ayı sözlük yazarlarının yaşadığı komik anlar

yine bir gün bizim bakkalda oturmuş makara kukara yapıyoruz. içimizde hayatının yarısı zırt pırt oraya buraya uçmakla geçen bir arkadaş, uçakta başından geçen öyle komik hikayeler anlattı ki, gülmekten altımıza sıçtık.. şimdi bir tanesini burda anlatayım diyorum ama ya yine sıçarsam diye korkuyorum.. evet korkuyorum sözlük.
bir thy dış hatlar uçuşu kalkışı sırasında yaşanmış gerçek bir olaydan alıntıdır.

bundan sonra yogican - "y" , hostes - "h" olarak anılacaktır.

h: y bey lütfen kemerlerinizi bağlayınız
y: göbeğini kaldırarak göbek altında kalan kemeri gösterir
yolcular: lol
h: pardon efendim
y: şaka yollu, beni rencide ettiğinize değdi mi?
h: )(£^*%+($
yine bir thy dis hatlar ucusu sirasinda, hostesin psikopatina denk gelinir,

h: acil cikis hakkinda, gorev ve sorumluluklariniza iliskin bilgi vereyim mi?
y: sagolun vazife mi layigiyla yerine getirecegim
h: kendinizi bu kadar kaptirmaniza gerek yok efendim
y: (~$_$(~

servis esnasinda

h: ne icersiniz
y: raki
h: vazife basinda alkol almaniz dogru olur mu?
y: (~$)_(
y: ver rakimi yoksa acarim kapiyi herkes hava alir.
h: )~)*%}


thy iç hat uçuşu esnasında,

y: yogican
hşk: havasından geçilmeyen şıllık kadın
h: hostes

y: kadına bir kere gıcık olmuştur, telefonlarını uçuş moduna almış, sinsice tuzak kurmaktadır.
y: telefonuyla oynar, kurcalar ve açık izlenimi vermek için herşeyi yapar
hşk: cik cik, bik bik, öf pöf
y: hşk'nın tüm iletişim çabalarını engeller
hşk: hostes çağırır ve seslice söylenmeye başlar, bu arada yolcular da kıllanır
y: telefonunu göstererek, hostes'e ilk defa uçmuyorum! uçuş modu diye bir şey var!
h: özür dilerim efendim
h: hşk'ya olayı anlatmaya çalışır
yolcular: lol
h: )~$%%^
y: içinden geçirir, ben koltuğa otururken oha dersin ha!

(bkz: yaşasın kötülük)
niyeyse neredeyse bütün komik anlar uçakta geçiyor dedirten başlık. ilk entry uçakta geçiyor diye herkes uçaktaki anısını yazmış. sebebi ya sürü psikolojisi yada girilen entryler uçaktaki hatıraları canlandırdı.
hatta bahçede çalışan bir işçi bana bakıp sırıtıyordu adamın sorduğu soru şu : baba parası yemek nasıl bir duygu ?
aklı sıra beni göt edecek gülecek
ben : ağzımda sigara adama baktım sonra sigaradan bir fırt aldım ve attım ve ezdim .
işte böyle bir duygu .
adam göt oldu
okuduğum kadarıyla ayısözlük yazarlarında hiç olmamış olan bir deneyim bu ne aq komik diye yazılanlar trajediden de öte çoğu şöyle: arkadaşımla bara gittim karsona içecek ne var dedim o da tamam ben bi ne alıyım dedi ahahahanan gibi moron moron anlatılar ilkokul bebesi annatmaz bunları beaaaa
çok heyecanlı bir şekilde bu entryi yazacağım fakat kimsenin yargılamasını istemiyorum, mevzu benimle alakalı değildi. *

geçen hafta oluyor bu olay işyerinde, zagor, öğretmen, müdür yardımcısı ve bir memurla odadayız. iş gereği bikaç dosyaları hallediyoruz bilgisayardan bakıp bakıp, fakat ortam çok gergin, müdür denilen yobaz açıköğretimi bitirip cemaatten torpille bakanlığa girip yıllarını geçirmiş sığ bir insan fakat güçler savaşından da hiçbir şekilde geri durmayan bir profil. zagor zaten asi bir delikanlı müdürüyle olmuş kanka müdür yardımcısını takar mı hiç çüküne. öğretmen arkadaş da çok okumuş etmiş bilge bir adam, homofobik duruşu da yok.

