ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
şuan online olan yazarları full artılıyorum sözlük. zaten az buçuk giriyorum.

hm 3un5inlafi
kuma
hunkalunka
aigai
kurokuma
bearhairy

artı keyfi.
way amk ya. iki tane çinli turist oturmuş yoldan geçen türk kızlarına laf atıyolar. ondan sora da türlkler turist öldürüyo. nabıcan ya? çince de bilmiyon ki konuşarak halledesin.
çalıştığım projeden iki kaltak iskoçya'ya eğitime gönderilmiş! kıskandımmmm...
geçtiğimiz gün hornetten bir mesaj aldım* . mesajda fotoğrafı olmayan bir kullanıcı bana '' naringergedan, senin seks düşkünü biri olduğunu zannediyordum ama geçen gün sözlükten yapılan buluşmaya katıldığını duyunca öyle olmadığını anladım, özür dilerim '' dedi. kim olduğunu sorduğumda şaşırtmayacak şekilde yanıtlamadı. aslında birinin bana seks düşkünü deyip dememesi ya da beni öyle bilip bilmemesi önemli değil ama sözlükten fazla kişiyle diyaloğum yokken, üstelik özel hayatımı pek kimse bilmiyorken insanların bununla ilgilenmesi çok aptalca geldi bana. herhalde seks düşkünü insanın insan içine çıkmaya vakti yok, her saati randevuyla dolu. arada bir siz de dışarı çıkın da '' seks düşkünü '' olmadığınız anlaşılsın.
yine kafamda dönen binbir bela, yine karabaht.

ilk olarak, her şeye rağmen yarım dönem de uzasa okulun biteceği umuduyla biraz daha optimisttim, hatta değişen sistem ve mezuniyetimin tehlikeye girmesine rağmen yine de ucundan sıyırıp mezun olabiliyordum rahatlıkla. bu sabah aldığım haberse yine çöktü göğsüme, okul sistemi değiştirmiş evet ama devamında bana yapılacağı ve benim ucundan yırttığım kredi değişiklikleri yapılmadığından 1 ders alamıyorum, bahar dönemi de dersim olmadığından 1 ders yüzünden yaz okuluna falan kalabilir, mezuniyetimi anlamsızca 1 yıl uzatabilirim ki bu olursa çok kötü şeyler olur.

ikinci olarak, açılma konusu kafamda uzun zamandır, yoğun bir biçimde dönerken yine rafa kaldırmaya,çok da yüksek değil ama, karar verdim. neden bilmiyorum ama belki sürekli bu negativite içerisinde böyle bir konuyu aradan geçiştirmek istemiyorum, o doğru zaman hissiyatı yok içimde, bir kırıntı bile.

bütün yaz nasıl olduysa hiçbir şey almamış, yine bütün yazı depresif ama bir nebze de olsa daha iyi ayakta kalmayı başarmış geçirmişken geçen gün nasıl olduysa kaybettiğim beğeni duygum geri geldi, gelmesiyle beraber de bu ay daha ilk haftadan maddi olarak göçtüm.

arkadaşlarımın ihanetlerinden, ikiyüzlülüklerinden usandım. öyle ki zaten doğru dürüst dost diyeceğim 2 arkadaşım varken, sırf olay çıkarmamak için beni ''en iyi arkadaşı'' gören sözde arkadaşlarla yapmacık yapmacık görüşmek zorunda kaldım, hele de önceden dostum diyeceğim şimdilerde ise hiç de hakkı olmadığı halde mızmızlanması-söylenmesi yüzünden soğuduğum arkadaşımla görüşmek bile bana yapmacık geliyor. okulda tanıdığım herkes bir yana, 7 yıldır özellikle de 4 yıl üniversitede farklı okullarda olmamıza rağmen hep görüşüp, beraber olduğum arkadaşımın bu hippie, sürekli of ben napıcam diyip iş görüşmelerinden iş görüşmelerine koşması, olaylara girişmesine rağmen hala gelip de şu durumdaki bana ''hayatım çok kötüüğ'' diye söylenmesi artık bende sıfırı tükettim, yapmacık sırıtmaktan yanaklarım acıyor.

