saç ekimi

film ekimi'ni görünce bu geldi aklıma. ilahi ben.

saç ektirenlerin andre agassi gibi dolaşmaları öldürüyor beni. bir de sanırım her bokun bir uyumu filan var. altın oran hesabı. yani döküldüyse dökülüyor bu saç. sonra istediğin kadar ektir orijinal gibi durmuyor.

birisi de saç ektirip istanbul metrosunda dolaşan arap turist başlığı açarsa sevinirim.
tripofobik bir insan olarak sac ektirenleri görünce çığlık atarak kaçasım geliyor. hatir hutur kaşınmaya başlıyorum.
akıllara umut sarıkaya'nın naber 5'teki karikatürünü getiren işlem.

edit: (bkz:#actual proof) isteği ile o karikatürü ekledim, naber son sayıyı okumayanlar için spoiler barındırır.

son bir hafta içerisinde 2 yakın arkadaşımın da yaptırmasıyla hakkında epey bilgi sahibi olduğum ve daha da olacağım konu. bu konuyla ilgili tecrübelerimizden yola çıkarak, naçizane 2 şey önerebilirim:
1. operasyonu yapan kişinin doktor olmasına dikkat edilmeli. çünkü merdiven altı diye tabir edilen yerler var,
2. operasyonun sağlık bakanlığınca onaylı hastane, tıp merkezi ve/veya polikliniklerde yapılmasına dikkat edin.

peki, operasyonu yapacak olan kişinin doktor olduğunu nasıl anlarsınız? diplomasını sorarak.*

bu konuyla ilgili bir diğer önemli şey ise, donör bölge olarak tarif edilen ense bölgesinin yoğun ve kuvvetli olması, operasyonun başarısını artırıyor. (bkz: ne kadar ekmek o kadar köfte) ense bölgesinden toplanan saç kökleri, kafadaki saçsız alana ekilerek gerçekleştiriliyor, haliyle toplanan saç kökleri yeniden çıkmıyor. bu yüzden saç ekimi öncesi donör bölgenin yoğun olması, hem başarıyı artırırken, hem de operasyon sonrası ense bölgenizin çok fazla seyrek durmasının önüne geçiyor. konuyla ilgili aşağıya bir adet yazı da bırakıyorum. bunlar dışında sormak istediğiniz bir şey olursa cevaplarım.

https://realhaircenter.com/tr/sac-ekimi...