yeni sezon fragmanında adamım fernando sucre'yi göremedim..umarım onu çıkarmak gibi bi hataya düşmez yönetmen.

cumartesi gecesi beynimden vurulmuşa döndüm sözlük..
geçen hafta neredeyse hiç olmadığım kadar yoğun bir hafta geçirmiştim..iş için gelen kalabalık bir yabancı grubun tüm organizasyonunu, programını yapmak çok yormuştu..cumartesi günü tüm kafileyi grup grup ülkelerine yolladıktan sonra haftanın yorgunluğunu bikaç arkadaşımla birlikte sağlam içerek atabileceğimi düşünerek taksimde buluşmak için sözleştik..sonrasında da tekyöne gider dağıtırız dedik..neyse gece yarısına kadar bi mekanda kafalar güzel olana kadar içme kısmını hallettik..aracla çıktığım için çok fazla içmemeye özen gösteririm normalde..bu sefer biraz fazla kaçtı ama, geceyi uzun tutar, kendime gelince dönerim eve dedim kendi kendime..nihayetinde çıktık döndük tekyön yoluna..her zamanki köşemize vardığımızda 2 arkadaş daha bekliyordu, hoşbeş derken dışarı çıktık sigara içtik..benim kafa güzel, sallanıyorum hafif hafif yürürken..tekrar içeri giriyoruz, clubın ışıkları gözümü alıyor, arkadaşlar önde kaybetmeyeyim diye ileri bakıyorum, bi an beynimi delen bir görüntü..ayaklar durdu istemsiz..o duruyordu karşımda..3 yıldır görmemiştim..niye gelmişti ki şimdi..çok hazırlıksız yakalanmıştım..gitmeliydim, kalamazdım, onu görmeye dayanamazdım..yolumu değiştirip, arkadaşları bulup çıkmam gerektiğini söyledim..çıktım..arkama bakmadan kaçıyordum resmen..kafamda yüzlerce soru..nereye gitmeliydim, araba kullanmamalıydım, sarhoştum..sarhoşken araba kullanmazdım..o neden buradaydı, bu gereksiz tesadüf neden hiç olmadık bir vakitte gerçekleşmişti.. bütün bu sorular kafamda dolaşırken akm'nin arkasına bıraktığım aracımda buldum kendimi..yolu belli belirsiz seçebiliyordum..ehliyetimi kaybedeceğimi düşünüyordum.. kazaya sebep olabileceğimi düşünüyordum..3 yıl aradan sonra gördüğüm o güzel yüzünü düşünüyordum..keşke biraz kalıp biraz daha görse miydim diye düşünüyordum..bir taraftan araba kullanıyordum..ortaköyde buldum kendimi birden..indim, sert şekersiz bi kahve kendime getirir dedim, kesmedi..geri dönme korkusuyla bir an önce uzaklaşmalıydım..kaçmalıydım..eve gitmeliydim..eve girdiğimde gecenin bir yarısı herşeyi baştan sorguladım..geçen onca zaman hiçbirşey alıp götürmediği gibi, onu görünce aptal aptal şeyler yapmaya iten bir his büyütmüştü..

adı üstünde ''sokağa çıkma yasağı'', ekmeğini yediğin, bedava elektriğini, suyunu, doğalgazını kullandığın ülken sana güvende olman için evinden çıkmamanı söylüyor ama sen buna biat etmiyorsun..sonuç elbette kaçınılmaz.. kaldı ki türk ordusu mayın döşeyip, bombalı saldırı yapıp insanları öldürmüyor..bunu yapan hainleri bulmak ve sivillerin ölümüne bir son vermek istiyor..halk bu hainlere destek veriyorsa kendileri bilir.