12 aylık bitmeyen öğrenciliğime rağmen 10 gün bir dinlenme fırsatım oldu. zaten deniz-kum-güneş insanı değilim, babamın olmaz demesiyle de hayalini kurduğum 5-6 günlük avrupa tatilim de yalan oldu. bu beni baya kötü etkiledi çünkü 2 kere yurtdışına çıktım ve her seferinde gerçekten de çok olmasa da epey huzurlu, dinlenmiş, mutlu ve 5er kilo kaybetmiş geri döndüm. neyse, olmayacak duaya amin denmez diyerek zorlamadan benim için ikinci tatil olan evde yalnız kalıp sabahlara kadar film izleyip klima altında yuvarlanayım dedim. hiç yoktan kafa dinlerim düşündüm. sınavlarım bitip kafamı yastığa koyduğum günün akşamı abim geldi.kendisini anlatmayacağım zira über homofobik abi başlığında eh de olsa kan kustum. kendisi bırakın eve gelmeyi, geçen sene ameliyat olan babama zahmet edip bile gelmezken istanbul'a uğrayacağı tuttu. hani ben ne zaman refaha ersem bir nebze hakikaten benim huzurlu olduğumu hissediyor da içine etmeye geliyor. neyse dedim dışarı çıkayım oyalanıyım vs derken ikinci günü kız arkadaşını getirdi. evi otel gibi kullanmaya bayılır kendisi. neyse dedim, kuzenim evlendi gitti odas boş 1-2 gün kalır giderler. kendi 4-5 gün sonra gitti, son 10 gündür getirdiği kız arkadaşıylayız. baya bildiğin teyzem,eniştem,ben ve kız yaşıyoruz şu an. üstüne teyzem tam bir tontiş teyze olmasından kendisini pek bi sevdi ama ben... allahım, kız abimin daha insan ama aynı entellikte, aynı poserlıkta dişi versiyonu. ilk başta bana bir-iki adım attı diye ben de kibarlıktan sürekli hı hı evet diye ufak muhabbetler yaptım ama şu son 3 gündür... ben 4 yıldır yaşadığım bu eve bırakın kalmaya misafirliğe bile bir arkadaşımı getirmezken bu, hakikaten çok ayıp. neyse ben yine kendi odamda takılırım derken sürekli kız benle iletişimde, en son aldığım oyuna taktı. sürekli bir ilgisi falan, en son bu gece bilgisayarları değişelim mi falan oldu. ben de ise hakikaten bardak taşmaya bir kala, sınır noktasındayım ağzını vermemek için. aynı günün içerisinde gelmiş bana o çocukluğumda bana yapmadığı şey kalmayan abimi överken kendisine nasıl bir psikopat olduğunu anlatınca vay efendim toz kondurmamalar falan. allahım 22 yıldır tanıdım boku bana savunuyor kız, gel de çıldırma. sonra bir de üstüne kendince beni eleştirmeye başlıyordu ki orada teyzemin hatrına çok abartmadan ağzının payını aldı da sustu kız. üstüne kendisiyle aramızda 1 yaş var. hani ne bileyim, insanda biraz ar olur, utanır ya. bi mahcubiyet falan, yok.

hayır bir de bütün bu olayın yanı sıra, daha bir hafta önce kuzenim mutlu mesut evlenip gitmişken saniyesinde bunun da eve biriyle gelmesi de nedir ya? bu bile birini bulmuş yani. allahım bu egoist pisliği bile sevebilen birileri varsa yani bu hayat... hakikaten ben bunu, bu yalnızlığı, başarısızlığı falan hak etmiyorum ya, hakikaten. içine ettiğimin iyi bir insanıyım yani ne anladım o zaman ben bu hayattan

boy takıntım var sözlük.kendimden kısalardan hoşlanamıyorum
bu aralar sürekli uyumak istiyorum sözlük...
bu aşkın katili sensin sözlük.
bu aralar kendimi çok aseksüel hissediyorum. canım sevişmek istemiyor. en güzeli bile gelse libido ibresini oynatamıyor. ne kadar sürer bilmiyorum.
sözlüğe giriş yaptığım zaman yeni bir mesajım olduğuna dair uyarı çıkınca pek bir seviniyorum sözlük *
bu sabah baya kilolu bi arkadaşımla karşılaştım. adam iltifat beklediği için sanırım bana ''aaa sen de benim gibi kilo vermişsin'' dedi.. ben de afyonumun patlamamışlığından olsa gerek ''hee sorma bi deri bi kemik kalmışız'' dedim. bozuldu sanırım.
sabahlari konusmaktan nefret ediyorum. 8-11.30 arasi kimse ile yuzyuze iletisime gecmemeliyim, zaten gecersem de ya sinirden sacmaliyorum ya da suratsizliktan karsimdakiler garip oluyor.

cok deli asosyal bir adam degilim, ama calistigim oda tam kose oda; dolayisi ile gelen gecen herkese selam verme moduna girmek zorunda kaliyorum. bu beni sinir ediyor.


