rock hudson

bu adamın hikayesi çok fena. adam çok yakışıklı, bir şekilde allah yürü ya kulum da demiş, 1960'larda hollywood'un tozunu attırıyor, dünyaca ünlü bir aktöre dönüşüyor, kadınlar bunun için geberiyor falan. ama adam öyle karşıcinsel bir ilişkiyi kaldıramayacak denli eşcinsel (biseksüel falan da takılamıyor yani). enteresan tarafı, adamın eşcinsel olduğunu bütün hollywood da biliyor ama kimse bunu ortalıkta dile getirmiyor zira o sıralar hays yasaları falan, hollywood ileri derecede tutucu döneminde. bu adam ünlendikçe gazeteciler bu adam niye evlenmiyor diye adamın üstüne gidip duruyorlar. adam baskıdan bunalıyor ve levander marriage denilen paravan evlilik yapıyor kadının biriyle ama onu da çok uzun götüremiyor, depresyona falan giriyor, kariyeri zedeleniyor falan filan. bu şekilde zorlu geçen hayatı, 1980'lerdeki aids salgını sırasında aids olduğunun ortaya çıkmasıyla, hastalık da o sıralar sadece eşcinsel erkeklerde görüldüğü zannedildiğinden, eşcinselliği ayan beyan dünyada duyulmuş oluyor. hatta aids'e yakalanan ilk ünlü kişi olduğundan, aids korkusunun da iyice medyatikleşmesine istemeden de olsa vesile oluyor filan. çok geçmeden de ölüyor. homofobinin kararttığı trajik bir hayat yani maalesef.

adam yalnız hakkaten çok güzel biri. fotolarına ve filmlerine bakın, izlemeye doyulmuyor.
ölümü sonrası bedeni yakılmıştır. aids olduğunun öncesinde evlendiği phyllis gates, rock hudson'un eşcinsel olduğunu öğrendikten sonra boşanma davası açmış ve bu dava ile eşcinselliğini tüm dünyaya ilan etmiştir. tabi aids hastalığından ölen ilk ünlü olduğu için bunu daha sonra sağır sultan bile duymuş oldu. bence de çok hoş bir adamdı, filmlerindeki karizma duruşu hala gözümün önüne gelir.