ciddiye alınmamak

fena şekilde sinir bozucu olaydır. siklenmeme duygusudur. bazı bünyeleri kendi haline kapanmaya yöneltirken, bazı bünyeleri de saldırganlaştırır.
başta hayat olmak üzere birçok şeyi ciddiye almadığım halde, etiketli bir mesleğim olduğu için hiç yaşayamadığımdır.

+ dünya aslında kare!!!
- adam doğru söylüyor lan, geçen düz yolda boşluğa düşer gibi oldum..
- başın dönmüş olmasın!?
+ yok yok resmen içim çekildi!
- ne diyeyim, nerelere gideyim.. sen mi güzelsin, kafan mı anlayamıyorum!!!
ciddiye alınmayan kişi için bir tutarsızlık veya ciddiye almayan kişi için bir burnu büyüklük göstergesi olabilmektedir.
zannedildiği kadar kötü bir şey değildir. ciddiye alınmamak, ciddiye alınmadığınız konuların sorumluluğundan kurtuluşu da beraberinde getirir. mesela hitler yakalım yıkalım dediğinde ciddiye alınmamış olsaydı belki de bugün heykelleri anıt mezarı falan olurdu her yerde.

öbür taraftan, ben zaman zaman ciddiye alınmak isterim. ama profil resmimde de yazdığı gibi şu anda hayatımın ciddiye alınacağım bir evresinde değilim. zira ne yerde ne gökteyim. hatta ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında. yani bildiğiniz, kendimi kontrol edemiyorum, bütün cinler tepemde sendromu. bu nedenle şaka yapmayın dostlarım bugün biraz var bende...

(bkz: gençkan)
(bkz: kendimi kontrol edemiyorum)
" duyan var mı , gören var mı ? ben de burdayım .( burada bağırırım işte ) sessiz olmak istemiyorum artık , ciddiyetsizliğiniz öldürüyor beni görmüyormusunuz ? " bu atarımı hiç unutamam eşcinsel olduğumu ilk kez arkadaşlarıma sözlediğim an
en kötüsü kişiyi ciddiye alıp göklere çıkardıktan sonra birden ciddiye almayıp adam yerine bile koymamaktır.hoşlanılan kişiyi kendine aşık etme yöntemi olarak da sıkça kullanılır.