değil içinde böcek olması, parasının yahudilere gitmesi isterse içince götümü siksinler yine de mantının yanında içmeden duramam.

yaklaşık 10 senedir ağzıma koymamaya çalıştığım susuzluktan gebermeyeceksem ve yanımdaki tek sıvı cola değilse içmeyeceğim içecek.

kendisinden başka herhangi marka tüketmediğim içecek tek rakibi le coladır .

şuan için hollanda'da fakat ilerleyen günlerde bir çok avrupa ülkesinde lgbti bireylerin aile kurması ve evlat edinmesini destekleyen bir reklam afişi düzenlemişlerdir. ”biz geleneklerimiz yerine mutluluğu seçtik” sloganı hoş olmuş.

içmediğim bir gün var ise tanrının önünde diz çöküp kolanın beni affetmesini isteyeceğim tek olgu onsuz olmuyor.

dünyanın en değerli ve bilinirliği en çok olan markasıdır. bütün kolalar atlanta'da* üretilerek tüm dünyaya konsantre olarak nakliye edilir. her ülkede tadı bir şekilde değişiklik gösterir, bu da ülke kaynak suların tadından oluşan durumdur. bunun haricinde diğer değişik tatlar da denemişliği vardır, vanilyalı coca cola sadece bir tanesidir.

hamburgerin kankası, amerikan ayranı.

bir rivayete göre coca cola'nın tarifini sadece 2 kişi biliyormuş. hatta bu iki kişiyi aynı anda aynı uçağa bindirmezlermiş olur da uçak düşer ve 2 adam da ölürse tarifi bilen başka adam kalmayacağından dolayı.

çocukken bayılarak içtiğim, ikinci bardağı istemeyen yetişkinleri görünce ''manyak mı ne'' diye düşündüğüm meşrubat. artık içmiyorum, içemiyorum. metalimsi bir tat alıyorum her seferinde. miğdemi bulandırıyor.

"içinde böcek varmış, biliyor musun farelerin içinde üretiliyormuş. içinde fare kanı var ıyy" diyen insanlardan yorulmamıza vesile olmuş içecek. fare zehri de olsa içerim.