''anne'' dediğim annen nasıl?
baban daha iyi mi?
yeğenler büyüdü mü, hani ikiz olanlar..
ablanlar gitti mi, alıştılar mı?
ya sen? hala bıraktığın gibi misin?

o bir yolcu sen bir hancı
gördüğün en son yalancı
içinde ki derin sancı
gitmez dedim kaldı gönül

fikret kızılok

boş zamanlarımda seninle geçirdiğim güzel günlerin, bir anda geçip giden saatlerin hayalini kurup yüzlerce kez aynı şeyi yeniden yaşamak gibi psikopat bir hobim var artık. evet seni hala affedemedim, geldim desen, döndüm desen bil ki yaklaşmam bile artık sana. hala gözümün önünden gitmeyen o masum yüzünün kirlenmesinden korkuyorum. bilmem kokun hala aynı mı? ya gülüşün? daha mı iplemez artık bakışların? merak etsem de, kanımı donduran özlemin paramparça etse de bahar geldiğinde, sen sakın dönme bir daha.

''ömrüm'' *

birkaç günlük sakalı olan dolgun çene altı ve boyun
sağ göğsün sağına doğru, sol göğsün soluna doğru kılların azaldığı yumuşak bölgeler
göbek, göbeğin heryeri
göbeğin alt kısmında kalan, göbekten dolayı kaybolmaya yüz tutmuş adonis çukurları
göbeğin her iki yanına doğru sırt bölgesine doğru giden dolgun yanlar
dolgun, yumuşacık ve kıllı kollar
bel kısmında bulunan, kalçaların üstündeki sırt gamzeleri
vs.

twitterda hashtag olan başlığa bakıldığında toplumsal nefret, çatışma ve ayrışmanın artmasını isteyen güçlerin doğru yolda oldukları görülüyor. şerefsiz türkler, şerefsiz kürtler, katil tc, devlet katliam yapıyor gibi birçok nefret söylemini yüz binlerce kişi her geçen gün daha da içselleştiriyor. haince şehit edilen askerlerimize karşılık tsk doğu bölgelerinde daha sert davranıyor. çığ gibi büyüyen bu nefret dilerim ki daha büyük acılara sebep olmaz, eli öpülesi annelerin yürekleri daha fazla yanmaz.

götlü, göbekli, döşü kıllı olandır.

hiç de düşündüğümüz gibi olmadığını düşündüğüm kampanya..geçenlerde denk gelmiştim bi yazıya..makul ve inandırıcı geldi okuyunca..
http://engelli.tv/haber_detay.asp?haberI...

apo'ya terörist denilmesine alınan insandır. boşa heveslenmesin, kendisi de teröristtir.

hdp'ye oy verenler ''barış, özgürlük, eşitlik, hak'' mı istiyor? yoksa diyarbakıra aponun heykelini dikip kürdistan şarkıları mı söylemek istiyor? ve siz oy verenler, sizce selocan hangisi için mücadele edecek, hangisi için pazarlığa tutuşacak tayyiple? lafı dolandırmadan, doğrudan bi cevap verin hele?

eminim ki entriyi eksileyen güruh, selahattin demirtaş'ın ''önderimiz abdullah öcalan'' dediği kişiyi de terörist olarak kabul etmiyordur. bunu açıkça söyleyeceğiniz günler de gelecektir eminim. umarım bir gün sırf türk gibi giyindiğiniz için ve türk gibi göründüğünüz için yolda giderken o önderinizin yolundan giden gençler bıçak çekip canınıza malınıza kast eder de teröristin ne demek olduğuyla ilgili bir fikriniz olur.

eski terörist. yeni soytarı.

ülkemizin kanayan yarası.

memleketim. güzel, sakin, sıcak şehrim.verilmiş sözüm..bir gün geri döneceğim şehir..

ejder

bearseverleroğulları gibi bir soyisim çağrışımı yaptıran yazar. hoş geldin bacanak.

4-5 sene öncesinde, henüz kezbanken deneyimlediğim bir durumdur. o zamanlar sapla samanı ayırma konusunda da toy olunca çok da önemsemediğim bir mesele idi. şimdi düşünüyorum da, akıl işi değil. karşındaki adamın hayatının boşrolündeki karısına çocuklarına ayak üstü binbir türlü yalan söylerken ya da yalan söylemek zorunda kalırken bütün bu yalanlara tanık olmak..tanık olmanın ötesinde bunlara sebep olduğunu düşünmek..insanı vicdan komasına soksa yeridir..