ayı şiirler

ey kalçası bir arşın olan bear
ben seni sikerdim amma yetişmez, anca değer
orgazm olursun olmaya lakin;
götüne okaliptüs ağacını sokarsan eğer

adını yazdım kalbime
nurettin dedim bak hele
anladım ki sildi bir kere
napalım kaldık 31e

benden 10 yaş büyüksün
gerçektende ayı gibisin
aşka inanmam demişsin lakin
sokarım sana sakin sakin

orgazmın doruklarında boşalırım ağzına
ağzın dolu konuşamassın unutma
aşkı anlat demişsin lakin
kafası hariç 25 santim

(bkz: anormal genc)

bir yazar ağlıyor gözleri kapalı
siklenmiyor başlıkları ciğerleri dağlı
1 sayfadan öteye eylemiyor nik altı
feryad ı flood oluyor neylesin sol tarafı

yoktur en beğenileni eksilerden gayrı
söver moderasyona çaylaklıktan dolayı
içer gece gündüz yanmaz pm ışığı
zirve onun neyine gitse bile sokarlar hesabı


(bkz: yazarın dramı)
bearsikertir gezmiş dünyayı
görmüş hanyayı kenyayı
yazdığı şiiri beğenmeyene
this is a keman yayı

gökte yıldız sayılmaz
çiğ yumurta soyulmaz
bearsikertir in veri tabanı
senin ramine sığmaz

aşağı ok düzgün olur
kimi fontlar süzgün olur
çiftleşmeyi herkes bilir
bearsikertir yapar, özgün olur

uyuz atın tekmesi
security sekmesi
cins karıdır, zor iştir
dark bearı... eeeöööö
köprüyü geçene kadar dedik sana dayı
ama sen çıktın saf ayıoğlu ayı
hayvan mısın oğlum sen
bırak aramızı yumoşla yumuşatmayı

bakıyorum göt göbek salınmış
kıllar salkım saçak uzamış
kış uykusundan yeni mi uyandın
aynalar civanım sana küsmüş

tek yönü mesken tutmuşsun
alemdeki tüm erkekleri yiyip yutmuşsun
vahşiliğin nam salmış
alemi postunda uyutmuşsun

oğlum senin hamurunda ayılık var
metroseksüel havalar seni bozar
bırak şehirli erkek triplerini
naringergedan der ki ne varsa kılda var

seni tanıdıkça nefret ettim insanlardan
seni tanıdıkça sevdim bütün hayvanları
özellikle ayıları
kıllı bütün mahlukları
nefret ettim insanlardan seni tanıdıkça

özellikle ayıları
kıllı bütün mahlukları
nefret ettim insanlardan seni tanıdıkça

(söz-müzik: jan xwen)
tarlanın çileklisi
mendilin ipeklisi
sarıldıkça tat verir
adamın göbeklisi
sordum bir ayıya
nasıl yürürsün bir dayıya
dedi banyoda bak sike yiğen
göbeğin altından görülüyor mu diye

cikolatali kek girdi banyoya
çekti karnını içeri bir solukta
baktı sikini gizleyecek kadar bir göbeği yok
yok işte yok oğlu yok

not: bir yerde "ayı olduğunu nasıl anlarsın" diye bir şey okumuştum. orada banyoda aşağı bakınca göbeğinden sikin görülmüyorsa ayısındır demişlerdi. o bilgiye hitaben yazdım. hımm. evet.
kıllarını aldırmışsın
kıl oldum abi
yine tek yönde yakalanmışsın
nerde kaldı seviyeli gay tripleri

ormandan mı kaçtın ayıcığım
görüntü resmen ofsayt
yine 7/24 partilerdesin
altında da trend bir tayt

ah o göbekte kimler demlenmedi ki
üzerinden ne zeytin kafileleri yenildi
şimdilerde duydum ki dad boda merak sarmışsın
naringergedan der ki bırak bu zamane işlerini

(bkz: ayının kılı yok)




şiirden ziyade dörtlük de olabilen denemeler.

gün ki gülün güzelinden kendine biçer paye,
güzel gülün gülüşü; bin derde çâre
yeter tutsak olma, düşme sen biçâre
anlamaz, hor görürler; gün de olsa gül de.
aşkım ben davarmıyım/ aşkım bende var mıyım
hornettan yazdım geçen sana
bakmıyorsun chaser bana
yarenimdir dostumdur ayısözlük bana
valla ben sevişmeyi özledim

cs go oynar akşam yatarım
ayı sözlükte yazı atarım
sözlük kezbanı kime bu atarın
valla ben huzuru özledim

işten gelir yatarım direk
sözlükte kalmamış yer nasıl entry girek
mentalist açarım çakarım bi tek (burda kasıt vişne ananas suyu)
valla ben uykuyu özledim

eskiden ayı şişko derlerdi kızar ağlardım
hep kendimi eve kapattım
param yok diye arkadaştan borç para aldım
valla ben sevgiyi özledim

alonebear oğlan der ki bu şiir kaba
bu yaşta girdik depresyona
bi partner çıkmaz ki karşımıza
valla ben aşkı özledim (a.b) beş ayıcılar servet-i hucüm akımı
sabah bahçede çiçek topladım.
sevgilim, ayı şiirler gibi
yakın çakmak taşları, ıslak
geyik sürüleri uçuyor.
demin de dedim;
aynı şey için, kazmayı demir yerinden
tutup binen sopalarla
yazarız kesitlerini düşünürken
gözlerin bulanık ışıklarla
uzaklara, daha uzaklara
yukarıdaki gölge için bakmadı.
iç içeyken de dışımdan sana sarıldım
kaç kıyafetimiz vardı senle
birlikte giydiğimiz,
ceviz ağacının altında uzanırken.
gitmek kalmak demekti,
öpüşmediğimiz anlarda bile.
bizim dışımızda, yaşamak;
orada duyulur sözler
dolaşık tarlaların köreldiği çizgiler;
sen ile ben.

yürürüm yalnız umudun
söndüğü uzak yerler,
yemek yemeyi özlediğim
uzak gölgeler onlar;
internet bilirdik demek.
görünüşe bakmakla
daha da uzak
farklı yataklarda aynı sabahlara uyanıyorduk
yüzümüzü ıslatansa birlikte kuruttuğumuz kaynakların hala aşkla direnen son sularıydı
bir adet ayı şiir ve başlıktaki entryleri okurken hissettiklerim ektedir;



çizer:umut sarıkaya