homofobinin sadece dışlama, şiddet değil aynı zamanda faşizmin fitili olduğunun da habercisi düşünce. burnuma betül aşık kokuları da gelmiyor değil hani. kendisi bir türbanlı olarak ayrımcılığa maruz kalındığını unutmuş olacak ki dikkat gay çıkabilir isimli tematik çalışmasında ''böcek olmayı kabul edenler ezilince şikayet etmemelidirler'' buyurmuştur. elbette ki bu tarz bir faşizm empati yoksunluğundan ziyade cahillikten kaynak alır. eşcinsellik cinsellikten ibarettir düşüncesi etrafında hayatı porno film karelerine hapsetmiş zihniyetin insana dair hassasiyetleri göstermesi beklenemez elbette.

eşcinsellik çoktan seçmeli hayatın tercih listesinden zoru seçip, toplumla mücadele etme amacıyla yaşanmaz. hepsini toplayıp itlaf etseniz de yenileri ortaya çıkacaktır; hem de üreyip, soyu devam ettirip dünyayı kurtardığına inanan heteroseksüeller sayesinde. ama onların içinde de gizli eşcinseller olabilir. o yüzden kazanı biraz büyük hazırlamakta fayda var! fayda ekseninde bakarsak eşcinsellerin nerelerde çalıştığı, nasıl bir yaşam tarzı sürdürdüğü zannediliyor acaba? eğer gözler magazinin ışıltılı dünyasından alıkonabilirse anlaşılacaktır. hepimiz gibi sıradan işlerle iştigal ediyor çoğu. ama dünyayı heteroseksüeller kadar kurtaramıyorlar ve henüz onlar kadar marjinal! olamadılar, bu da ne demekse.

eşcinsellerin sadece götten ibaret oldukları savına da dayandırılabilir bu hastalıklı düşünce. lezbiyenlerin ise hala fantezi nesnesi olarak görüldüğü ve ancak bu şekilde sindirilebildiği anlaşılıyor. hadi geyleri ele alalım, onlar da sadece anüsleriyle yatak mezesi olmuyorlar, aktif de olabiliyorlar, sadece öpüşebiliyorlar da. hatta inanmayacaksınız ama sevme yetenekleri de var. hem de kendi cinsini; tabii ki toplumun izin verdiği ölçüde.

bir de bunlar üstlerine basılınca çirkeflik yapmıyorlar mı insanın kazanın altını harlayası geliyor. kafalarını küçükken ezeceksiniz bu böceklerin, anne karnında hatta!