doyumsuz olmak

genelde sevdiğiniz şeylere, kimselere duyulan his. delirme sebebi. kontrolden çıkarabilir. bir maddeye duruma değilde aşk, sevgi olarak yaşanıyorsa fenadır. insanın en büyük zaaflarının başında gelir. hayvani birşeydir. sevişme, öpüşme ve sekste istenilen sürekli durum. *


(bkz: doymamak)
maddeye karşı doyumsuzluk insanı mutsuz etsede bunun dışında süper birşeydir.
artık küçük şeylerden mutlu olamayıp, hep daha fazlasını isteyip kendini mutsuz etmektir aslında.
ilişkiler açısından ele alacak olursak doyumsuz olmak için etrafta doymayacak kadar fırsatın olması gerekir. bu da günümüzün iletişim şartları göze alınırsa çok basittir. doymayın, onu da deneyin, bunu da deneyin, bir tıkla karşınızda başka biri, her gün pilav mı yenir canım. işte bu söylemlerle kişi bir bakar ki doyumsuz olmuştur. yapılan bir araştırmaya göre günümüzde bir çok insanı hem manen hem madden doyumsuzluğa iten en önemli etken de hayatın çok kısa olduğu düşüncesi sonucunda olabildiğince çok şey yaşama arzusuymuş.*
afrika'da bir çöle bırakmak gerek doyumsuz insanları*
aşk versiyonu yer yer sancılı, aklın gidişine zemin hazırlayıcıdır.

kontrolsüz olmak halinden beslenen, öncesi aklının hep bir kenarındayken ötesi kestirilemeyen; anlık manevraların şekillendirdiği, yer yer adam öldürmeli film kıvamına kadar varabilen; zamanın durduğu aşk.

sadece birine yönelik duyguların iyice bilinir olduğu bir zamanda, birine dair kimsenin bilmesini istemediğin şeylerin toplamıdır doyumsuz aşk. en piç, en duygusuz, en daş duvar adamı bile evirir çevirir, dokunduğu hiçbir şeye kıyamayan tutkulu bir duygu adamına çeviriverir.
kendimi bildim bileli midemin durum güncellemesi bu cümle. etrafımda ‘çok doydum, bir lokma yiyemem’ diyenleri hayretle karşılıyorum. hiçbir zaman o bir lokma daha yiyemeyecek halde olmadım :) tıka basa yesem bile mutlaka birkaç porsiyon tatlıya yer her daim olmuştur..
evrimsel açıdan tür içi rekabette hem artıları hem eksileri vardır. deve kuşlarının tüm hayatı üremek, ot yemek ve ot yerken ölmeye yakın olup olmadıklarını kontrol etmekten ibarettir *. zaman içinde gelişmiş bir savunma mekanizması olarak sürü içindeki her deve kuşunun diğerleri beslenirken çevreyi belirli bir süre gözetlemek gibi bir görevi vardır. sırayla gözetmen deve kuşu sürekli değişir ve hepsi aynı miktarda beslenebilir. bir mutasyon sonucu sürüdeki bir deve kuşu gözetmenlik yapma içgüdüsü olmadan doğarsa diğerlerine göre daha fazla besin alacak daha güçlü olacak ve daha çok üreyecek bunun sonucunda da hatalı gen sürekli birey sayısı artarak bir sonraki nesle aktarılacaktır. bir kaç jenerasyon sonra sürüdeki oldukça fazla doyumsuz birey bir katliama sebep olacak (olası bir vahşi hayvanın saldırıda başarı şansı artmış olacak) ve bu mutasyon aynı zamanda gen havuzundan zemizlenmiş de olacaktır. malesef deve kuşlarında doyumsuzluk sadece bir sürünün telef olmasına yol açabiliyorken insanlarda bir ülkenin telef olmasına yol açabiliyor. umarım bizim gen havuzumuz da temizlenir.
(bkz: çiğ köfte) ye karşı duyulan hisler başlığı.