fakirlik

kimi zaman hiç beklemediğiniz anda saçma sapan bir şekilde tokat gibi yüzünüze çarpar.

mesela az önce bana çarptı. hüzünlenmek bile paraylaymış onu anladım.

çalışmak zorunda olduğum için rapor yazıyordum. çünkü paraya ihtiyacım var.

birden yıldız tilbe haykırmaya başladım.

youtube'u açtım.

canım şarap istedi.

ama ay sonu, şarap alacak param yok.

kırmızı şaraptan tiksinirim. bu nedenle evde 3 yıldır bekleyen kırmızı şaraplardan birini açtım.

ama çok ılıktı, içine buz attım.

sonra fark ettim ki benim kadehim yok.

su bardağında iğrene iğrene iğrenç kırmızı şarap içip bir yandan rapor yazarak ekmek paramı kazanmaya koyuldum.

sonra oha dedim, bildiğin fakirim...
alım gücünün hayat standartlarını olumsuz anlamda etkileyecek kadar düşük olmasıdır. sadece maddi anlamda değil manevi anlamda da karşımıza çıkan olumsuz kavramların başını çekenlerdendir. en güzel ve çabuk ilacı uyku olan hastalıktır..
bizim gibi ülkelerde, örgütsüz ve isyansız kitlelere reva görülendir!
ete kemiğe bürünmüş şeklini merak edip ayrıntılı bir şekilde incelemek isteyenler (bkz: hepberabear) (bkz: nikimsi) *
yurt dışında yaşayacak paramızın olmadığı gerçeğiyle karşı karşıya kaldığımız günden beri biricik ekürim nikimsi ile artık kendimizi rahatlıkla dahil ettiğimiz oluşumdur. *
insanın kendini kötü hissetmesine neden olur.
ailenizle yaşayıp geçim sıkıntısı çekmeseniz bile,az bir geliriniz varsa,istediğiniz gibi gezip tozamıyorsanız,dışarı çıktığınızda tavuk döner yemek bile lüks ise,ihtiyaçlarınızı anında alamıyorsanız fakir kategorisine girmeniz mümkündür.