ayı sözlük itiraf

2881 Entry Daha
özgürlük meydanına o ruhu veren heykeldeki atın hemen karşısındaki o bankta oturmuş 1 tek aşkın nasıl bişey olduğunu düşünüyordum. 2 kere sandalyesini düzeltmek için hafif eğilerek bana yaklaşıp farkında olmadan beni heyecanlandırdı. 3 defa ne dediğimi anlamadı, tekrar sordu. saat 4 te metronun önünde buluşalım demişti. 5 yaşlarında alman bir kız çocuğu boyna koşturuyordu beraber yürüdüğümüz cafeteryanın bahçesinde. hemen önünde, kapısında kadeh motifi ve iki büyük israil yıldızı olan bir yahudi ibadethanesi vardı bu cafenin. tatlı yahudi çocuklar büyük bir görevmiş gibi kapıda duruyorlardı çalan kişiye açmak için başlarında kipalarla. 6 lari tuttu iki türk kahvesi. ödememe izin vermedi. 7 kat yerin dibibe gidim cafeye doğru yürürken ona çarptığımda. hoyrat yürüyordu. ben yokmuşum gibi, hızlı. oysa ben aksayan sol ayağımdan bile izinsiz o kadar yolu yürümeye koyulmuştum sırf bi kahve için. kahveyi sevmezdim bile ben oysa en az 8 cafeyi es geçti iyi bi kahve içelim diye. 9 da giderim en geç eve diye düşünürken ben, ayıp olmasın diye zorla içtiğim kahvem biter bitmez "üşüyosan kalkalım dedi, üstünde kalın bişeyler yok". hayır bile diyemedim. 10 dakika geç geldi metro girişine. kırmızı bi t-shirt var üzerimde demiştim. o da yeşil bi şey var üstümde demişti en son. ama ben renk körüydüm üstelik şarjımın bitmiş olması acaba metro derken metro çıkışını mı kastetti diye başka bir korku da salmıştı içime. tedirgin olmak için sebep çoktu. arasa ulaşamayacaktı mesela en basitinden. hepsi bi yana çıkıp metro girişine geldikten ve cafeye gidip biraz sohbet ettikten sonra yalnız kaldığım o bankta "bu ilk buluşma heyecanları da bizi terkettiği gün katlimiz vaciptir" demişim. 11 de uyanmıştım, 12 de buluşalım demişti. 13 dakika bekledim o gittikten sonra o parkta 14 numaralı otobüsü. aşkın nasıl bişey olduğunu düşünüyordum o bankta otururken ağzımda iğrenç kahve tadıyla. töbe dedim bi daha kimseye bi kahve içelim demiycem
726 Entry Daha