angel-a

filmden:
-neden ben?
-bilmiyorum. planlamada çalışmıyorum…belki de sebebi içinin iyi olması ve henüz fark etmemiş olman. sana göstermek için geldim. ben senin yansımanım. senin görüntün. ben senim.
- ben bir seksenlik kaltak mıyım?
-evet, biraz…içinde…
-ben kadın bile değilim.
-evet, yarın öyle. aslında kadın yanın erkek yanından daha güçlü. duygusallığın, mizah anlayışın, zekan buradan geliyor. bunlar kadın özellikleridir. erkekler avcıdır. ama sen avlanmak için yaratılmamışsın. erkek yanından sadece kötü özellikleri almışsın. yalanlar, hırs, başarısızlık korkusu. yargılanma korkusu, sevme korkusu… bunun gibi şeyler…
-ben de bunları mı görüyorsun?
-evet, hepsini… ve güven bana sen içinde çok seksi bir kadınsın.
-beni rahatsız eden dışarıda olanlar.
-tamam dışarıya bakalım.
filmin can alıcı repliği:
“biri nasıl yapacağını göstermedikçe kendini sevmen çok zor.”
bir luc besson filmi.

siyah-beyaz fransa kadrajından izlediğiniz; kısa ve uzun, saflık ve güç, bir adam ve bir kadın, siyah ve beyaz, melek ve şeytan. paris'in o bohem havası kısaca. insanı sıkmaya hatta sonunda gülümseyeceğiniz bir film.

--spoiler--

tanrıdan bir yardım istedim o da bana 1.83 boyunda, uzun bacaklı, fahişe kostümü giymiş bir melek yolladı. *

--spoiler--
-neden ağladığını öğrenmek istiyorum.
-çünkü ne zaman bir görev bitse böyle olurum.tanışmaları severim ama vedalaşmayı bilmem.bu cevap seni mutlu etti mi ?