akp iktidarının yeni zengin sınıflar yaratmak, yandaşlarına rant sağlamak amacıyla 33 kentte başlattığı "kentsel bölüşüm" projesidir. pastanın büyük parçası istanbuldur.

kalkınma yöntemi olarak yağma ve rant paylaşımını seçmiş olan akp iktidarının başlattığı kentsel bölüşüm atağı son hızla devam ederken, bugün ilk defa halk, bu yağma ve talan operasyonuna hayır demek için sokağa çıktı.
geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız bir şekilde "deprem riskli bölge" statüsüne sokularak, kentsel bölüşüm projesine dahil edilen küçükarmutlu halkı, bugün büyük bir protesto yürüyüşü yaparak evlerini yıktırmayacaklarını söyledi.
istanbul'un sarıyer ilçesinde yer alan bölge, sarıyer'in depreme en dayanıklı ilçe olduğu bilinmesine rağmen, alicengiz oyunuyla bir gecede "deprem riskli bölge" ilan edilmişti.
bu elçabukluğunun sebebi olarak, bölgenin boğaza nazır konumuyla, istanbul'un en değerli bölgelerinden biri olması gösteriliyor.
başka bir protesto da, yine bugün van'ın erciş ilçesinde yapıldı.
önümüzdeki günlerde sular daha da ısınacağa benziyor.

küçükarmutlu ve onunla aynı kaderi paylaşan semtlerin üzerinden dozerler geçirip oraları zenginlere satmak için uydurulmuş söz. binlerce insanın kendi evinden atılması demek olan bu kentsel dönüşüm projesi aynı zamanda biraz daha zengin demek. haliyle biraz daha fakir. fakat adalet er geç yerine gelir. allah yukarıda deyip kesip atmayacağım; allah her yerde. çünkü lehü'l-mülk. vesselam.

(bkz: deprem değil kentsel dönüşüm can alır)

gecekondulari, mustakil guzelim evleri yikarak, yerine celik konstruksiyon ve betonarme yapilar yapma projesine verilen isimdir. kentsel kelimesi sevimli gelsede, donusumle birlikte ortaya cikan yapi pastorallikten tamamen kopuk bir urundur.

asla 'tü kaka' olmayan kavramdır, hatta bilim dalıdır.
bakınız gençler, kentsel dönüşüm türkiye'ye tesadüfen akp döneminde girmemiştir. akp, bir imar partisidir. araziyi doğru kullanmayarak, ranta yönelik arazi kullanım planları yapar.
oysa ki, kentsel dönüşüm bir zorunluluktur. gelişmiş ülkelerin hepsi bu süreçten geçmiştir.
6306 sayılı kanun 'kentsel dönüşüm kanunu' olarak adlandırılsa da, 6360 sayılı 'yeni büyükşehir belediyeleri' yasasının yürürlüğe girmesi ile anlamını yitirmiştir.
kentsel dönüşümde ihtiyaç olan şey 'değer esaslı' yöntemdir. örneğin, hali hazırda imara aykırılık ya da komşu parsellere işgal olan yapıların mevki ve malzeme değerleri ne kadar yüksek olursa olsun, hukuksuz olduğu için biçilen değeri çeşitli çarpanlar ile düşürülmelidir.
şu an dönüşüm yapılan çoğu mahallenin tapularının özal dönemi afları ile verildiğini unutmayalım. istanbul'un %70'inin malikliği işgalden sonra gelen aftandır.
istanbul'u ve diğer afete duyarlı kentleri acil dönüştürmek şarttır.
yalnız dönüşüm, yık-yeniden yap değildir. dönüşen bölgelerde, yine bahçesiz, yeşil alandan uzak yapılaşmalar mevcut. otopark planlaması eksik. kent için gerekli tüm sosyal donatılar kısıtlı.
bu iş, inşaat şirketlerinin ve belediyelerin tekelinde olmayan, akademik ve sosyolojik bir konudur.
yeni bir kentsel dönüşüm kanunu ve uygulama yönetmeliği gereklidir. bir kimseyi, bir aileyi başka bir yere zorla taşımak anayasaya aykırıdır.
sizin kentsel dönüşüm sandığınız şey, aslında 'ben burayı yıkıp yenisini yapacağım, al sana şu kadar para, ya defol, ya üstüne para ver kal' demek olmamalıdır.

asırlık hastanelerin ve okulların dahil edilmediği düşünülürse depreme dayanıklı yapılar yapmakla alakalı olmadığı kolayca anlaşılabilecek proje. bir de kentsel dönüşüm derken yanlışlıkla dışı new york içi yozgat* olan bir şehre dönüştü istanbul.

istanbul'da riskli binalardan ziyade değeri yüksek binaların yıkılmasına öncelik verilerek, asıl çıkış amacından sapmış görünen ve kadıköy gibi bazı ilçeleri kocaman bir şantiyeye çeviren süreç.