fazıl say

nihat doğan'ın okumuş, entelektüel geçinenidir. her ota, boka bir lafı ve sivri çıkışlarıyla prim yapacağına inanır ve bunu başarır da. prim=reklam=para.
arabesk (nihat) dinlemem ama fazıl da dinlemem. dinsiz olması da beni ilgilendirmez. ama hangi ülkede yaşarsan yaşa, kişilerin manevi değerlerine bu kadar ağır cümleler kurarsan tepkiyle karşılaşman doğaldır. bunun adı 'ifade özgürlüğü' değil ancak 'ifade sıçması' olur.
hakkında verilen mahkumiyet nedeniyle, ömer hayyam'a da gıyabında ceza verilmemesi durumunda, adalet ve eşitlik ilkesinin fena halde tecavüze uğrayacağını düşündüm.
işin ironik tarafı ise, 1000 yıldır hiçbir müslüman ülkenin, şeriatla yönetilen iran'ın bile yasaklamaya cesaret edemediği hayyam'ın dörtlüğünü yasaklamak, türkiye gibi sözde laik bir ülkeye nasip oldu.

(bkz: durmak yok yola devam)

edit: sözlükteki genç şakirt rahatsız. şakirt olması elbette kendi tercihi. ancak herhangi bir hakaret, aşağılama veya nefret söylemi içermeyen, sadece bir tespit yapan, (ki yaptığı tespit yorum değil, bugün itibariyle yaşanmış bir olay) bu entry'i boşlamak tam anlamıyla bir beyinsizlik örneği.
ne yazık ki beyinsiz olmanın çaresi yok.
insan ilişkileri konusunda, farklılığa bakış açısında kendi gibi olmayana taş atma konusunda ciddi ama çok ciddi sorunları olan ülkemizin, ünlü piyanistinin adıdır.