metrodan inenleri beklemeden binmeye çalışmak

istanbul'da pek rastlamadığım, ankara'daki her metro durağında yaşanan olaydır.

çözüm: ekmek tahtasıyla binmeye çalışanın ağzına lap lap vurmak.
ak cehennemin fizik cehaletiyle bağlantılı bir sorun sanki...
oysa, fizik yasalarının bilmem kaçıncısında şöyle yazar evrensel efendi: "bir kabın içini boşaltmadan dolduramazsın!
doldurmaya çalışırsan, içine zorla soktuğun kütleye eşdeğeri dışarı taşar!"
boşalan yere kurumadan/soğumadan oturma telaşıdır.
metronun kapılarında teker teker stage fatality yapmak istediğim insanlardır ankara metrosu için konuşursak kızılay civarında mitoz olarak ürerler ve kapıya yakın ok işaretleri yakınına yuvalanmışlardır, en tehlikelisi olan teyzes poşetus elindeki 9-10 adet siyah ve güllü-beyaz abiye poşetleriyle herkes çıkarken girmeye çalışır, bu hayatta kalma yarışında tek amacı poşetleriyle birlikte kaplayacak 1.7 kişilik koltuk kapmaktır, tüm rakipler itinayla ezilir ve o koltuk kapılır ters bakışlarla etrafına bakarak, ben yaşlıyım imajı verilir, yanına oturan biri olursa beni sıkıştırıyorsun şeklinde oflayıp puflanır, görev başarıyla gerçekleştirilmiştir
ulan bunları var ya yatırıp öyle bir sikesim var ki sorma. hele ki havalimanı metrosunda kapının dibine yanaşan suriyeli midir, afgan mıdır, arap mıdır. her kimse artık. arkadaş ulan hayatınızda bir kere de medeni davranın lan. ya da geldiğiniz yerin kuralını öğrenin gök. omuz atarak kurtuluyorum artık bunlardan gına geldi çünkü artık. ha bir de bunun yürüyen merdivende sol tarafında bekleme yapanları var. geçen bunlardan birini azarladım acelem vardı. ne bekliyon lan yürüsene, bekliceksen sağa geç dedim. herkes sus pus artık nasıl bağırdıysam adama.