bu da baska bir 10 numara yazarimizdir. kendisi an itibariyle, en hos yazarlar listesinde 10. sirayi isgal etmektedir. fakat duydugumuza göre onun amaci ayi sözlük listelerinde birinci olmak degil, miss univers, best model, olmadi eurovision sarki yarismasinda birinci olmakmis..
ah be cancağızım, o ne güzel sözler öyle. senin takdirini kazanmış olmak tek başına bir çok şeye değer. çok teşekkür ederim. güzel haberlerini duymaya devam ederim umarım. öperim iki kaşının ortasından.*
yükseleni ikizler olduğu dönemlere ne yapacağı kestirilemeyen muhteşem yazardır,bu yazarı uzun uzun anlatmak isterdim size ama zaten herkes tanıyor desemde inanmayın,çünkü bu onun görünmeyen kısmıdır, kendisi çok ünlü bir yazarın hayattaki klişeleri sırf dalgaya almak için bizim de sözlüğümüze gelmiş olan bir versiyonudur.
yay burcu olduğu dönemlere eğlencelidir,çok güzel bir adam olmasına rağmen sevgililerinden istediği verimi alamamıştır,çünkü antrenman taktikleri yanlıştır.bu yüzden hep finishingi 20 üzerinden 3 lerde falan kalmıştır.
kendisinin en yeni fotoğraflarını paylaşıyorum,ama artık gizliliğinin ortadan kalkması gerekiyordu!
zamanında üç beş arkadaşımı daha alıp aşağıdaki klibin bir re-do'sunu yapmak istediğim yazardı. ve ben tabi ki freddy mercury olacaktım. o ise muhtemelen setin çaycısı...
dönüşü muhteşem olmuş olan canım hemşirem; atarlanmışsın gereksizce! kız dipcik gibin - bomba gibin dolanıyom yine ben ama "başka" mecralarda...* bahar gelmiş mi bi bakayım dedim memleketimin dağlarına diye aldım uçak biletlerini, gittim eniştenin yanına. taktım onu koluma gittim istanbul'a. taksim'in rantsal dönüşümünü yerinde ve nevizade saroşluğunda inceledikten sonra gittim eceabat'a - kilitbahir'e; biraz tarihle içiçeydim. balık yedim bol bol. balığın üzerine höşmerimi ayvalık'ta tadıp ardından bikaç dost sohbetine körfezin koynuna sığındım. "atarlı" porter bacımızı ziyaret edip ondan kahve telvesine gizlenmiş geleceğim hakkında malumat aldım süper sıcak dost sarılışıyla uğurladı bizi kıyamet-kopmaz şirince'ye saolsun. şirince pek şirince olmayan biyer olmuş ama... 8 liralık ev yapımı şaraplar hepten maliye bandrolüne; fabrika şişelerinde 20 liraya satılır olmuş. orda aziz nesin'in çocuklarının haline biraz üzüldüm. bu kadar mı değiştirir ya hu üç kuruş para insanı dedim...*** şirince sonrası aydın'ın aydın insanları arasında bi kahve molası verdim kuzum. pek güzeldi kahveleri. muğla yolu üzerinde "kahve bahane"leri var adamların, pek keyifli biyer... wc'leri falan da temiz hani. geçerken tadmamazlık etme emi oralardan... nereye yaklaştığımı iyi bildin evet. sonrası muğla... akyaka'da anarşist- vegan dostların ve kedilerinin evlerinde konakladım. camı açınca masmavi bi ege görüntüsü ve şu sıralar azcık ısıran deniz meltemi doldu ciğerime. saolsun kocam bi güzel sardı sarmaladı da üşümedim pek. onun bu hareketini karşılıksız bırakmadım tabi. günlerini dağda bayırda ot-meyve toplamakla geçiren teyzelerin yaptıkları reçellerden- gözlemelerden kahvaltılarla şişmanlattım yavuklumu... sonra da babamın mezarına götürdüm şahan bakışlımı. tersinden kalkmış olsa gerek o gün babam. pek hiddetliydi mezarının çevresinin iklimi ama bilirim beni korumak istediğinden bütün hiddeti- celallenmesi... işte kısaca böyle güzel bacım. şimdilerde kocamı evimize para getirebilsin diye işinin başında bırakıp cefakar anadolu ibnesi olarak böğrüme taş basıp geldim anamın dizi dibine... en yakın zamanda tekrar yazışalım, ben de senin ahvalini pek merak ediyorum. selametle derken de sana şu sıralar dinlemekten nice zevk aldığım hafif batı istanbul yöresi türkülerinden birini yolluyorum. öperim gözlerinden:
sevgili "eski eniştesiyle kaçan çüklü baldız" imajlım; bacak kıllarını lazer epislasyonla aldırcam diye eski sevgilisine yoldurtanım. karabatak gibi bi görünüp bi yok olanım, aldım mesajını - vardım tehlikenin farkına. başın beladaymış hiç gam etme. ben ve eski sevgililerimden oluşan pasifize birliklerden ordumla arkandayız...**zeki müren aşkına göster o deyyusu da delik açıvereyim en sivri topuklu ayakkabımla kafasına! neyse anacım sloganı biliyosun, "başına bi hal gelirse dağlara gel dağlara" , çokça da öpüyorum yanacıklarından...
şu sözlükte hiçkimseyi bu kadar merak etmedim, bugün girdilerini okuyunca (hala yanılıyor muyum diye arada girdilerin tarihine saatine bakıyorum), vay anasını dememe, söylendiğinden çok daha iyiymiş dememe sebep olan yazar, ilk defa bu kadar çok hoş oy verdim hatta bazılarına iki kere vermeye çalıştım olmuyormuş, ilk defa girdilere böyle güldüm ve altındaki derin anlamdan etkilendim, kendisi takip edeceğim ilk ve şimdilik tek kişi olacak, böyle insanlar doğru tahmin ediyorsam kafasına göre gider gelir, küser barışır, ama hep aynı kalır, o yüzden inşallah gitmez edebiyatı yapmıcam sahiden onla aynı anda sözlükte yazmak şahaneeee
suskun
tunatuan