"sene olmuş 2013 hala böyle sorularla gelenler var ya." şeklinde tepkimeye girmeme yol açan asit bazlı sual.

bilhassa birbirini uzun süre görmemiş iki insanın bir araya geldiğinde selam sabah dahi vermeden, diğerine ne zaman evleneceğini sorması üzerine ölü taklidi yapma şekline dönüşmüş; sırf bu sual yüzünden nice dostluklar arkadaşlıklar bitmiştir. "biri de çıkıp başka bir şey sorsun hığamına" dedirtir, başarısız evlilikler sonucu boşanma mucibinde mutsuzluğa gark olmuş tipler tarafından da soruluyor oluşu hayli saykodeliktir.

mağdur ve çaresiz ayaklarına yatarak atlatılabilecek azaptır. en azından ben öyle yapıyorum ve işe yarıyor. "sevdiğim insan beni istemedi.", "başkası içime sinmiyor.", "evlenebileceğim biri karşıma çıkmıyor.", "ben de istemez miyim, ama kısmet işte!" vs. genellikle teselli etmelerle biter muhabbet.

geçen hafta, beni yıllardır görmeyen annemin 90 küsur yaşındaki teyzesinin önce tanıyamayıp daha sonra teyakkuz halinde sorduğu soru demeti... 44 yaşında olan bana 'tam da evlenme çağındasın' dediğinde artık kan beynimdeydi. bir süre sustum daha sonra şarladım işe yaradı.

şimdilik işsizliğim sayesinde kolaylıkla kurtulduğum ve artık daha da sık duymaya başladığım sorudur.

işleri yoluna koyduktan sonra da kendini kariyerine verdi de ondan evde kaldı şeklinde kurtulma planları yapmaya başladım bile.

çünkü bu sorumluluk sahibi teyzelerin azalarak biteceği yok bundan eminim artık.

3 hafta önce abimin düğününde gelin ve damattan sonra gözler en çok benim üzerimdeymiş gibi hissetmeme sebep olan durum. ailenin bekar tek çocuğu kalmak..yıllardır korkulu rüyalarımdan birisi idi, artık rüya değil gerçek.

-darısı da sana!
+inşallah, kısmet, hayırlısı..


-yok mu sende bişey?
+ne gibi?
-arkadaşın yok mu?
+arkadaşım çok var..
-öyle değil be..evlenmek için diyorum.
+...


-sıra sende biliyorsun değil mi, elini çabuk tut.
+inş cnm ya.