gurur

duygulara yenik düşmeden ayakta kalabilmenin plasebosu. hiç kırılmayacağını, incinmeyeceğini düşündüğümüz taraflarımızın yaması.
fazla gurur göte vurur derler. o götünde başına neler gelir meçhul. gurur, kibir, ego bunlar kötüdür kötü.
rober hatemo nun klibinin sonunda kendini sıvadığı, alçıya aldığı*, " git ama biraz umut kalsın" sözleriyle başlayan şarkısıdır.

rober denilen pisliğin fena şarkısı... ben pek seviyorum şahsen anacım... klipte enfes...çekemeyenler laf etmesin... * **
efendim fazla gurur gelir göte vurur.
http://ayisozluk.com/lnk/afd620
her fakir ama gururlu genç kızın çeyiz sandığında, her fakir ama gururlu genç erkeğin zulasında bir miktarda bulunan nevale. acıkınca yenir. fakirin gıdasıdır anlayacağınız. zengin sofralarında bulunmaz. çökelik gibi bişey....
ameliyatla aldırmak istediğim duygum..çok fazla insan kaybetmeme yol açtı belki onsuz daha mutlu olurdum.
bir erdem değildir. mesafeler yaratır. insanın içsel özgürlüğünü kısıtlar. hiç hazzetmem.
"gururlanırsa aşık
aşık değildir artık"
arapçadan gelik.
eşanlamlısı olan kibir de arapçadan.

roma katolik kilisesinin 7 büyük günah listesindeki ilk büyük günahtır: superbia!
kibirle aynı şey değildir. kibirde içi boş bir kendini beğenmişlik ve üstün görme varken, gurur kendine duyduğun saygıyı işaret eder, ölçüsünü başkalarından almaz.

ayrıca bildiğin pride demek bu, gay pride ın prideı. bizimkiler tutmuş bunu onur diye çevirmişler, galiba onlar da gururla kibiri karıştırmışlar zamanında. oysa onur başkalarının sana verdiği değerdir, eşcinseller başkalarından birşey beklemeyip kendilerine olan saygılarından dolayı o yürüyüşlerin adı özellikle gay pride konulmuştur, neden bizde bu hata devam ediyor bilmiyorum.
insan ismi.

onur'un yalnız başına olanı, olabileni. örnekli yazmaya itebilecek ölçüde çağrıştırıcı bir sözcük aslında gurur. eşcinselliği bile dışarıdan ithal etmiş gibi davranmayı, yılbaşına noel, noel'e kırismıs demeyi öğreten kişilerle tanışmadım. o onura erişmek hiç aklımdan geçmedi diyemeyecek olan kişileri düşünenlerin bir pusulaya oturtulup çevirmesi mi, burunlarının saat yelkovanına iliştirilmesi mi lazım bu yazıda? ikisi de değil.
herkes için her şey doğru olamaz, sayılamaz da. en son koyun saymaya kalktığımda...
doğudayız arkadaşlar. dünya yuvarlak olsa bile, haritalara —şimdilik— belirli bir çerçevede bakmayı sürdürüyoruz. gözümüzün nerede olduğu da önemli; ortadayız işte, diyenler çıkacağı için.
doğuda ibnelik ile queer'ilk ne yazık ki aynı şey değil. öyle anlaşılmadığını içten içe kabul ettiğimiz için, anlayışları değiştirme meselesini ağırdan alıyoruz. intersex ne alaka denebilir. cendır fluğiditi. ben kendime kadın desem ne olur, erkek desem ne olur. birileri gerçekte kim olduğuma, ne olduğuma, ne yapabildiğime, ne yapmak istediğime değil de,
nasıl davrandığıma, nasıl konuştuğuma, nasıl giyindiğime bakmayı sürdürdüğü sürece kendimden başka dostum olmadığına beni kim inandırabilir? sen inandıramazsın. burası dar da olsa iki burun deliğim, bir ağızım var. hayaller de var.

benim hayallerim de seni hiç ilgilendirmez. gey olmakla gurur duyduğunu babana söylediğin gün babanın aslında hayatta olmadığını gelip bana anlatmanı senden ben istemedim. bağıra bağıra söyleyemediğin, böyle loş köşelerde fısıldadığın şeylerle gurur duyduğunu söyleyemezsin diyen de ben değilim.
onuru zedeleyen şey bu bok kültür aslında. gerçekten kutlanacak bir şeyi herkese mal etmeye çalışırken yapışan dikenleri tırmalayıp sökemeyenlerin alışverişi.

hepsi de gurursuzluk için. onuru için ölmek, bir hiç uğruna yaşamak demek değil mi. bence öyle. sonra ingiltereye tatile gidersem dönüp beni sırtımdan bıçaklayacak kişiler en yakın komşularımdan çıkmayacak olsa böyle yazmam.

gizliliğin; alt metinlerle konuşmanın, ima etmenin görünmez kural sayıldığı vakitlerde
rezillik, pislik, başkaldırı var oluyor. bunlar güzel tarafları. kötü yönü, kimsenin altına imza atmadığı bir yaşama mücadelesi oyununda en zor karakterlerden biriyle, istesen de istemesen de bir mücadeleye, savaşa girmeye zorlanmak.

aileye yavaş yavaş çaktırmak, hafif hafif açılmak, boy vermek, dolabın kapağını gıcırdatmak bu gibi sebeplerden ötürü önemli. en azından burada açıkça yazabilmekle de olsa gurur duymaya, kendi benliğinizde bulduklarınızla mutlu olduğunuzu saklamak zorunda olmadığınızı belli etmeye alışmalı mısınız?