ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
oturup ağlasam dinlenebilicem. kasılıp kaldım. devam etmek zorunda olmak, zorunluluklar içinde yaşamak. hay amk yaa
şu son bir kaç haftada olan her şey mi merkür'ün geri basmasının sonucu bilmiyorum. zerrrrrrrrre iyi giden bir şeyim yok. işimden çıktım, bir yıllık ilişkim bitti (az önceki maddeyle ilişkili olmadığını düşünmek istiyorum), bilgisayarım bozuldu, benden pahalı kulaklığım bozuldu. neyin cezasını çekiyorum ya da nasıl bir şeyle sınamıyorum bilmiyorum. yükselen bir ivmeyle dibe gidiyorum. hayırlara vesile olsun.
canım sıkılıyor be dostlar, böyle platformlarda uzun süreler takılacak kadar hem de
ahh sage. kim ne yapsın senin kuru sevgini.
arada bir hala aklıma geliyorsun, o izmaritin hala bende.
bugünlerde nefret ediyorum.
aynı fakülteden tanıştığım 4. sınıflardan mücahit'i hala aklımdan çıkaramadım. takıntı yapmış durumdayım. belki de aynı fakültede olduğumuz içindir. sürekli fakültede gözüm onu arıyor. aslında çok bir meramım da yok onunla alakalı. sadece biraz daha onunla vakit geçirmek ve onu tanımak istiyorum. fakültenin arkasındaki ormanlık alana doğru beraber yürüyüş yapmak içimde ukde olarak kaldı. her neyse artık onunla tekrar konuşabilme ihtimalim yok ve kafamdan çıkarmak zorundayım.
seninleyken sensizliğe alıştım, sensizken de sensiz olmaya katlanırım dedim ve gittim. dönmedim geriye biliyorum ki yolumun üstünde tekrar olacak.
bir gay porno filminde oynamayı çok istiyorum. amatör ev yapımı değil ama hakikaten prodüksiyonlu bir şey.
en modern aile bile yeri geldiğinde sizi anlayamayabiliyor. bunu kabullendim artık içine doğduğun kültür böyle diyorum kendi kendime. öyle hayatlar yaşıyoruz ki aslında insanların yanlış olduğunu düşündüğü, yanlış değiliz ama gerçekten yalnızız. hayatıma giren gerek gay gerek lezbiyen gerek trans, ne kadar insan tanıdıysam %90' ı çok hasar almış insanlar. çünkü koduğumun yerinde sevgilin ile el ele otobüse binemiyorsun ya da her ortamda rahatlıkla bu insan benim sevgilim diyemiyorsun. çünkü insanların bunları gördüklerinde ya da duyduklarında tek düşünebildikleri şey acaba yatak muhabbetleri nasıl bunların oluyor. çünkü insanlar bizim de sevebileceğimiz ihtimalini düşünemiyorlar. çünkü eşcinseller üzerinden örnek vermek gerekirse onların gözünde tek tip eşcinsel var. benim 1.95 boyum ve yapılı bünyemle yoldan geçerken gay olabileceğime ihtimal dahi vermiyorlar fakat akıllarında oluşmuş bir eşcinsel tarzı var. geçenlerde kadın transların ne yazık ki toplum içinde kendileri gibi olamadıklarını söylediğim zaman "evet translar zaten sizi rezil ediyor ya haklısınız" şeklinde bir atar yedim. bu benim karar verebileceğim bir konu değil. bu her insana göre değişebilecek bir şey ben iyi ya da kötü bir izlenim bırakıyor diyemem ama bir izlenim bıraktığı gerçeğini de bir kenara atamıyorum. ama o kadar bunaldım ki sadece keşke herkes hissettiğini yaşayabilseydi diyorum. keşke normal gözüyle görseydi insanlar bizi de normal olmak bir boka yarasaydı. *
yerin dibine sokup rezil edebileceğim insan müsvettesi bir transfobik aramaktayım *
evet diyetin 3.gününde itina ile bozulmuştur hayırlı uğurlu olsun
hayatıma almak istemediğim biri uzun süre uğraştı en sonunda hayatıma girdi. ilk başta benimde hoşuma gitti ama sonrada tavırları sinirimi bozmaya başladı. anladım ki egolu biri sürekli bir caba icinde. hayatıma girdigi andan itibarende bana baglandı. aslında bende ona baglandım ama tavırlarıyla beni soguttu. napıcam bilmiyorum. sogudugumu belli ettim ancak anlamamazlıktan geliyor. iyi hos iyi kalpli bir adam ama kompleksli, zamana bıraktım bakalım ne olacak...
gay yakışıklı üniformalı birini bulsam, tanışsam.
özellikle de polislere çok ilgim var.
varsa aranızda lütfen bana yazsın :)
gerçeği kabullenmenin verdiği yıpranma kadar gerçeğin karşısında verilen savaşın da kaybedeni olmaktan çok yoruldum.
hala maziden kalma 258 adet onaylanmayı bekleyen içeriğim var. hele bunlardan bir tanesi benim için çok değerli tekrardan o yazıyı burada görmek, yazının belki benzer şeyler yaşamış bireylere umut ve kuvvet vermesini istiyorum.
kendimi jiletliyorum sözlük ama kan değil göz yaşı akıyor kesiklerden. sonra yaralarımı sarmak için kişiliğimden yamalar koparıp sarıyorum. sonra bu yamaları atıp kesiklerin izlerine bakıp üzülüyorum tekrar.

neden böyleyim ben? niye böyle umutsuz vakalara takılıp kendimi üzüyorum? zarar göreceğimi bile bile neden giriyorum bu yola? salak mıyım yoksa? yoksa mazoşist mi?
bok gibi sarhoşum ve loşum belkide boşum
bi insanın neden hiç sosyal medya hesabı olmaz yahu. sınıfımda irlandalı bi eleman var. adamı tüm sosyal medyada arattim. facebook, instagram, google, twitter, myspace bla bla. yok yok yok. ağız tadıyla stalk da yapamıyoruz. olum eleman çok güzel be.
entry girerken yapayalnız evimde şarabımı yudumladığım doğrudur
  • /
  • 181