pençe bar

sadri alışık sokak no.36 (otuz altı)'da açılmış yeni ayı inidir.

son zamanlarda istanbul'da açılan/kapanan mekanları artık takip edemediğimden kısaca kapanan yeni ekoo'nun mekanı / aquarius sauna'nın karşısı diye tarif edebilirim yerini.

28 mart cumartesi akşamı hepinizin growlrına bir shout düştüğüne eminim. shoutta "28 nisan cumartesi" akşamı sadri alışık sokak "no.30"da, 2-5 nisan'da gerçekleşecek bear fest öncesi bi ısınma partisinden bahsediyordu. isınma partisini duyuran shoutta verilen adres ve tarih bilgileri yanlış olmasına rağmen, biraz şansımı zorladım ve gidip gördüm.

istanbul'un tam anlamıyla ilk ve tek ayı barı bearphorus kapandığından beri, bir de üstüne tekyön'ün ayı bar konseptinden iyice çıkmasından sonra şehirde bir ayı bar eksikliği gözle görülür şekilde hissediliyordu. bearphorus gibi fikir, konsept ve uygulama olarak çok başarılı (ama ne yazık ki hitap ettiği müşteri sayısı kısıtlı olan) bir işletmenin ardından yeni açılacak bir mekanın öncekinden çok daha iyi olması gerektiği düşüncesiyle kendimi pençe bar'ın önünde buldum. kapıda mekanın işletmecilerinden biriyle ayaküstü sohbet ettim. mekan için çok heyecanlı olduğu belliydi.

mekana girdikten sonra solda bir kapıdan daha geçiyorsunuz. solda ufak bir vestiyer var. tekrar sağa döndüğümde ise disko topunun renkli ışıkları altındaki cenneti göreceğimi sanarken kendimi bir pavyonda buldum. ciddi anlamda bir pavyon. mekanın bir ayı bar konseptiyle hiçbir alakası yok ya da deneysel çalışmışlar, bilemiyorum. yaldızlı sütunlar, kartonpiyerler, bordolar, tavanda damalı bi kaç bi şey, sağ taraftaki barın arkasında üç tane kocaman bakıra boyanmış ve pırlanta şeritlerle süslenmiş çıplak kadın figürü ve barın sonuna oturmuş, daha doğrusu zorla oturtulmuş gibi duran keyifsiz bir amca, arka taraflara doğru damalı bir dans pisti, sol tarafta kokusuna acil müdahale edilmesi gereken bir tuvalet. acaba bir an kylie'nin aphrodite turundaki sahnesinden mi etkilenmişler diye düşündüm. hani böyle düşündülerse harika bir fikir ama uygulamada sınıfta kalmışlar.

tamam, işin şakası bu, ayı haftasından önce mekanı apar topar açmak zorunda kaldıklarından içeride dekorasyon adına pek bir şey yapamadıklarından eski mekanın konseptini değiştirmeye zaman bulamamışlar. ama en azından kocaman bear bayrakları hazırlayıp, bir kaç duvara germelerine (özellikle barın arkasına, o figürleri hatırladıkça hala gözlerim acıyor) mazaret değil.

bir ayı bar denince aklıma 80lerin disko parçaları, 90ların türkçe popları, 2000lerin yabancı pop hitleri, günümüzün commercial house, pop, r&b ve rock dans mixleri, popüler bakkal müziklerinin profesyonel eller değmiş versiyonları geliyor. pençe bar'da duyduklarımın bunlarla hiç alakası yoktu. nerede leş şarkının leş miksi varsa onlar çalıyordu. işin aslında tam olarak çalınması gereken müzikler çalıyordu. içeride eğlenenler çalan müziklerden gayet hoşnuttu. ama hiç değilse bi madonna, bi kylie, bi britney, gaga, cher olmalıydı çalanlar müzikler arasında. tabi bunu da zamanla yoluna koyacaklarını düşünüyorum.

sonuçta pençe bar hoş bir oluşum içinde, umarım bol kazançlar kazanıp, kalıcı olurlar.
dün gece destek olmak adına uğradığımız mekan. cumartesi olmasına rağmen içeride 2 kişi vardı. şöyle önerilerim olacak, birincisi içerideki rutubet kokusunun yok edilmesi lazım. ikincisi de tuvalet kokusunun yok edilmesi gerekiyor. hem bodrum hem de eski bir bina sanırım ki. son olarak da 33 ml lik birayı 20 tl'ye satmaması daha mantıklı geliyor bana. en azından insanlar clublere geçmeden önce burada takılıp bir kaç bir şey içebilsinler.