hobi

boş zamanlardan yapmaktan keyif alınan uğraş.
kişilerin maddi çıkar gözetmeden kendi hoşlandığı şeyler ile uğraşması; resim, yapmak, el işleri ile uğraşmak veya her hangi gibi bir müzik aleti çalmak veya koleskyonerlik gibi sınırsız örnek verilebilir.
aynı zamanda paraya çevirebiliyorsanız hayatınızın yarısını güzelleştiren aktivite. diğer yarısı için geriye tek aşık olmak kalıyor.
kendime yeni bir hobi buldum bu sıralar. süper kahramanların tasoları çıkmış, onları topluyorum. kim bilir, belki bir gün hevesim gelir ve "aaa benim tasolarım vardı" deyip tasolara bakarım. çünkü digimon tasolarımın yarısını* ütülmüştüm bilerek*, daha sonra digimon delisi olunca "tasoları keşke ütülmeseydim" demiştim. yalnız, tasolar eskileri gibi kaliteli değil, pek uğraşmamışlar. üçüncü sınıf tasolara benziyor. iki tane cheetos paketi aldım, ilk açtığımdan batman çıktı 30 numaralı, ikincisini daha açmadım. acaba ne çıkacak hehe, çok heyecanlı ve aksiyonlu.
bir rivayet vardır der ki sevgili giren eve hobi girmez. bana kalırsa ortak hobi olmadan hayatına yeni bir sevgili girmez.

artık hobinin de ucuz ve kısasını makbul, durum malumunuz ama her şeyin basitleştirilmesi keyfini, şevkini de alıp götürüyor. cevri cefası yaptığın işe derinlik ve renk de yükleyebiliyor. misal siz gezmeyi seven birisiniz, gitmek istediğiniz yeri haritadan seçip en kısa yoldan navigasyonla geliyorsunuz ama bunu yaparken ancak öbür yollardan geçerseniz görebileceklerinizi kaçırdınız veya kitap okumayı seversiniz; kitabı yola çıkıp kütüphanede, kitapçıda aramak yerine internetten sipariş ettiniz ama kütüphanede o kitabı ararken öbür kitaplara göz atamadınız salt 1 kitaba odaklandınız ve ötekileri keşfetmediniz.

velhasıl kelam bu işlerin kolaylaşması iyi mi oldu kötü mü emin değilim ama şu kesin artık kimsenin sabrı, iradesi, zamanı ve motivasyonu kalmadı. gencecik insanlar depresif şekilde eve kapanıp miskin miskin hiçbir şey yapmadan günü bitiriyor. gerçekten içler acısı.