(bkz: derdini sikeyim)
geçen hafta katıldığım festivaldeki fotoğrafçı ayı kardeşim sana sesleniyorum. yafu destursuz rüyama girdin ve boğaziçinde süper keyili bir sohbet ettik. eğer burdaysan üç kere kapıyı çal. işimiz rüyaya kalmasın. **

(bkz: bi umut)
(bkz: ya tutarsa)
çürük raporu veriyorlar askerden kendimi tuaf hissettim ama bir yandanda sevindim . bilemedim iyi mi oldu kötü mü .
vapurda hep o semte bakıyorum ve onu düşünüyorum.acaba hangi ev onunki diye 5 aydır her vapura binişimde bulmaya çalışıyorum.zaten yer yön duygum bok gibidir heryeri zor öğrenirim.ona karşı ne hissediyorum emin değilim çünkü duygularım çok değişken bazen derin bir sevgi bazen ise sıradan bir arkadaşlık gibi geliyor bana.kafamı kurcalayan bir soru da şu bir insan sarhoşken mi daha içten ayıkken mi?bütün bu saçmalıkları neden yazıyorum bilmiyorum belki de kimseye anlatamama durumunu bu şekilde atlatmaya çalışıyorum.
okulun ilk günleri benim için her zaman önemli oldu. özellikle de ne giyeceğim, nasıl gözükeceğim. azıcık zayıfladıysam insanlardaki o ''aman tanrım ne kadar zayıflamışsın!'' tepkisi ya da zayıflamasam da 3 ay görmeyince ''zayıfladın mı sen?'' sorusu hoşuma gidiyor şimdi inkar edemem. ilk güne nasıl başlarsanız yılın da onun gibi, o çerçevede geçeceğine inanıyorum biraz da. o yüzden olabildiğince iyi görünüp yüksek enerjiyle başlamaktır hep hedefim.

ilk dersim öğleyin olmasına rağmen ucu ucuna yetiştim, evden çıkarken de direkt üstünde ''moods of darth vader'' olan, o ifadesiz suratlı t-shirtü giydim. neyse, öyle pek istediğim gibi olmasa da idare eder dedim geçtim. mezun durumunda olduğumdan bir-iki arkadaşım okula uğradı onlarla oturdum, birini beklerken karşıdan gelen sarışın, mavi (oy dağlar dağlar) gözlü, uzun boylu hoş mu hoş bir exchange arkadaş böyle bi bana bakıp göz kırptı mı desem, gülümsedi mi desem. ben o an ''hı???'' olduğumdan kalakaldım tabi. zaten benim ecnebi sevgim ortada, bayılıyorum çok şirinler. bir de böyle olunca....

çocuk acaba t-shirt'ü beğendi de mi tepki gösterdi yoksa t-shirtü ve beni beğendi dedi cool man de böyle bir selam mı çaktı anlayamadım, bi içime oturdu bu konu. acaba yalnızlıktan, ilgisizlikten iyice her şeyi yanlış algılıyorum, hayatta her şey olabilirim belki ama kezban asla.
birini sevmek ve sevilme arzusu fazla uzak bana şu aralar.
kimseyi sevme ağırlığını ve birinin beni sevmesinin ağırlığını taşımak istemiyorum.

başka bir sözlüğe kaydoldum. ama oraya entry girerken ayı sözlüğe ihanet ediyormuşum gibi hissediyorum.
hastalıktan öldüğüm şu iki gündür başıma gelen tek ve en iyi şey sevgilimin bütün gün ve gece yanımda olmasıydı. uyurken ara ara soğuk avcunu alnımda hissettim. birlikte yattığımız yataktan sırf sıcaklık beni rahatsız ediyor diye (ki ona belli etmemeye çalışıyordum çünkü yanımda istiyordum.) kalkıp bütün geceyi yere attığı battaniyede başucumda bekleyerek geçirdi. az önce ilaç almak için nöbetçi eczane bakmaya gitti, böyleliklen buraya yazabiliyorum. işin itiraf kısmıysa sözlük, bu hayattaki en ama en kötü duygu yalnızlıkmış. çoğu acı bir süre sonra külleniyor fekat yanında biri olmadığı sürece yalnız olmaya devam ediyorsun.
bir erkeğe sarılmayı , dokunmayı çok özledim ve aksi gibi bunları yapabileceğim kimse yok . hemde çok uzun zamandır. bu beni çok üzüyor . telefonumdaki gay applardan bile kimse yazmıyor . bu yaşta istenmeyen adam oldum * .
  • /
  • 181