaşadığımız şehirlerde bu sistemin neresinde kalıyoruz? yaşadığımız yerellerde bizler bu yönetimin neresindeyiz ve ne kadar içindeyiz? hadi gelin konuklarımızla birlikte bunları konuşalım.

parti: ayi onur haftasi açiliş partisi
saat: 21:00 yer: mono bar
giriş: ücretsiz

parti: 22. lgbti onur haftası partisi
saat: 22:00 yer: tünel sahne
giriş: ücretsiz

27 haziran cumartesi

“piknik”
saat: 13:00 – 18:00 yer: maçka parkı
bu sene de yemyeşil çimenlere yayılıp, ağaçların altında but güllüm alıkacağımız pikniğimize hepinizi bekliyoruz. işaret dili, hiv farkındalık ve slogan atölyelerimiz piknik süresince hepinizi bekliyoruz. işaret dili, hiv farkındalık ve slogan atölyelerimiz piknik süresince isteyenlerin katılımına açık olacak.

atölye: işaret dili
saat: 13:00 – 14:00 yer: maçka parkı
spod sakatlık ve lgbti çalışma grubu işaret dili atölyesi

atölye: hiv
saat: 15:00 – 16:30 yer: maçka parkı
piknik sepetine hivfobi’yi almadan gel
hiv: insan bağışıklık yetmezlik virüsü, teşhis edilebilir, tedavi edilebilir, kontrol altına alınabilir bir sağlık durumu. hiv hakkında neler biliyoruz, neleri doğru neleri yanlış biliyoruz? bulaşma yolları nelerdir? virüsten nasıl korunulur? gelin hep beraber bu soruların yanıtlarını piknikte oyunlar oynayarak, sorup, konuşarak tartışalım, öğrenelim. fobilerimizi konuşalım, hivfobi’yi anlayalım. kendimizi virusten, hiv pozitif bireyleri de ön yargılarımızdan koruyalım.

atölye: sloganlarımız!
saat: 17:00 – 18:00 yer: maçka parkı
yürüyüş öncesi, hazır bir araya gelmişken yürüyüşte hep bir ağızdan söyleyebilecegimiz, bir dahaki senenin lollipopları olabilecek yeni sloganlarımızı yaratıyoruz…

bedensel derinleşme atölyesi: bedenim nasıl bir coğrafya?
saat: 16:00 – 18:00 yer: salt galata
atölye yürütücüsü: gizem aksu
atölye, “bedenim nasıl bir coğrafya?” sorusuyla katılımcıları kendi beden coğrafyalarında bir gezintiye çıkmaya davet ediyor. bu coğrafyanın ön/öz­yargılardan muaf olması beklenmiyorsa derin dinleme ve duyumsama ile belirmeye başlayan her bir katmandan açığa çıkanlara tanık olmak, anlamlardan sıyrılıp an’a varabilmek mümkün olabilir mi? hislerin gündelik repertuarından, et’in yıllanan izlerine kadar uzanacak bir keşif… hayatın tüm hallerinin işlendiği beden coğrafyasının bolluğuna, her bedenin biricik ve özgün coğrafyasına dalmaya davetlisiniz.
* atölyeye katılmak isteyenlerin 26 haziran 2015 tarihine kadar [email protected] adresine kayıt yaptırmalarını rica ederiz.

ayı onur haftası söyleşisi
saat: 17:30 – 20:30 yer: internetten duyurulacaktır

atölye: heteronormatif eğitime queer bir çelme
18:00 – 20:00 yer: salt galata
kolaylaştırıcılar: nurgül özz – ilksen gürsoy – efsun sert
heteronormatif eğitim ortamlarının,toplumsal cinsiyet normlarına sığmayan, transgender, interseks öğrencileri çoğu zaman yok saydığını, damgaladığını, yalnızlaştırdığını, kırılganlaştırdığını, güçsüzleştirdiğini biliyor, görüyor ve yaşıyoruz. oysa transgender öğrencilerin eğitim ortamında sahip olduğu ve talep edebileceği haklar, eğitimcilerin de daha eşitlikçi bir eğitim ortamı için üzerine düşen sorumluluklar var. bu atölyede queer teori ve eleştirel pedagojinin bize sağladığı yaklaşımları kullanarak; eğitim ortamlarını transgender varoluşları kapsayacak şekilde dönüştürmeye/değiştirmeye yönelik somut öneriler, materyaller, eylem planları geliştirmeyi istiyoruz. vaka örnekleri üzerinden gideceğimiz atölyeye; öğrencilere temas eden eğitimcileri, psikolojik danışmanları, pedagogları, sosyal çalışmacıları ve toplumsal cinsiyet meselesini dert edinen aktivistleri bekliyoruz.
* katılım kontenjanla sınırlı olduğundan kayıt yaptırılması gerekmektedir. lütfen kayıt sırasında eğitim alanı ile ilişkinizden kısaca bahsedin. [email protected]

