rester vertical

festivaldeki en ilginç filmlerden biriydi kesinlikle. gitmeden duyduğum onlarca iyi kötü yorum hepsi bir yönden haklı aslında. bu sabah ağzımız açık kala kala izledik resmen. ve çıkışta çok yoğun bir homofobi vardı. ve insanlar düşündüklerini rahatsız edici şekilde çekinmeden sesli sesli etrafa söylüyorlardı. hatta filmin ortasında kalkıp salondan çıkanlar bile oldu. gerçekten ilginç bir final yaptık.

filme gelecek olursak yazdığı yazılar için bozkırda dolaşan leo isimli 30 yaşında bir adamın yaşadıkları işlenmiş. filmin konusu inanılmaz karısık olduğu için anlatmaya çalışmayacağım. çünkü ben bile dönünce birkaç eleştiri ve yazı okumak zorunda kaldım kafa karışıklığı yüzünden. cannes'a damga vuran film falan demişler film için. film +18. ancak iksv nin nasıl izin verdiği konusunda ben de çok meraklıyım. filmde evet erotik sahnelerin olması vajina ve penisler görmemiz oral seksleri izlememiz yeni şeyler değil. ancak bir normal doğumu baştan sona izlemek çok şaşırttı beni. deneysel bir film olduğunu düşünüyorum.

gelelim leo daki eşcinsel duygulara. filmin başından beri peşinde koştuğu çocuga bişey yapamadı. ancak insanların çok fazla tepkisini çeken ise 80 küsür yaşında bir adamı son nefesini verirken becermesiydi. evet bunu da izledik uzun uzun. pink floyd eşliğinde. ayrıca hamile bıraktığı ve bebeği olan çoban kızın babası da leoyla işleri pişirmek için zarf atıp durdu film boyunca. ancak leonun bebeğine olan bağlılığı ve asla bırakmak istemeyişi çok hoştu.

ilginç noktalardan biri de leonun evsizler tarafından soyulduğu sahne. soyulmak dediysem cidden donuna kadar soyulmaktan bahsediyorum. hani adamın donunu bile çıkarıp çırılçıplak bırakmaları çok kinayeliydi. sonuç olarak kafamız karışık. zor bir filmdi. alain guiraudie zor konuları işlemiş ama yine de helal olsun. leo orada kadının vıcık vıcık vajinasına oral seks yaparken ve tüm ayrıntılarıyla bunu izlerken sıkıntı yok, ama dedeye çakarken ya da twink çocuğun çadırına bakarken 'ayy sıçmış batırmışlar sanat yapıcam diye! amk ibneleri sikişcek başka kimse mi kalmadı. git ahırdaki koyunları sik daha iyi!' gibi yorumlarla karşılaşmak bir yandan sinir etti bir yandan da hoşuma gitti. torrente düşer düşmez izleyin hemen sevgili sözlük.

sevgiler pierrot.