güney kore sineması

mimikleri,tepkileri,en duygusal ve sakin sahnede bile bağırarak konuşmaları yüzünden bir türlü sevemediğim sinema.duyguların bana geçmemesinden dolayı filmlere kendimi veremiyorum.bide karakterleri cidden ayırt edemiyorum ama bu son dediğim galiba benim zekamla alakalı sinema sektörünün hiç suçu yok bunda.*
2014'de 100.yılını kutlayan(manaki kardeşler başlangıç kabul edilirse daha eski) türk sinemasının aksine,bir sektör olmuş,keyifle izlediğim sinemadır. sadece sinema değil dizileri de bir sektördür ancak bizde daha yeni yeni. bu topraklardan boş iş pek nadir çıkıyor.
kore sinemasına giriş 101 mahiyetinde; kim ki duk; bu adamın işleri şahanedir,başlangıç için tavsiye edilir. birde;welcom to dongmakgol,bu filmi izlemeden kore sinemasına girmiş sayılmazsınız. aklıma ilk gelen örnekler bunlar.
başlangıç çorbası olarak baekmanjangja-ui cheot-sarang filmi gayet iyi olacaktır . arasıcak olarak nae meorisokui jiwoogae hazırlık aşamasını tamamlamış olursunuz . salata olarak yeopgijeogin
geunyeo
yemeğinizi şenlendirebilirsiniz . ana yemeğe yani en iyi seçim olana gelince oldyboy ile kore sinemasının hazını almaya , tatmaya ve sizi farklı dünyalara götürebileceğine emin olabilirsiniz . ve son olarak tatlı kısmında biraz farklı tarz denemek isterseniz janghwa hongryeon ile kore sinemasının tadını alacağınıza emin olabilirsiniz
çok iyi filmler çıkaran ve izledikce alışkanlık yapabilen sinemalardır. filmleri özellik senaryo açısından beni cezbeder ve coğu filmini ağzım açık izlerim.
farklı bir tat bırakır izleyenlerin ağzında. hollywood’un çekmediği, daha doğrusu çekmeye cesaret edemediği hemen hemen her sahneyi korkusuzca çekebilen bir sektörden bahsediyoruz. küçük bir çocuğun diri diri gömülmesinden tutun, ciddi anlamda gerçekçi işkence sahnelerine kadar her türlü manyaklığı dozajında tadabilirsiniz. park-chan wook’un intikam üçlemesinden başlamak ne kadar doğru bir tercih olur bilemiyorum ama bence kesinlikle denemenize değer. sağlıcakla kalınız efendim ^^