çok yakışıklılara yazmamak

yakışıklılık değil de beklentilerin büyümesi ve bazı şeyleri kabullenmeyi öğrendiğimden yazmıyorum. mesela ilk kendimi kesfettigimde internet ortamında hoşuma giden bir tipin kriterlerine uymadığım zaman engeli yedigimde yaş tercihine uygun profiller açıp tekrar yazıyordum amaç görüşmek olmasa bile yazismakla tatmin olurdum. zamanla beklentilerim görüşmek, sevişmek diye ilerleyince bunu yapmaktan vazgeçtim. aynı şekilde "kesin görüşmeliyim" deyip yine farklı profillerden şansımı denemisligim olmuştur. ve bu alemde insanların yaptığı en büyük yanlış kriterlerine uymadığı birini sevişmeye ikna etmeye çalışmak . "bi kere dene" "ne buluyorsun olgunlarda" vs. herkesi kendi hissettiği gibi hissettiğini sanıyor. bu yüzden dibim düşse de hoşlandığı tip olmadığım birinin profiline ikinci defa dönüp bakmam bile. hiç bir şey belirtmemişse, hoşuma giden birine denk geldiğimde uygulamaya göre beni görmesini sağlıcak bir şey yaparım. zaten uyum olmuşsa kendi yazar.
yakışıklılık nedir.ayısözlük burası.ideal vücut kitle indeksinin 30 civarı olduğu yerdesiniz.
yani bence yazmayan hata etmiş olur. karşıdaki kişilerin beklentileri hep farklılık gösteriyor. mesela kendimden pay biçeyim orta yakışıklı orta fit bir kumrala karşı aşırı fit vücutlu çok yakışıklı bir esmerin hiç şansı yok benim üzerimde. herkesin damak tadı başka. zevkler çok farklı olabiliyor denemek lazım şansı.
iletişime geçmenin bu kadar kolay olduğu ortamda aldığı 180 mesajdan biri olarak sıraya girmek isteyen buyursun yazsın. yaşasın yarım yakışıklılık! *

dene kaybedeceğin nedir ki?
hem ne olduğunuda öğrenmiş olursun, tabi ikinci bir ihtimal senin olma ihtimali
aklıma şu cümle geldi
hayattan bir şey bekliyorsan vermesini bekleme git onu hayattan çallllll =)
yaşam hırsızı