kavga

hayatla olanı pek trajiktir. bir yandan kaybettiğini düşünüp don kişot misali hayatı karşına alıp savaşırsın ya da pencereyi açıp nefes almak yerine perdeleri kapatıp hayata küsersin. her iki durumda da hayatı değiştiremezsin. her ne kadar ''büyük düşün'' dense de gerçekçi olup daha sade bir hayat yaşamak daha az ha yal kırıklığı yaratacaktır. karıncaları, güneşin doğuşunu ve sıcak ekmek kokusunu farketmektir. hayat kazanmak üzerine kurulan bir savaş değildir; bunu girilen her büyük mücadele sonrası yeniden hatırlatır.

(bkz: hayal balonuna göz dikmiş iğne)