ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
arkadaşımın hoşlandığı kızdan hoşlanıyorum..o da benden hoşlanıyor, öpüştük hatta ama arkadaşıma götlük olmasın diye devamını getiremedim. lanet olsun içimdeki arkadaş sevgisine..
yine söyleneceğim çok şey var ama sıra sıra, en güncelinden gideyim.

okuldan kendi arkadaşlarımı genel olarak sevsem de ne zaman gece çıksak sürekli bir sorun, bir drama yaşanır. liseden çok yakın bir arkadaşımla 6-7 hiç kopmadık ve hep görüşürüz, böyle olunca ben de onların arkadaş grubuna dahil oldum. her ne kadar kendi arkadaşlarımla kafa olarak uyuşsak da, arkadaşımın arkadaşlarıyla çok daha rahat, tasasız, iyi eğlenebiliyorum. hani artık onlar da benim arkadaşım oldular şu 4 yıl üniversitede.

bu yaz yine pek iyi geçmedi ama en azından geçen yaza göre daha iyiydi diyebiliriz. kulağa belki yüzeysel gelicek ama gece, özellikle de cts çıkmayı seven biriyim. bu da içip dağıtayım ya da x'e gidip kendimi göstereyimden çok dans etmeyi sevdiğimdendir. türkçe popla da pek aram olmadığı için zaten bana göre bir yer bulmak hep zor. neyse, bütün yaz, 3 ay her gece evde bayarken en son cts akşamı bu arkadaşım aradı bi şeyler yapalım gelir misin diye. ben de yeter ki evden çıkayım dünden razıyım çıktım gittim. masada, benim de çok sevdiğim, hem de meslektaşım bir arkadaş var, böyle sözünü esirgemeyen, ''harbi'' diyebileceğimiz kızlardan, çok da severim kendisini. neyse, laf lafı açtı bilmemne derken birilerini kesiyordu, ben de güldüm vs bi an bana ''noldu sen böyleleri sevmiyor musun'' gibisinden bir şey dedi, o anda dondum kaldım. aynı kız yine yazın gittiğimzi bir eventte masamıza gelen, sarışın emoji tipli gay olduğu bariz çocuğu göstererek de bana ''senin tipin değil mi?'' demişti, o zaman da yine bi kalakalıp konuyu savsaklamıştım.

out değilim ama az çok herkes kimin ne olduğunu bilebilir, böyle olup da şöyle davranmadığımdan, olduğum gibi biriyim. bu konuda kimseye açılmamışken, her ne kadar tahmin edilse/benim yokluğumda eminim ki lafı ortaya gelse de, ben kendimi böyle ortaya açmamışken bana bir anda bu konuda gelinmesi kendimi çok ihlal edilmiş hissettirdi. yani bu ''aaay açığa çıktım!'' değil ama ben hazır değilken, en azından biliyorsan da kale alma, ben zaten bunu açığa çıkarırsam doya doya ifade edersin düşüncelerini. bilmiyorum, o an bana çok gafil avlanmışım gibi hissettim.
sözlük elime bi pompalı alıp gördüğüm herkesi vurma isteği var sözlük acaba psikopatlaştım mı ?
sürekli direnmekten çok sıkıldım artık. ben bütün iyi-kötü emek verip 4 dersten 3ünü veriyorum ama okul sistemini değiştiriyor, okulum zaten yarım dönem uzamış, yok 1 ay ile kaçırıp hala gelip gelmediği tam oturmamış avukatlık sınavına girebilitem oluyor, normalde rahat mezun olabilecekken az daha mezuniyeti de kaçırıyordum, sıyırdı geçti yine. hani ben burada ne kadar önümdeki engelleri birer birer azaltmaya çalışssam da karşıma üçer beşer geliyor, ne bileyim insanın artık buna takati kalmiyor bazen ya. sonra çevremdeki, psikopat, sıyırmış insanlara bakıyorum: onlar bile okulu bitirmiş, hatta sevgili yapmış, işinde gücünde. bütün bü manyaklıklarına rağmen. ne bileyim ya, içine ettiğimin iyi bir insanıyım bunu hak etmiyorum. hadi kilolardı, yalnızlıktı bunları bir nebze geçtim ama insan neye el atsa babayı alınca artık gerçekten usanıyor. o zaman neden iyi bir insan oluyorum, nerede bunun sonucu/ödülü ? hala zamanı gelmediyse gelmeli artık, ben beklemekten çok sıkıldım. gelmeyecekse bende ipimi koparayım bizans oyunları çevireyim, dramalar yaratayım ne bileyim iyi olmanın anlamı nedir o zaman? tamam aç değilim açıkta değilim, elim kolum yerinde, yani buna müteşekkir olmamak değil demek istediğim. onun da ilerisinde bi şey.

