kanat güner

eroin güncesi isimli kitabın yazarı.aynı zamanda eroinden ölen insan.
fazla acılı,fazla sevgisiz,fazla akıllı.
fazla akıllı olmak her zaman mutsuzluğu getiriyor sanırım.

"otoriteden, faşistlerden, polisten , zabıtadan korkmayız; sadece ve sadece kendi beyin hücrelerimizden korkarız. "
"ne yapmam gerektiğini biliyorum

evde yine hiç kimse yok. hiç olmadılar ki! küçükken, aslında bir prenses olduğumu, kral babamın iyi yetişmem için bana kocaman bir oyun oynadığını, çevremdeki herkesin oyuncu, her şeyin dekor olduğunu, sıradan bir insan gibi yetişirsem daha akıllı bir prenses olacağımı düşündükleri için bu saçma sapan şeyleri bana yaşattıklarını hayal ederdim. değilmiş, hala kimse gelip beni sarayıma götürmedi.

hayal kurmak, çamaşır suyu içmek kadar zor!

yazacak bir şeyim de kalmadığına göre evet, artık bitti, perde!"
çok küçüktüm, anneannem bana ne olacağımı, ne işle iştigal edeceğimi sordu. "pilot olcam anneanne" dedim. güldü, "erkekler pilot olur, sen olamazsın" dedi. "o zaman hostes olurum" dedim, güldü. "güzeller hostes olur, sen olamazsın" dedi.

çok küçüktüm, anneanneme kızdım. büyüyünce erkek olamayacağımı biliyordum ama belki güzel olurdum, o dediklerinden sonra güzel de olamadım.
harun tekin televizyonda haberini gördükten sonra gül kendine albümündeki canlı yayın şarkısını yazmış ve kanat güner'e hediye etmiştir. eroin güncesi kitabında konuyla alakalı harun tekin söyleşisi bulunmaktadır.
otoriteden, faşistlerden, polisten , zabıtadan korkmayız; sadece ve sadece kendi beyin hücrelerimizden korkarız.
gri hücrelerimizi zaptetmek, sakinleştirmek için uğraşırız.
havalandırmalı yerleri sevmeyiz.
üç öğün yemek yemeyiz.
40 cc su yeter bize, çok sık yıkanmayız, ama kokmayız da.
kedi köpek besler , onlara da kafa yaptırırız.
dans ederken birbirimizi ezeriz.
güzel söveriz , terminolojimiz geniştir.
sigara dumanını içimize kadar çekeriz.
aklımız bel altına kaymayacak kadar yukarda takılır.
acı eşiğimiz yüksektir.
şişe bira içer, etiketini yırtarız.
meslek odamız, sendikamız, grev hakkımız yoktur.
tırnaklarımız ve saçlarımız uzun ve kirlidir.
yazın bile uzun kollu giyeriz.
nöbetci eczaneleri muhakkak biliriz.
cocukları, delileri, tinercileri, dilencileri, cingeneleri severiz.
tekele cok şey borçluyuz , ama tekel bize daha çok şey borçlu.
wcye giren arkadaşımızı bir daha göremeyebiliriz.
sevgi denildiğinde kitleniriz.
'size söylüyorum, biz ölmeyiz diye şarkılar söyleriz.
insana ait olan hiçbir şey bize yabancı değil, hele ölüm hiç değil.
günaydın, tünaydın, hanfendi, beyfendi, rica etsem gibi kelimeleri yaşamayız.
öbür taraf varsa, orda muhteşem konserler olmalı, morrison, hendrix, cobain bizi bekliyor.
ayık ya da değil, yaratıcıyız ama cesedimizle bile baş edemeyeceksiniz.
vergi ödemez, oy vermez, fiş almayız; çünkü hiçbir torbacı yazar kasa kullanmaz.
kısacası milyonlarcası ölmüş gri hücrelerimizle bile sizden çok daha farklıyız