ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
aynı fakülteden tanıştığım 4. sınıflardan mücahit'i hala aklımdan çıkaramadım. takıntı yapmış durumdayım. belki de aynı fakültede olduğumuz içindir. sürekli fakültede gözüm onu arıyor. aslında çok bir meramım da yok onunla alakalı. sadece biraz daha onunla vakit geçirmek ve onu tanımak istiyorum. fakültenin arkasındaki ormanlık alana doğru beraber yürüyüş yapmak içimde ukde olarak kaldı. her neyse artık onunla tekrar konuşabilme ihtimalim yok ve kafamdan çıkarmak zorundayım.
seninleyken sensizliğe alıştım, sensizken de sensiz olmaya katlanırım dedim ve gittim. dönmedim geriye biliyorum ki yolumun üstünde tekrar olacak.
bir gay porno filminde oynamayı çok istiyorum. amatör ev yapımı değil ama hakikaten prodüksiyonlu bir şey.
en modern aile bile yeri geldiğinde sizi anlayamayabiliyor. bunu kabullendim artık içine doğduğun kültür böyle diyorum kendi kendime. öyle hayatlar yaşıyoruz ki aslında insanların yanlış olduğunu düşündüğü, yanlış değiliz ama gerçekten yalnızız. hayatıma giren gerek gay gerek lezbiyen gerek trans, ne kadar insan tanıdıysam %90' ı çok hasar almış insanlar. çünkü koduğumun yerinde sevgilin ile el ele otobüse binemiyorsun ya da her ortamda rahatlıkla bu insan benim sevgilim diyemiyorsun. çünkü insanların bunları gördüklerinde ya da duyduklarında tek düşünebildikleri şey acaba yatak muhabbetleri nasıl bunların oluyor. çünkü insanlar bizim de sevebileceğimiz ihtimalini düşünemiyorlar. çünkü eşcinseller üzerinden örnek vermek gerekirse onların gözünde tek tip eşcinsel var. benim 1.95 boyum ve yapılı bünyemle yoldan geçerken gay olabileceğime ihtimal dahi vermiyorlar fakat akıllarında oluşmuş bir eşcinsel tarzı var. geçenlerde kadın transların ne yazık ki toplum içinde kendileri gibi olamadıklarını söylediğim zaman "evet translar zaten sizi rezil ediyor ya haklısınız" şeklinde bir atar yedim. bu benim karar verebileceğim bir konu değil. bu her insana göre değişebilecek bir şey ben iyi ya da kötü bir izlenim bırakıyor diyemem ama bir izlenim bıraktığı gerçeğini de bir kenara atamıyorum. ama o kadar bunaldım ki sadece keşke herkes hissettiğini yaşayabilseydi diyorum. keşke normal gözüyle görseydi insanlar bizi de normal olmak bir boka yarasaydı. *
yerin dibine sokup rezil edebileceğim insan müsvettesi bir transfobik aramaktayım *
evet diyetin 3.gününde itina ile bozulmuştur hayırlı uğurlu olsun
hayatıma almak istemediğim biri uzun süre uğraştı en sonunda hayatıma girdi. ilk başta benimde hoşuma gitti ama sonrada tavırları sinirimi bozmaya başladı. anladım ki egolu biri sürekli bir caba icinde. hayatıma girdigi andan itibarende bana baglandı. aslında bende ona baglandım ama tavırlarıyla beni soguttu. napıcam bilmiyorum. sogudugumu belli ettim ancak anlamamazlıktan geliyor. iyi hos iyi kalpli bir adam ama kompleksli, zamana bıraktım bakalım ne olacak...
gay yakışıklı üniformalı birini bulsam, tanışsam.
özellikle de polislere çok ilgim var.
varsa aranızda lütfen bana yazsın :)
gerçeği kabullenmenin verdiği yıpranma kadar gerçeğin karşısında verilen savaşın da kaybedeni olmaktan çok yoruldum.
hala maziden kalma 258 adet onaylanmayı bekleyen içeriğim var. hele bunlardan bir tanesi benim için çok değerli tekrardan o yazıyı burada görmek, yazının belki benzer şeyler yaşamış bireylere umut ve kuvvet vermesini istiyorum.
kendimi jiletliyorum sözlük ama kan değil göz yaşı akıyor kesiklerden. sonra yaralarımı sarmak için kişiliğimden yamalar koparıp sarıyorum. sonra bu yamaları atıp kesiklerin izlerine bakıp üzülüyorum tekrar.

neden böyleyim ben? niye böyle umutsuz vakalara takılıp kendimi üzüyorum? zarar göreceğimi bile bile neden giriyorum bu yola? salak mıyım yoksa? yoksa mazoşist mi?
bok gibi sarhoşum ve loşum belkide boşum
bi insanın neden hiç sosyal medya hesabı olmaz yahu. sınıfımda irlandalı bi eleman var. adamı tüm sosyal medyada arattim. facebook, instagram, google, twitter, myspace bla bla. yok yok yok. ağız tadıyla stalk da yapamıyoruz. olum eleman çok güzel be.
entry girerken yapayalnız evimde şarabımı yudumladığım doğrudur
bu ara retro mu vardır nedir bilmiyorum çevremdeki bütün single kişiler sevgili buluyor. buna ben sevgili istemiyorum diyen, benden geçti artık yaşasın single yaşam diyenler de dahil. fuckbuddyimden tut,eski flörtüme hatta seninle tanıştıktan sonra kafam karışıyor diyenler dahil.