'love hard’ [sert aşk] belgesel film gösterimi & bdsm pratiklerimiz üzerine 'acıtatlı’
queer sohbet
saat: 18:00 – 21:00 yer: salt galata atölye iv
'sert aşk’ bdsm ve yakın ilişkiler üzerine yapılmış bir belgesel – tasvir çalışmasıdır. belgesel 5 farklı öznenin aşkları ve hayatlarının izini sürerken sapkınlığın hayatlarımızda nasıl bir işlevi olabileceğine dair her biri şahsına münhasır, tane tane anlatılan dikkatli perspektifleri bize sunuyor. bir sanat ya da yakınlık pratiği olarak, dışavurumun ya da salıvermenin bir tarzı olarak, nefsin bir tekerrürü ya da tahribati olarak… oynamak için, sikişmek için, aşık olmak için bir yol olarak. basit olabilmek için bir yol.
sensate films, avustralya / 2014, renkli, dcp, 46’, ingilizce
http://lovehardthefilm.com/
norm dışı cinsel pratikler yaşayanlar, yaşayamayıp hayallerinde yaşatanlar, bedenin, ruhun sınırlarında yaban çiçekleri açtıranlar, bu habitatı ve ona özgü tesirleri, duyguları, soruları, merakları hep paylaşmak isteyip de imkan – mekan bulamayanlar. gelin 'sert aşk’ filmini seyrettikten sonra bdsm cinselliklerimiz üzerine 'acıtatlı’ queer bir sohbet çevirelim.
not: mekanda sınırlı sayıda yer olduğundan kayıt yaptırmanız pek yerinde olur. [email protected]
* 'acitatli’ 2012 yılından bu yana bdsm üzerine çeşitli atölyeler, performanslar ve araştırmalar yapan queer bir sanat ve eğitim kolektifidir.

film gösterimi: kuir kısalar
saat: 18:00 – 20:00 yer: salt beyoğlu
23. istanbul lgbti onur haftası için bir kez daha istanbul’a gelen pembe hayat kuirfest, kuir kısalarla haftaya devam ediyor. türkiye, almanya, lübnan, abd gibi farklı ülkelerden, hem belgesel hem kurmaca kısalar bu seçkide bir araya geliyor. böylece normal denilen içi boş kavramı bir kez de bu seçkiyle masaya yatırıyoruz.

performans: seniseviyorum
saat: 17:00 – 17:30 yer: d22 giriş: ücretsiz
yerleşik aşk olgusunda bir olma, bir bedende bütünleşme ideal olarak tasavvur edilir. bu tasavvurla aşk iki kişinin kendi tekilliğinde olması değil, farklılıkların bir bütünde eridiği; kişilerin aynılaşmasıyla tanımlanan bir ilişki haline gelir. artık aşk hareket potansiyelini arttıran, yaşam enerjisini çoğaltan bir duygulanım değil, kişilerin aynı hareket etmesine, aynı düşünmesine yönelik bir beklenti halini alır. hareket potansiyeli kapanır, beraber olmak bir kısıtlanmaya, aşk bir hapishaneye dönüşür. bu performans iki aşığın 'bir’leşme ve beraber hareket etme araştırmasıdır. aşıklar 'bir’leştiğinde aşk ne anlama gelmekte, hareket nasıl bir hal almaktadır?
kurgu, konsept – leman sevda darıcıoğlu
performans – leman sevda darıcıoğlu & derin cankaya
25 dk

parti: ayi onur haftasi ana partisi
saat: 21:00 yer: mono bar
giriş: ücretsiz

28 haziran pazar

yürüyüş: “13. lgbti onur haftası yürüyüşü”
saat: 17:00 yer: taksim meydanı
bu sene 13.kez ve daha kalabalık olarak istiklal caddesi’ndeyiz, neşemizi, aşkımızı isyanımıza katarak sokakları, caddeleri gökkuşağı bayraklarıyla donaticaz, sloganlarımızla inleteceğiz. sen yoksan bir eksiğiz!

