nagazaki

hiroşima ile aynı kaderi paylaşan japon kenti.
katliamın yıl dönümü, 9 ağustos.
japonya'nın yerle bir olan talihsiz kenti.

ikinci dünya savaşı'nın sonlarına doğru abd, artık savaşmaktan sıkılır ve bir an önce savaşı sona erdirmek ister. bu sona erdirme isteğinde sovyetlerin çin üzerinden japonya'ya karşı yürümeleri de etkilidir. abd, japonyayı sovyetlere kaptırmak istemez. fakat savaş normal seyrinde giderse de işgal etmeleri günlerce sürecektir. japonlar ise kutsal saydıkları -bir nevi tanrı- imparatorları için topyekün direnmektedirler. bu durum karşısında abd başkanı'nın önüne daha hazırlık testlerinin bile adam akıllı yapılmadığı atom bombası fikri konur. hem bütün dünya abd'nin gücünü görecek hem de bu icadı deneme imkanına haiz olunabilecektir. gayri ihtiyari onay verilir ve ilk bomba hiroşima'ya atılır. kimse ne olduğunu bile anlayamaz. abd bile sonuçtan şaşkındır. hiroşima'ya atılan bomba için ilerleyen yıllarda bilimsellik savunması bile konuşulabilecektir. hiroşima gibi koca bir kentin yerle bir olmasına rağmen japonya teslim olmakta hala kararsızdır. buna neyin sebep olduğunu bile tam olarak idrak edemedikleri söylenir. 1945 yılındasın ve ülkenin büyük şehirlerinden birinin dümdüz olduğunu duyuyorsun. doğal olarak spekülasyon olup olmadığını, bu boyutta bir bombanın nasıl bir şey olduğunu yahut bunu nasıl yaptıklarını ister istemez düşünürsün. dünya savaş tarihinde bir ilk yaşanmış. kaldı ki bunları düşünemezsen bile olayın vehameti karşısında atraksiyon gösteremezsin. bunları yazmamın sebebi tamamen savaş psikolojini anlamak ve çok kısa süre sonra atılan ikinci bombayı sorgulamak...
hiroşima'nın yerle bir olmasından sadece bir hafta sonra bu sefer nagazaki'ye keyfi olarak atom bombası atılır. keyfi olarak diyorum çünkü ikinci bombanın atılmasını benim de katıldığım görüşe göre çoğu kişi gereksiz bulur. sonuç nagazaki'de de hiroşima'dan farksızdır. abd imparatorlarına dokunmadan teslim olma şartı sunar. japonya teslim olur. rivayet odur ki japon temsilcisi anlaşmayı imzalarken 'nasıl böyle bir kötülüğü bize yapabildiniz' diye ağlamıştır. bu esnada da abd'li temsilci ise galip olmanın zevkiyle sırıtmaktadır. nagazaki gerçekten beni üzen şehirlerden birisiydi. bir ulusun yok oluşunun son noktasının konulduğu yer. çünkü japonya da serüvenine kendine güvenir şekilde başlamıştı. önce çin'e girmiş, asya'nın hakimi rolüne bürünmüştü. tamamen gurur kırıcı bir şekilde de teslim oldular.