davet

sezen aksu'nun bildiğin erotik şarkısı. ama öyle basit bir erotizm değil tabi. sezen aksu'nun dudaklarının arasından su gibi döküldüğünde aslında apaçık görünen şehvetini hissettirmeden enjekte eden, zeytin ağaçları ve asmalarla bezeli bir ege kıyısında, ateşi başına vurmuş bir yaz vakti, arzuyu esrik* bir dumanla ciğerine kuytusuna çekip bütün varlığıyla biraz daha, biraz daha esmerleştirerek avuçlarından berikine üfleyen, üfledikçe dokundukça inledikçe çoğalan bütün ötekilerin şarkısı.. bir insana ait tutku, nasıl notaya dökülür sorusunun cevabını veren şarkı. ah o oynaşın kurdu, ah canımın canı derken, insanın içinden yüksek basınçta bir nefes yükselmekte, içinizdeki ateş yüzünüze baskı yapmaktadır. çünkü aşkla ağulanmışsınızdır. aşkın paralizesi de genelde böyle bir şeydir. ama burada söz konusu olan işin biraz da erotik kısmıdır. aynı zamanda insanı tutmayın beni seks yapıcam diye bağırtabilen şarkı. ya çok aşık olunan bir şekilde birlikte olunamayan (mesafe olabilir, platonik olabilir) ya da tanımadığın şahane biriyle seks isteğidir ama bu. kocayla yanındaki sevgilinle değil...

dirilsek ölüp ölüp, bozulsa bahçe bağ. sen selamet, gam şehvani, ben sağ...

ışık doğudan yükselir albümünün ikinci şarkısı. atilla özdemiroğlu'nun mükemmel bestesi ve düzenlemesi. sözleri sezen aksu ve yelda karakaşa aittir.. finalde serçem bir aaaaaaaaah ve aman çeker.... yaylılar üflemeliler ile karışır.. tuhaf bişeydir... erdinç senyaylar* ve levent altındağın* yaptığı açılış sizi daha şarkının başından itibaren şehvet kokan bir ücra bahçeye götürür.

sezen öyle bir kesinlikle ve kararlılıkla söylüyor ki bu enteresan, güzelden daha farklı şarkıyı, yeniden izmir de aşık olma isteği, egenin bağlarında kara üzümler arasında, dyonisos şenliklerine kucak açmış gediz ovasında serin akşam üstlerinde erkek güzeli, çingene bakışlı bir aşığın kollarında hayatı unutmak, kendimi kaybetmek , fena halde baştan çıkmak isteği fışkırıyor ruhumdan...

aklı alıp peşinden "şeytan aldı götürdü satamadan getirdi" diye tekerlemeler söyleten şarkı. günah gibi şarkı.

tamamını yazalım şarkının...

gel en sevap günah, gel canımın canı
sevdaya adanmış esmer yasak hırsızı

ah ateşten gömlek, ah oynaşın kurdu
aşkla ağulanmış güzellikler yurdu

tutuşan tenime zülüflerini sür
asi, hırçın, hür
arka bahçelerde dişlediğim mür
gel çıplak ve pür

gel en sevap günah, gel canımın canı
sevdaya adanmış esmer yasak hırsızı

ah ateşten gömlek, ah oynaşın kurdu
aşkla ağulanmış güzellikler yurdu

tutuşan tenime zülüflerini sür
asi, hırçın, hür
arka bahçelerde dişlediğim mür
gel çıplak ve pür

çıplağına sar beni, toprağına kar beni
kaynağından dökül gürül gürül çoğalt ki kendini (çok ayıp bir satır olduğu aşikar...)
dağları seller alsın, selleri yangın sarsın (hard porno burası...)
bozulsun (bozulmak?...) bahçe bağ
dalda üzüm sarhoş ben tarumar (haşat oldu sonunda)..."

çıplağına sar beni, toprağına kar beni
kaynağından dökül gürül gürül
çoğalt ki kendini
dağları seller alsın, selleri yangın sarsın
bozulsun bahçe bağ
dalda üzüm sarhoş ben tarumar

aynen sezenin dediği gibi , evet;

aaaahhhh.....
sezen aksu'nun insanın içini bir hoş eden, metroda kulaklıktan dinlerken mırıldanınca "millet niye bana bakıyor" dedirten şarkısıdır. * * *