parti: ayi onur haftasi kokteyli
saat: 21:00 yer: mono bar
giriş: ücretsiz ( kokteyl içkisi ücretsiz)

parti: 22. lgbti onur haftası kapanış partisi
saat: 22:00 yer: internetten duyurulacaktır
giriş: ücretsiz

adresler:
barış manço kültür merkezi
caferağa mah. moda cad. nail bey sok. kadiköy
tel: 0 216 418 16 46
blok art space
faik paşa caddesi no:22 d:2 beyoğlu 34433 istanbul türkiye
cezayir toplantı salonu
hayriye sok. no: 12 / 2 galatasaray (galatasaray lisesi’nin yanından inilince cezayir
sokak’ın –fransız sokağı­ yanındadır)
tel: 0 212 240 34 45
d22
bereketzade mahallesi şair ziya paşa yokuşu, no:13/a 34421, galata, kuledibi/beyoğlu 0
212 293 1992
emek sahnesi
uzunçayır cad. doğançay işhanı no 29/1 hasanpaşa­ kadıköy
tel 0 216 545 7376
fransız kültür merkezi
istiklal caddesi no: 4 taksim
tel: (0) 212 393 81 11
lambdaistanbul kültür merkezi
osmanağa mah. halitağa cad. şemsitap sok. yılmaz palas ap. no:1 d:3 kadıköy
tel: 0 216 418 25 03
maumau
kuloğlu mah. ağa hamamı sok.
sözcük apt. no:25 (yadigar sok. 2/1)
mono bar
büyük parmakkapı sok. no: 14 / 1 taksim, beyoğlu – istanbul
salt galata
bankalar caddesi 11 karaköy
tel: 0 212 334 22 00
salt beyoğlu
istiklal cd no:136 beyoğlu
tel: 0 212 377 42 00
şiddetsizlik eğitim ve araştırma merkezi
kuloğlu mahallesi, güllabici sokak, no:16 / 2 kat:2 cihangir (taksim ilk yardım hastanesinin
yanındaki sokaktan gelinebilir)
tel: 0 212 244 12 69
şişli kent kültür merkezi
halaskaragazi caddesi no: 168 şişli
tel: 0 212 231 24 43
emek sahnesi
uzunçayır cad. doğançay işhanı no 29/1 hasanpaşa­ kadıköy
tel: 0 216 545 7376
tenefus sanat cafe
aynalı çeşme caddesi 16/2 tepebaşı / beyoğlu
tünel sahne
asmalı mescit mah. general yazgan sok. mehdi bey apt. no: 6 beyoğlu
bu seneki teması normal? ve temanın videosu da yayınlandı.

happy pride bitchezz, "onursuz" görenlere/diyenlere inatla
istanbul lgbti onur haftası komitesi'nin açıklamaları şöyle;

taksim'de 17:00'de yapılacak olan 13. istanbul lgbti onur yürüyüşü valilik tarafından ramazan ayı gerekçe gösterilerek öncesinde hiçbir bildirim yapılmadan ve ansızın yasaklanmıştır.

polis on binlerce kişiye biber gazı, plastik mermi ve toma'lar ile saldırmaktadır.

taksim'e ve istiklal caddesi'ne tüm giriş çıkışlar kapatılmıştır.

istanbul valisi vasip şahin'i türkiye cumhuriyeti anayasasına uygun davranmaya, saldırıyı derhal sonlandırmaya ve kamuoyu önünde açıklama yapmaya çağırıyoruz.

tüm onur yürüyüşü katılımcılarını bulundukları pozisyonları korumaya ve yürüyüş planlandığı yerden başlayana kadar beyoğlu'nda kalmaya çağırıyoruz.

taksim'e gelemeyen ve özgür bir dünyaya inanan tüm dostları saat 18:00'da bulundukları her yerde tencere ve tavaları ile ses çıkarmaya davet ediyoruz.

buradayız, alışın, gitmiyoruz!

aşk kazanacak!

‪#‎gelyanıma‬

23. istanbul lgbti onur haftası komitesi

-------------------------------

istiklal caddesinin taksim girişinde saldırı devam ederken tünel meydanında da tamamını okumaya fırsat bulamadığımız basin açiklamamizdir:

yolumuzu yol, mücadelemizi mücadelesi benimsemiş tüm dostlar merhaba!