neyse insanlar giriyor çıkıyor odaya, takım elbiseli insanları görünce gerilip sorulan sorulara cevaplar veriyorlar. zagor da gözlem yapıp not düşüyor. bir vatandaş geldi olabildiğince kendini gizlemeye çalışıyor fakat zagor'un radarına yakalandı abimiz gay. küpeler dövmeler kılık kıyafet birçok açıdan aslında belli gay olduğu.

ama kişinin cinsel kimliği de yaptığımız iş açısından önemli ona göre iş yapacağız. şimdi bu gözlemimi dile getirsem mi getirmesem mi çok ikilemde kaldım, kişinin yararını göz önünde bulundurmam gerektiğini düşündüm ve adam odadan çıktıktan sonra bu gözlemimi odada dile getirdim bu kişiye uygun yapalım bu işi dedim. müdür yardımcısı gözlerini kocaman açtı ve adamı memurlara söyleyerek geri getirtti. sümsük adamın nasıl rencide edici konuşacağını, benim de moralimi bozacağını bildiğim için sert bir şekilde ben görüşmek istiyorum sizin müdahalenize gerek yok dedim. neyse adam geldi.

üstü kapalı ve kibar bir uslüpla gözlemimi anlattım aynı zamanda cinsel kimliğin doğuştan geldiğini, kişinin kendisini ilgilendirdiğini, bunun bir tercih olmadığını ve bizim belirleyeceğimiz hizmet açısından en önemlisi de onun güvenliği açısından önemini vurguladım. adam bu uslüp karşılığında tam söyleyecekti gay olduğunu, ifadeleri şaşırmış ve sinirlenmiş gibi değildi. bir anda yobaz müdür yardımcımız olaya dahil oldu ve aynen şu şekilde gelişti dialog:

x: oğlum bag şimdi sen irkeksin ben de irkeğim şimdi sen benden hoşlanıyon mu onu söyle?
y: yok efendim benim öyle bir durumum yok!

x: yani gadınlardan hoşlanıyon yani irkeksin?
y: evet ben sapına kadar erkeğim bir sorunum yok.

x: eminsin değğmi? ona göre işlem yapçaz doğru söyle?
y: efendim az önce de söyledim ben sapına kadar erkeğim!

x: hayır yani ben anlamıyon argadaş irkek adam niden irkekleri tercih eder ki gadınlar dururken, ben hiç anlayamıyon.. böööle tercih olmaz olsun!
y: benimle alakalı bir durum değil, galiba yanlış düşündünüz.

adam odadan çıktı. müdür yardımcısı afalladı "alla allaa bana da ibne gibi geldi niye demediyse" diye ekledi. yani aslında komik bir an da değil güler misin ağlar mısın.. fakat homofobinin kralını bu şekilde gördüğüm için çok üzüldüm. erkekliğin delikle, sikle alakalı olduğunu düşünmeleri insanların yemin ederim zekalarıyla alakalı. tüm gün moralim bozuldu etkilenmedim desem yalan olur, al yazmalım filmindeki gibi sevgi yerine "erkeklik neydi?" deyip sorguladım durdu. bu kadar.
daha önce de başlığa benzerini yazmıştım ve yine aynısını bugün yaşadım;

3 yıl önce izmirde yaşanmış bir olay ve bugün bir idareci detaylı bir şekilde durumu anlattı. bir hastanın talebi yerine getirilmiyor ve ısrarcı davranışları karşısında idare sert bir tavır gösteriyor. durum ciddiye binince hasta şikayetçi olmaya başlıyor talebi yerine getirilmeyince, hasta en sonunda "ben ibneyim" diyor ve idare hastayı bir hastaneye sevk ediyor "ibne mi değil mi" diye. fakat bu çok hızlı bir cümle içinde geçti. hem "ibne" kelimesi hem de muayene edilmesi kısmı. ben de güldüm adam anlatmaya devam ediyordu ki keserek "nasıl yani neden sevk ettiniz?" diye sordum o da bana tekrarlayarak "ibne mi değil mi öğrenmemiz gerekiyordu" diyerek eliyle de işaret etti. ardından "vurduruyor mu çatlak var mı bakılması lazım" dedi. ciddi bir şekilde "onun o şekilde raporu verildiğini duymamıştım" dedim. ve karşımdaki kişi bilmediğimi düşünerek detaylandırıp anlattı.

durum böyle imiş, doktor anal bölgeye bakarak kişinin "ibne" olup olmadığını öğrenip rapor veriyormuş. yurdum doktorlarını dün ayrı sevmiştim bugün de ayrı sevdim.