ayı sözlük itiraf

1328 Entry Daha
sevgili sözlük;

biliyorum uzun süredir yazamıyorum. hayatım arap saçına dönmüş bir haldeyken entry girmeyi bırak hiçbir şey yapasım gelmiyordu. an geliyor nefes almak zor geliyordu. hele bir gün arkadaşla fizik çimlerinde uzanıyoruz, hava ateş gibi, okulu bırakıp babamın köyüne yerleşmeyi bile düşündüm. orada çobanlık falan yaparım dedelerim gibi. daha kolaydı. vanilya bir yandan. dersler diğer yandan.
işte öyle bir anda kadın arkadaşım "cikolatali kek birini bulsana," dedi. hatta o gün romeo'nun telefon uygulamasını telefonuma o yükledi.
kadın yüklerken sanıyor ki ben oradan romantik bir ilişki bulacağım, vanilya'yı unutacağım falan filan. bilmiyor ki aslana kuzu emanet etmiş. ben ne güzel haftalardır girmiyordum. hayır bizim ortamda öyle kolayca ilişki bulunacak ortamlar değil ki!
neyse tahmin ettiğiniz gibi ben tekrar seks yapmaya başladım. ama öyle böyle değil. ölümüne sikişiyorum sanki. tamam haftalardır seks yapmamamın bunda büyük bir etkisi var ama buluştuğum adamları öldürürcesine yormam... işin garip yanı bir süre seks bağımlısı olduğumu düşünmeye başladım. bir keresinde gün içinde iki farklı kişiyle yattığım oluyordu. bir keresinde arkadaşlarla bahçeli'ye oturmaya gitmiştik hornet'ten birisi yazdı 400 küsür metre öteden. bayağı bayağı telefon edeceğim diye kalkıp seks yapmaya gittim. gecenin bir yarısı okulun tuvaletine attığım çocuktan, şenliğin ilk gecesi kafayı bulmuş bir halde hornetten alelade birini arabada pişirmek üzere çağırmamı söylemiyorum bile.

tabii hepsinde mutlaka korundum.

neyse garip bir şekilde, vanilya'dan soğumaya başladım. aslında garip değildi. derste o kadar yorgun oluyordum ki hiçbir şey düşünecek halim olmuyordu. ders, spor, seks, ders, spor, seks, ders, spor, seks...

neyse en sonunda grip oldum. şenliklerin ilk gecesinden sonra. düne kadar yatak döşek yatıyordum. bu sırada romeo'da biriyle tanıştım. aslında önceden tanıyordum. aynı şehirde büyüdük. ben eskiden buna asılmıştım ama beni beğenmemişti. tabii o zamanlar tombiş kilolu bir şeydim. bilin bakalım ne oldu, eleman benim için ankara'ya gelecek yarın. 3 gün kalacak burada. heyecanlıyım çünkü çocuktan hem çok hoşlanıyorum hem de idealize ettiğim pek çok fiziksel özelliğe sahip. büyük bicepsler, futbol merakı, kirli sakal, boksla ilgilenmesi, beyaz ten, kürt kökenli olması, efendi olması, yalan söylememesi ve benim için onca saat yolu gelmesi son olarak herkesle düşüp kalkan bir tip değil.
tabii her iyi şeyin bir kötü yanı vardır ya, çocuk hala kendisini tam kabullenememiş. skype'ta kamerada konuşurken "ne yaptığımı bende bilmiyorum," dedi. evet, bu lafı diyen birinden beni uzun süre mutlu etmesini beklemiyorum. kısa süreli mutluluk arayacağım. mesela şu üç gün.
aslında grip olmam iyi olmuş bir yandan. yoksa yemin ediyorum yerimde duracağım yoktu. yerimde durdum. biriyle tanıştım. bakalım nasıl olacak.

vanilya'yı atlatıp atlatmadığımı bilmiyorum. gerçekten onun yanındayken o kadar halsiz oluyordum ki bazen farkında bile vermiyordum. şimdi hayatıma bu çocuk girdi. kafam yerinde. pazartesi günü ikisini birden sağlam kafayla göreceğim.

o değil de çocuk prezo almaya utanıyormuş. tabii ben hayatımda hiç prezo almadım ama gidip satıcı kızdan sanki kendim takacakmışım gibi "ok xl var mı?" demek hoşuma gitti. tamam belki ben takarım. tabii kendime değil, neyse. ehem. öhöm.
2279 Entry Daha