2015 istanbul lgbti onur yürüyüşü, istanbul valiliği tarafından, önceden haber verilmeksizin ve aniden, ramazan ayı gerekçe gösterilerek yasaklanmıştır.

polis, 100 bin kişinin katılımı beklenen yürüyüşe, biber gazı, plastik mermi ve tomalar ile saldırmıştır.

onurumuza sahip çıktık ve direndik. danslarımızla, şarkılarımızla, aşklarımızla direndik!

aşk kazanacak!

sizlere burada, bu saldırı gerçekleşmeseydi okunacak olan basın açıklamasını paylaşmak istiyoruz.

“normal” temasıyla gerçekleştirdiğimiz 23. istanbul lgbti onur haftası’nı hep birlikte geride bıraktık. biz bu sene “normal” i tema olarak toplumun belirlediği cinsiyet rollerini benimsemekte yetersiz veya beceriksiz olduğumuzdan seçmedik, aksine normalin arandığı, beklendiği her yer, dayatılana, olması gerekene uymayan her kadın ve erkek için inkarın, ayrımcılığın ve şiddetin mekanına dönüşebildiğini bildiğimizden yanlış veya yalnız olmadığımız vurgulamak için seçtik. yaşamlarımızı başkalarının belirlediği normların değil, kendi arzularımızın peşinde kuracağız!

bugün burada 100 bini aşkın kişi 13. onur yürüşünde özgürlük ve eşitlik taleplerini haykırmak için toplandı. lezbiyenler, geyler, biseksüeller, translar ve interseksler olarak olarak yaşama, barınma, çalışma, eğitim ve sağlık gibi en temel haklarımızı geri almadan, varoluşumuz baskılanmadan, rencide edilmeden, kınanmadan, aşağılanmadan yaşamak için, alişin, buradayiz, gitmiyoruz demek için toplandık.

23 yıllık bir geçmişe sahip, kökleri çok daha derinde olan bu haraket, homofobik, transfobik ve cinsiyetçi olmayan özgür bir dünya talebimizi haykırma şansı bulduğumuz gezi direnişi sonrası daha da görünürlük kazandı ve geniş kitlelere mücadelesini yayma şansı buldu. hızla artan görünürlük bizi bir yandan güçlendirirken diğer yandan lgbti’lere yönelik nefret saldırıları da artmasına neden oldu. lgbti’lere yönelik nefret suçlarının “haksız tahrik indirimi” ile cezasız kalması, ana akım siyasette yer alan kişilerin lgbti’lere yönelik homofobik tavırları, medyada bulunan sansür ve medyanın nefret dili, özellikle siyaset yapan lgbti’lere yönelik ağır ve hedef gösterici söylemler, lgbti hakları konusunda adım atan partilerin homofobik tepkilerle karşılaşmaları saldırganlarımızı cesaretlendirmekte ve bizi açık birer hedefler haline getirmektedir. işte tam da bu nedenle yıllardır süren eşit yurttaşlık ve nefret suçları yasa talebimizi bir kez daha dile getiriyoruz. anayasanın eşitlik maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği eklenene ve nefret suçları yasası çıkana kadar da bu talebimizi tekrarlamaktan vazgeçmeyeceğiz. anayasa ve tüm yasalarda tamamen eşitlik sağlanana kadar durmayacağız!

izmir’de intihar eden trans erkek okyanus’un geride bıraktığı “ne boka yaradı normal olmak” notu hala hafızalarımızda, evde, okulda, sokakta, işte –mekanın her türlüsünde, makul de değiliz, makbul de! heteroseksizmin; homofobi, bifobi ve transfobinin; inkarcı genel ahlakın, ayrımcılığın, nefretin ve şiddetin kurucusu, sürdürücüsü normlara ve normallere inat biz normal değiliz. kendini yalnız ve yanlış hisseden belki de intiharı düşünen tüm dostlarımıza sesleniyoruz: biz variz. buradayiz. yalniz değilsiniz!

