ilk bara gittiğim de bir arkadaşım davet etmişti.
bende mırın kırın ede ede gittim ve beni sakın yalnız bırakma dedim
bu lafı kime dedim ki, bar a girer girmez kendimi sik gibi kalablığın içinde yalnız buldum kendimi.
taze boka sinek çok konar misalı birileri etrafımda dolanıyor, ben tabi şok içindeyim ilk kez bu kadar erkeği birbiriyle yiğişirken görüyorum.
kalabalıkta koluma biri kolunu sürtüyor yüzünü göremiyorum kafasında şapka bıyıklı bir amca.
ben kaçıyorum o yanaşıyor, kaçıyorum geliyor kaçıyorum geliyor.

+hayrola ne istiyorsun ?
-çok tatlı adamsın
+ee sonuç ?
-tanışmak istiyorum senle
+sen istiyorsun da ben istiyormuyum peki ?
-e tanışalım diyorum işte...
+babalık hadi bas git delirtme beni, git başkalarına salça ol.
-özür dilerim kızma tamam gidiyorum pardon vs vs...

salak ve sümüklü bir oğlan iken, dearbear elimden tutup götürdü bir yerlere...
gay liğimden utandım oracıkta,ben neyim lan dedim içten içe...
el deymemiş bir popo,dudak deymemiş bir pipi olarak sivrildim spotların altında *
seneler sonra ben de bir abilik yapıp birilerini götürdüm gay bara... (bkz: dark bear)
elinden tuttum,içki ısmarladım,öptüm kokladım...
şimdiki nesil çok şanslı şerefsizim !

bir yılbaşı gecesi eski tekyöne (ingiliz konsolosluğunun orda olan) o zamanki sevgilimle ısrar kıyamet gittiğim, daha kapısında fenalık geçirdiğim ve gerisin geri çıktığım deneyim. o zamandan beridir barlara mesafeliyim.

türkiye'nin en popüler * ayısı beni bearphorus bara götürmüştü ilk. tabi orayı saymazsak evet ilk tek yön çıkartmam bear sikertir'in elimden tutup tüm gece bana sahip çıkmasıyla gerçekleşmişti. ne günlerdi ya, kezbanlık ne güzel bir şeydi. hep özlerim o yılları.