belki gay olmaktan, belki kırmızı kafamla ve ailemde kimseye benzemememle hep farklı olduğumu düşündüm, bu zamana kadar da hep ona dayandım. yani bu farklılığın kötü bir farklılık değil, bana özgün, orijinal bir şey olduğunu düşündüm. insanlar ilkokul 2den beri arkamdan konuştu, 22 yaşına geldim hala konuşuyorlar. milletin ağzı torba değil, herkes siz ne yaparsanız yapın istediğini konuşur o yüzden en azından hakkınızda konuşulacak, konuşmaya değer bir şeyler verme düşüncesinde oldum. kendimi farklılıklarımla sevdim çünkü onlar beni ben yapanlardı, sivriliklerimdi. ama son zamanlarda törpülendiğimi, köşelerimi kaybettiğimi hissediyorum. belki çok yüzeysel-narsist gelicek ama bu sebeple hep tanrının benim için bir planı olduğunu hissettim. bu belki milyonlarca filmin dayattıkları belki ne bileyim başka bi şeyden ama hani kendinizi özel hissedersiniz ya, tam olarak o işte. bu özgünlüğümle bu hayatta bir iz bırakacağımı düşünürdüm çocukken. ne bileyim belki gidip bir şey icat edip yenilikleri getirecektim belki de birçok insanın hayatında iz bırakacak biri olacak, bi şeyler yapacaktım. asla o klişeleşmiş, otomatiğe bağlamış sıradan insanlardan olmadığımı/olmayacağımı söylerdim kendi kendime. ama bu son zamanlarda kendimi zımparalanmış, bastırılmış ve yenik düşmüş hissediyorum. hani artık hayatın gerçekliği, adil olmadığı, bazen ne yaparsan yap o kısır döngüye kısılıp kaldığı gerçeği yüzüme çarpıyor ve gerçekten hoşuma gitmiyor. kendimi hiçbiri gibi hissediyorum. sanki bu dünyaya gelmiş, denk gelmiş geçiyor ve gidiyor gibi.
gidin az ötede mezun olun lan!!1! diye geçirdiğim zorlu günleri noktalama zamanı geldi galiba. biraz buruk da olsa içim. bi gidip mezun olup da geleyim. * *

işin itiraf kısmı: gideceğim için de heyecanlıyım yakışıklım sakal bırakmış yeni imajını görmem lazım.
üzerime giyecek doğru düzgün hiçbir şeyim yok sözlük.mesela yarın biraz düzgün giyinmem gereken bir yere gideceğim (ya da en azından ben öyle olmak istiyorum) dolapta sadece baskılı tshirtler ve kot pantolonlar var.gömlek mi giysem diye düşündüm zaten 2 tane var onlar da uzun kollu şu sıcakta giyersem ölürüm.ayakkabı olarak da sadece converse ve bir kaç farklı spor ayakkabım var.napayım sevmiyorum şu alışveriş denen illeti gittiğimde de hep düzgün bir şeyler alacağım diye çıkıp aynı tarz şeyler alıyorum.yarınlardan en büyük dileğim herkesin özentisiz,basit giyindiği bir dünya
ayıyım ama hâlâ vitaminsizim, kansızım ve yağlarım benim üşümeme engel olmuyor , çok şaşıyorum bu duruma . ha bide gittikçe vücut kıl oranım artıyor sanki poff. sırt kılından çok korkuyordum başıma geldi .
bilgisayarımda bi sürü caps var. ilgili başlıkları bekliyorum girmek için.
yabancıların gözümüze bu kadar çekici gelmesinin bize göre sıradan olmamaları, tip olarak farklı oldukları için çekici geldikleri konusunda çok eminim. ama şöyle de bir gerçek var, bize çekici gelen o tip onlara çok normal, sıradan geliyor evet ama gerçekten belki de o avrupai havadan, üstüne genelde o kibar-mahcup tavırlarıyla baya çekiciler gözümde. yani sırf yabancı diye de beğenmiyoruz hemencecik. sonuçta medeniyetler beşiği ülkede hepimiz farklı kökenlerdeniz aslen, herkesin bayıldığı kıvanç boşnak yanlış bilmiyorsam, misal. hani sadece uzakta olanın çekici olması değil olay. ortalama türk erkeği ortada, hatta son zamanlarda baya çekicileşmeye bile başladı denilebilir belki ama hakikaten amerikalı olsun alman olsun hele de iskandinav olsun böyle ayrı bir tatlılar ya. onlara göre sıradan hans belki ama gerçekten genelde (gözlemlediğim) hep arkadaş canlısı-mahcup duruşlarıyla çok ilgimi çekiyorlar.sevimliler.