3 gün içerisinde 5 çift haberi aldım. hadi diğerlerini geçtim yeşil ışık yakıp sonra "sana bişi söylemem lazım" diye gelip bu kadar da iki yüzlü olmayın bari
aylardır yapmaya çalıştığım aptal diyetimi akşam saatlerinde üzerime çöken açlık nedeniyle bi şekilde sürdüremiyorum ve az önce de küçük boy veggie pizza ve sufle yedim oysa ki tüm gün gayet iyi gidiyordum
tek tesellim spora başlamış olmam, bu akşamları dengeye sokmam gerekiyor artık sinirimi bozuyor biraz bu durum
biseksüelim. her iki cinse de cinsel açıdan bir şeyler hissediyorum. hatta erkeklere daha fazla. taş gibi bir kadın ve ortalama bir erkek olsa karşımda, erkeği seçerim. buna rağmen duygusal olarak sadece kadınlara bir şeyler hissediyorum, erkeklere karşı hissetmiyorum... sanıyordum. bu zamana kadar erkeklerden hiç hoşlanmadım. oysa kadınlara hayaller kuracak kadar aşık olmuştum. sonra o'nu gördüm. bütün gece masanın karşısından kaçamak bakışlarla kestim. elbette anlamıştır beni. ben onu nasıl anladıysam. adını bile bilmiyordum. daha sonra birisi seslenirken öğrendim. "deniz". çocukken ilk aşık olduğum kızın adı deniz'di. şimdi de ilk kez hoşlandığım erkeğin adı... yoğun bir dönemden geçiyordum ve dönemi atlatır atlatmaz ona yazmaya karar verdim. instagram'dan buldum ve samimi bir giriş yaptım ama o korktu. ben üstü kapalı fakat anlaşılmaya açık şekilde her şeyi anlattım fakat o o kadar korktu ki cevap bile vermedi. tek dediği "kimsiniz?" idi. onun gay olduğundan emin olmasam böyle bir riske girmezdim. fotoğraflarından anlamıştım zaten. daha sonra da hornet'ten tanıştığım ve seviştiğim arkadaşlarıma sordum. birkaçı görmüş, biri ise şahsen konuşmuştu. yani kesin gaydi. ben yazdığımda neden bu kadar korktu bilmiyorum. gizli olabilir evet ama ben de gizliyim ve bunu ona söyledim. kendi kendime hep miniğim diye öptüm fotoğraflarını. zaten tatlı şirin bir şey sıpa. onu korkutunca da kendimi çok kötü hissettim. bir daha iletişime geçebilir miyim bilmiyorum ama bir erkekle sevgili olmak istesem kesinlikle o olurdu. belki buraları okur. eğer okursa bana geri dönsün. lütfen.
son gittiğim spor salonunda en fazla 35 yaşlarında bir adam çok dikkatimi çekiyor ama kendisi hakkında pek bilgim yok şu aralar giydiği o dar pijama farlarımı ona döndürüyor yani bu adam gibi birisiyle ilk ve uzun süreli ilişki başlatmayı çok isterdim çok yakışıklı sayılmaz ben beğeniyorum gözümü çok yakışıklılardan uzak tutmaya çalışıyorum hepsini tenzih ederim ama yakışıklı sayılan kimselerde "kimin ne yaptığı umrumda değil istersem ohooho "kafası ağır bastığı için böyle kimselere sempatiden ziyade antipati gelişiyor bende. ama kendimi daha yakın hissettiğim ve bu mütevazı görünümlerinden dolayı daha bir ilişkiyi ihtimal dahilinde görmeyi en azından hayal edebilmek böylelerini bana daha cazip hale getiriyor
edit: tahmiminimde yanılmışım adam 23 yaşındaymış
bu aralar 3 yıllık sevgilimle aram bozuk. 3 yıllık diye görgüsüz gibi belirtiyorum çünkü üç yıldır belli aralıklarla aldatılıyorum. ayrıldık ayrılacağız artık ve ben dünyalar sevimlisi biri ile tanıştım birkaç gün önce ,iyice ciddiye biniyor ve sanırım çok da hoşlanıyorum. dürüstçe söyledim bit(e)memiş bir ilişkim olduğunu ,anlayışla karşıladı tosunum. gelelim asıl soruna; eskisini arayıp bitti diyemiyorum cesaret edip, yeni gelen çiçeğime de söz verdim bitirecem diye. oooffff yoruldu bu minnoş kalbim offf
şu anki gibi bazı zamanlar, gündüzünü beraberce selamlayacağımız sabah olsun diye, uykuya yanımda birinin varlığı ile dalmak istiyorum.
  • /
  • 181