yıl içinde bir çok yerelde lgbti oluşumları, üniversitede lgbti klüpleri açıldı, mersin, malatya, çorum, samsun gibi türkiye’nin 11 farklı ilinde onur yürüyüşleri yapıldı, eşit yurttaşlık bazında lgbti mücadesi yerel yönetimlerin gündeminde yer buldu. bu sene bir çok parti, belediye, sivil toplum örgütü ve tanınmış kişi onur haftasında gökkuşağı renklerini profillerine taşıyarak lgbti hareketine desteklerini gösterdi. tüm bu gelişmeler homofobiye, transfobiye, bifobiye, lgbti mültecilerin görünmezliğine, lgbti mahpusların cezaevlerinde yaşadıkları tecride, dünyanın pek çok yerinde lgbti’lere yönelik korkunç zulme ve daha nicesine karşı bize umut ve direnme cesareti vermekte.
devletsiz, sınırsız, sınıfsız, cinsiyetsiz bir dünyanın hayali ile diğer toplumsal mücadeleler ile de dayanışarak çıktığımız yolda emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz. hayallerimizi gerçekleştirene kadar da hiç bir yere gitmiyoruz!
şimdi sizleri bu yıl içinde kaybettiğimiz dostlarımız

okyanus efe
sinan akyüz
eylül cansın
neçirvan
onur kayır
doğa asi çevik
hande öncü
madonna
d.e
gülşen
migel ve işıl
eylül
ipek kaya
ege

ve işid tarafından cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle katledilen tüm lgbti’ler, kobane’de hayatlarını kaybeden tüm siviller anısına ses çıkarmaya davet ediyoruz.
yeter ki onursuz olmasın aşk ve yürüyüş diyerek çıkılmak istenen yolda gayet de başarılı olunmuştur. korkuya karşı sadece pankart açıp slogan atan, şarkılar söyleyip eğlenmeye çalışan bir kesimi sindiremediler. arka sokaklarda belki de normalde yürüyüşten bihaber olacak kesimle kaynaşmak ve onlarla iletişime geçmek çok anlamlı geldi bana. çoğuyla bakışarak, dans ederek, gülümseyerek anlaştığımızı ve heyecanımızı paylaştığımızı gördüm. tüm esnaf ve yoldan geçen vatandaş da desteğini esirgemedi. zor şartlar altında verilen başarılı bir mücadeleydi. bir dahaki yıl daha da güçlenmek dileğiyle, ne kadar da korkutmuşuz ama adamları.
utançtır. iki lezbiyen bireyin çırılçıplak soyunmaları yetmezmiş gibi bir de bir birlerine oral seks yapması yolun ortasında kesinlikle utanç vericidir. ramazan ayındayız, kimse kimsenin ibadetine karışamaz doğru ama bununla da insanlardan saygı beklenmesi ironik bir vaka.
bugün tüm ötekiler için taksim'deydim. şu sürekli küfür edilen, itilip kakılan, şiddet gören, nefret edilen, öldürülenler için oradaydım. şu heteroseksüellerin doğurduğu, büyüttüğü, yetiştirdiği lezbiyenler, geyler, biseksüeller, transseksüeller için oradaydım. hani şu evlat olsa sevilmeyenlerle beraberdim. 13 yıldır olduğu gibi bu yıl da 1 saatlik yürüyüş yapıp taksimi gökkuşağına boyayıp demokratik hukuk devletimize sesimizi duyurup hakkımızı arayacaktık. eşitlik haklarımızı talep edecektik. özellikle daha amerika'da aşkın ve özgürlüğün kazandığı günden hemen sonra, sokaklarda polis şiddetini gördüm, tomaları gördüm, tazyikli suyu gördüm, biber gazını gördüm, mermilerden yaralananları gördüm, joblanan insanları gördüm, tahammülsüzlüğü gördüm. kendi gibi olmayanı yok etmeye çalışan devleti, milleti gördüm. elinde pala ve sopalarla dolaşan milliyetçi müslüman faşistleri gördüm. dünya'da aşk kazanırken %99'u sözde müslüman olan ileri demokratik ülkemizde şiddet ve nefret kazandı. insanlık için yine utanç dolu bir gündü. elbet bir gün bu coğrafyada da aşk kazanacak! bu insanları siz doğurdunuz, birlikte yaşamayı da öğreneceksiniz, alışacaksınız!
o değil de, bununla ilgili paylaşılan resimlerde bir adam gördüm ve çok hoşuma gitti. keşke düzgün bir fotosunu bulsam.

şu soldaki gözlüklü adam:

resim kaos gl'den alınmıştır.
  • /
  • 2