dead can dance

80li yıllarda geçmişten gelen seslere yeniden hayat veren bir tarzla, ismine yakışır bir diriltme iddiasıyla kurulan müzik grubu. içeriğinde unutulmaya yüz tutmuş ortaçağ temalarını gotik bir anlayışla dile getiren, her parçası ayrı bir ağıt olan, lisa gerrardın çağlar ötesinden gelen hüzünlü sesiyle ağlatmaya and içmiş grup.
tam 16 yıl sonra yeni bir albüm çıkaracaklar ağustos ayında. ve albüm çıkar çıkmaz da konserlere başlayacaklar. bu konserlerin biri de istanbul'da olacak eylül ayında.

http://www.deadcandance.com

http://www.slicingupeyeballs.com/2012/05... -ilgili haber.
geçen yayında radyoda da çaldığım son derece mistik indus şarkısı, farklı boyutlara götürür insanı.

amnesia adlı yeni şarkılarını malum ortamlarda bulmak ve dinlemek mümkündür.
gothic tarzın yanı sıra etnik sayılabilecek bir tarza sahiptirler. kendi lisanlarını yaratmaları en çok ilgi çekici yanlarındandır. bağımlılık yapması muhtemeldir.
lisa gerrard dünya müzik tarihinin gelmiş geçmiş en iyi bayan vokallerden biridir * , müziklerinde afrika nın eşsiz ritimleri , keltçe nin güçlü anlatımını , gregorian müziğin çok sesliliği , ortaçağın ve ortadogu nun mistik gizemi ile harmanlaşmış , dinleyiciyi hayal gücünün eriştiği yerlere ve hikayelere alıp götüren avustralyalı bir gruptur ..
ayrıca metrobüste sabah işe giderken kulaklıklarınızdan çıkan seslerle herkesin uyanmasını ve ilgisini çekmesini sağlayan farklı bir melodi yayarlar etrafa.
iki yıl önce keşfettiğim,bu zamana kadar ben müzik mi dinliyormuşum?dedirten,müziğe felsefe,ruh katan şahane grup.lisa gerard'ın sesi ise büyüleyici.son albümleri "anastasis" de boş parça yok.
edit: grubun doğru adı "dead can dance"
büyü sesli lisa gerrard ve ozan brendan perry işi. 1981 yılında kuruluyor 'ölüler dans edebilir' ve günümüze değin hikâyelerini anlatmaya devam ediyorlar. 1998 yılında suskunluğa bürünüyor grup ve lisa gerrard ile brendan perry solo albümler çıkarıyorlar. 2011 yılında tekrar bir araya gelip kaldıkları yerden sürdürüyorlar müziklerini.
melodileri -ve sözleri de- gayet karanlık, gayet sihirli. hele ki lise gerrard'ın sesi... harikulade.


stüdyo albümleri:
dead can dance (1984)
spleen and ideal (1985)
within the realm of a dying sun (1987)
the serpent s egg (1988)
aion (1990)
into the labyrinth (1993)
spiritchaser (1996)
anastasis (2012)
bunların yanında toplama albümleri de var.

aperitif olarak;
mesmerism -

cantara -

the host of seraphim -

saldek -


bunu seven buna âşık oldu:
(bkz: vas)
the mist'in finalinde çalan parça ile sahnenin dramatikliğini iki bin kat arttırıp dakikalarca ağlatan grup.

--- spoiler ---

--- spoiler ---

hay telif haklarınızı sikeyim bir tane mi düzgün video olmaz aq?
solisti lisa gerard ın yulunga şarkısında hem kadın hem erkek hem çocuk hem martı sesi çıkartarak insanüstü bir varlık olduğunu gösterdiği world müzik grubu.
sene 1994. okulu asmışım her zamanki gibi ankara'da ünlü dost kitabevi'nde takılırken keşfettiğim, dinledikçe aşık olduğum, 1996 senesinde grubun istanbul'da konser verdiğini konser tarihinden sonra öğrendiğim, hemen ardından grubun dağılma haberi ile yıkıldığım müzik grubu. çok istemiştim ölmeden önce bir kere olsun canlı dinlemeyi, o yüzden içimde kalmıştı. kısmet 16 sene sonra 2012'de istanbul'a geldiklerinde dinlemekmiş.

sene 2015, dün bütün gün evdeyken dinlediğim ve bugün sözlükte başlığını gördüğüm muhteşem müzik grubu.
90'lı yıllarda ve 2000'lerin başlarında muadilleri deep forest ve kitaro gibi new age gruplarıyla fırtına gibi esen pop-etnik grup. new age akımının kendini fazlaca tüketmesiyle tarihe karışmıştır.
90larda merakımdan aldığım bir kasedini dinleyerek başladım bu grubu keşfetmeye. kimi zaman ezgileri kimi zaman sözleri alıp götürür. dinlememiş olanlar için the arcane, rakim, dreams made flesh, the host of seraphim, saltarello, spirit, cantara, yulunga, ın power we entrust the love advocated, amnesia, the love that cannot be gibi eserlerini öneririm.

bir de severance vardır ki canlı performanslarındaki hurdy gurdy solosu ile zihinleri diyar diyar gezdirirler. iyi ki vardırlar.