neden açıkladım böyle? çünkü ne zaman taksim'de kaybolmuş,yolunu arayan turistler görsem hemen yanlarına gidip ''do you need help?'' diyesim geliyor. şirin gözükmelerini falanı geçtim hani bir yandan da gerçekten az çok yardımcı da olmak isterim. tabi şimdi durduk yerde siz demeden biri gelip size bunu derse-en azından yurtdışındayken bana deseydi izlediğim zilyon tane seyahat temalı korku filminden ötürü ihtiyatli yaklaşırdım, yok hayır olurdum. ama böyle şirin şirin, hatta bazen kaslı maslı seksi olanları kaybolmuş görünce içim gidiyor, onlara bir kutup yıldızı bir pusula olasım geliyor... ben de beshicktas'a gidiyorum gel elinden tutam götüreyim diyesim geliyor. ama demiyorum tabi.
hayatım boyunca hep acaba gerçekten güzelmiyim lan diye kendimi yedim.
arkadaşlarım falan da güzelsin falan diyorda bi türlü inanamıyorum.
yok mu şöyle bi babayiğit bana doğruyu söylesin.

haddii ama.
1 saattir kulaklarım ateş gibi yanıyor, birileri beni çok fena çekiştiriyor .
şanş mans yok bende amk .hoşlandığım kişiler hep ya arkadaşlarımın eski sevgilileri yada eski yattıklarından biri çıkıyor . bu nasıl birşey anlamıyorum. herkes birbiriyle yatmış sanki . çok mide bulandırıcı bişi . yanlızlık bir kader sanırım . ya da yanlız kalmamak için ruhsuz kalpsiz midesiz olacaksın ve onlar gibi olacaksın .
etiketleme kültürüyle insanları gruplandıran zihniyetleri gördükçe kıçımla farklı pozisyonlar alıyorum

ne mide bulandırıcısınız siz yahu
bi siktirin gidin dünya denen yaraktan
çocuk sahibi olmak istiyorum.
ve bunu ciddi anlamda istiyorum.
düşünüyorum da küçükken ağlattığım misafir çocuklarını susturmak için harcadğım çabayı başka hiç bir şeye harcamamışım. *
sivriliklerimi kaybetmiş, törpülenmiş gibi hissediyorum. hep aradan fırlayan, özgün, farklı bir insan olduğumu düşündüm, hep de öyle söylendi. ama son 1,5 yıldır sürekli depresif - mutsuz hissetmekle o sürekli söylenen mızmız, sıradan tiplere mi döndüm diye düşünüyorum. evet, sürünmeyi seven ama hemen de yenilgiyi kolay kabullenmeyen birisi oldum şu zamana kadar. hep aynı modda da olunca artık o beni ben yapan ne varsa yolda zımparalandım, böyle o sıradan geçici insanlardan oldum gibi hissediyorum bir süredir.

hayatta hep bir şekilde iz bırakacak birisi olmak istedim, belki evrende belki en azından bazı insanların hayatında. geri dönüp bakınca gülümseyip hatırlanacak, hani insanların özleyeceği cinsten. belki çok narsistçe ki kendimi öyle görmüyorum ama sanırım insan değer gördüğünü-sevildiğini görmek hissediyor. herhalde biraz da onun götürüsü bu.
aşk hayatım zıfır , cinsellik tavan , iş hayatım hallice , para yok , zaman zıfır .

bıktım bıktım bıktım bıktım musluğu açtım tıpasını taktım....
  • /
  • 181